televizyonda ne zaman denk gelse dümdüz sövdüğüm programımsı uyduruk yapım. ne macerası yaşıyor bu adam anlamadım lapır löpür tıkınırken. insanların yaşam koşullarının zor olduğu günümüzde pek çok eve et giremiyorken sunucu zât- ı muhteremin (!) kuzu çevirmeleri, kebapları ballandıra ballandıra şapır şupur onca insanın gözü önünde mideye indirmesini ahlaksızca buluyorum.
ülkemizin kültürel zenginliğinin en önemli göstergesidir. müziğiyle,yöreden yöreye değişen halk danslarıyla, yemekleriyle, gelenekleriyle ülkemiz tam bir mozaiktir.
kokusu gözle görülebilir hale gelmiş olan çoraptır. öyle kokar ki, kokunun hani çizgi filmlerdeki gibi yeşil bir sis bulutu şeklinde göründüğünün farkına varırsınız.
bazı yorumları okudukça biraz insan olun insan dediğim haberdir. herkes yaşadıklarından, yaşayacaklarından kendi sorumludur. sizi nasıl bir son beklediğini biliyor musunuz? ayrıca haber bir yangın haberi, sevişip sevişmediklerini bilemeyiz ama bu da zaten onları ilgilendirir. böyle vahim bir olayın ardından ucuz espriler yapmak ne büyük bir gaflettir!
içinde olmak istediğim oluşum. gün güçlerimizi birleştirme günüdür. Birlik olmak lazım tabi her zaman, ne demiş yunus emre "Gelin birlik olalim, isi kolay kılalim...sevelim, sevilelim dünya kimseye kalmaz..." ya da başka bir deyişle:
(bkz: oğlum biz süperiz lan hiç ayrılmayalım)
Düşünmeden söylenmiş bir söz öbeğidir. Püf noktası burda işte "düşünmemek". Oysaki dikkatli bakıldığında, düşünüldüğünde Allah evrende her yarattığıyla kendini sürekli göstermektedir, görebilene.
Aşağıda vereceğim alıntı hikaye tam da bu başlığa cuk diye oturuyor.
Adamın biri her zaman yaptıgı gibi saç ve sakal trası olmak için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete basladılar.Degisik konular üzerinde konustular. Birden Allah ile ilgili konu açıldı...
Berber: " Bak adamım, ben senin söyledigin gibi Allah'ın varlıgına inanmıyorum."
Adam: " Peki neden böyle diyorsun?"
Berber: " Bunu açıklamak çok kolay. Bunu görmek için dısarıya çıkmalısın. Lütfen bana söyler misin, eger Allah var olsaydı, bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu, terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı, kimse acı çektirmez, birbirini üzmezdi. Allah olsaydı, bunların olmasına izin verecegini sanmıyorum..."
Adam bir an durdu ve düsündü, ama gereksiz bir tartısmaya girmek istemedigi için cevap vermedi. Berber isini bitirdikten sonra adam dısarıya çıktı. Tam o anda caddede uzunsaçlı ve sakallı bir adam gördü. Adam bu kadar dagınık göründügüne göre belli ki traş olmayalı uzun süre geçmisti. Adam berberin dükkanına geri döndü.
Adam: Biliyor musun ne var, bence berber diye birsey yok! Berber: " Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim."
Adam: " Hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı."
Berber: " Hımmm... Berber diye birsey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?"
Adam: " Kesinlikle dogru! Püf noktası bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, bu gitmeyenlerin tercihi. Iste dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!"
sık sık başıma gelen durumdur. hatta bir keresinde tüm aramalarıma rağmen bulamayınca onu dolmuşta çaldırmış ya da düşürmüş olabileceğim aklıma geldi. imei miydi neydi işte seri numarasını biliyordum polise bildireyim, belki sinyalinden bulurlar dedim (bak bak akla bak, polisin başka işi gücü yok çünkü ). neyse efendim, alarmı çaldı sabah da öyle buldum telefonumu. çekyatın arasına sıkışmış kerata. bu da böyle bir anımdır.
ülkemizin en büyük ayıplarından birisidir. milli eğitimin abidik kubidik zırvalıklarla uğraşacağına çözmesi gereken öncelikli probleminin bu olduğu kanaatindeyim. emeklililik koşulları cazip hâle getirilip, süresi dolan kişiler emekli edilirse boşalan kadrolara taze kanlar gelir. ülkenin ekonomisi, bütçesi elvermez yetmez diye de düşünmüyorum. zirâ bu ülkede başbakanın danışmanı olan kızına 52000 tl maaş verilebiliyorsa bilmediğimiz nerelere ne harcamalar yapılıyordur allah bilir. eğitim bir ülkenin geleceğidir ve genç öğretmenlerin yolu açılmalıdır.
bazılarına neden dert olduğunu anlamadığım durumdur. sözlükte troll saçmalıklarına ülkemizi kurtaran büyük önderin alet edilmesi akıl almaz bir saygısızlıktır. söz konusu durum atatürk' ün bir millete önderlik edip yurdumuzu esaretten kurtardığı gerçeğini değiştiriyor mu? haticeye değil de neticeye bakın derim.
çocukken insanı derin düşüncelere sürükleyen; dünyayı, hayatı, sistemi sorgulamamıza sebep olan şarkılardır.
misal : " eşeğiiimin kulağından kepçe yaapmalı hey hey kepçe yaapmalı
kepçe giibi daağlar, mor sümbüüllü baağlar
eşek düüşmüş ağlar
sus eşeğim sus
Eşeğimin kuyruğundan fırça yaapmalı hey hey fırça yaapmalı
Fırça gibi dağlar mor sümbüllü bağlar
Eşek küsmüş ağlar çüş eşeğim çüş
Eşeğimin karnından davul yaapmalı hey hey davul yaapmalı
davul gibi dağlar mor sümbüllü bağlar
eşek küsmüş ağlar
çüş eşeğim çüş çüş deh eşeğim deh deh
bu ne la? eşeğin kulağından kepçe, karnından davul, kuyruğundan fırça yapmaca? hani hayvanseverdik biz?
bir başka örnek de bezbebeğim şarkısıdır. nasıl da kazınmış belleğimize yıllardır silinmemiş bu depresif, melankolik şarkı. şöyle ki :
"ah benim bir bez bebeğim var ağlar sevmesem
bir sabah uyandım ne görsem bebeğim yok yanımda
ah anneciğim sen gördün mü bez bebeğim nerede
hem salona bahçeye baktım yok ki görünürde
çok korkuyorum ben anne
ne oldu ona
hiç yaramazlık yapmazdı
vah nasıl oldu
dur kedicik sen almışsın bez bebeğimi
ne olur bırak onu bana
sen oyna kendi yumağınla
bir daha sakın alma benim güzel bebeğimi
bir evde dostlukla, neşeyle, şarkıyla, sonsuz mutlulukla yaşamak ne güzel.."
yeni nesiller melodisini bilmeyebilir, o dönem biz bunu dinlediğimizde depresyona girerdik sebepsizce. neyse ki mutlu sonla bitiyor, bebeği evin kedisinin aşırdığı ortaya çıkıyor.
geçmişte üniversite okumuş ya da şu an okumakta olan kişilerin tercih yapacak olanlara vereceği tavsiyelerdir.
sırf üniversite bitirmiş olmak için uyduruk üniversiteleri yazmayın, oralarda okumanız zaman kaybından başka bir şey değildir. oturun, adam gibi çalışıp dişinizi sıkarak iyi bir üniversiteye gidin.
sırf iyi bir üniversitede okumuş olayım diye o üniversitenin uyduruk bölümlerini yazmayın. ne istediğinize iyi karar verin, puanım nereyi tutarsa gibi bir yaklaşım ileride sizi mutsuz eder.
tercih edeceğiniz bölüm ülkemiz koşullarında iş bulabileceğiniz bir bölüm olsun.
en önemlisi de gerçekten ne okumak istediğinize iyi karar verin ve bütün bunları yukarıda belirtilen durumlarla birlikte çok iyi süzgeçten geçirerek tercihlerinizi yapın.
gerekli paranın bir an önce toplanmasıyla sağlığına kavuşmasını ümit ettiğim kızdır. allah kimseye çaresiz dert vermesin, şu an içinde bulundukları umutsuz durumu bir düşünün arkadaşlar. kendi imkanlarımızla gücümüz yettiğince yardım etmeliyiz. ülkemizde o kadar adaletsiz bir gelir dağılımı var ki... parası çok olanlar abuk subuk eğlencelere harcayacaklarına keşke biraz daha duyarlı olup bu durumdaki insanlara yardım etseler.
yardım etmek isteyenler büyük harflerle ry yazıp 2868'e mesaj göndersinler. kızılay aracılığı ile 5 lira bağışta bulunmuş olursunuz, ufacık da olsa bir katkı çok şeyi değiştirir belki.
nadiren yalan söyleyip, onu da eline yüzüne bulaştırmak, akabinde de mecburen yalanını itiraf etmek. insan çok kötü oluyor be sözlük, boka batmış hissediyorsun kendini...
benim parlak fikir ve projelerimi sanki kendisine aitmiş gibi göstermesi, bundan prim yapması. tabi bu arkadaşlığı bitirmese de mesafe koymanıza sebep olur.