bu ülkede nefes alıyormuş gibi boğulmak, normalimiz oldu.
Ama balık hafızamız, unuturuz, sonra yine bir şey yaşanır, bir kınarız, bir lanetleriz, sonra yaşamaya devam ederiz.
Birde nefes alıp verirken boğulmak var. her şeyin üstüne gelmesi, insanın insandan nefret etmesi, kimseye tahammülü kalmaması, sessizleşmek, içine dönmek. aldığın nefesin bile gözüne batması.
Yıllar geçiyor, değişiyoruz, öğreniyoruz, büyüyoruz. hayatlarımız değişiyor, bir sürü insan, iş güç falan oluyor. hayat işte, yıllar içinde birçok kişiyle tanışıyoruz, yakınlaşıyoruz uzaklaşıyoruz bağ kuruyoruz bazen de kopuyoruz.
bir de hiç büyümeyen bir yanı var insanın. Bazen bir anısı bazen bir acısı bazen de bir yarası.
Dünya geçiyor farketmesende diyen Nilüfer'e inat farkediyoruz ve yaş alıyoruz.
almanlar için hitler neyse, ruslar içinde putin odur. tahminimce bu adam deli. tam bir milliyetçi. adamın en büyük üzüntüsü soyvetler birliğinin dağılması. dünyanın yangın yerine dönmesi değil. uzun süredir koltukta kalıp, ego ve kibir zehirlenmesi yaşayan bir adam.
ulan biz bir de bunların uçağını düşürdük iyi mi, böyle bir deliyle uğraşılır mı ?
yağmursuz ilk antreman seansında ham reisin pist rekorunu kırdığı yarış. adam daha kanat, motor haritası gibi ayarların yapılmadığı ilk antreman seansında kırdı rekoru.
umarım yarış günü hafifte olsa bir yağış olur, yoksa domine edecek takım/pilot belli.
yaranızı bakışıyla, gülüşüyle tedavi edecek biri olsun. siz m demeden mavi diyecek biri olsun. hayat geçer gider, yaşlanınca da aynı saygı ve sevgiyle gözlerinizin içine bakacak biri olsun.. gerisi kendiliğinden gelir zaten.
merhamet ve vicdan duygusunu dipçik gibi yüreğinde taşıyan insanlara saygım ve zaafım var. insan olmanın temel yetisini taşıyabiliyorsa umut tükenmemiş demektir.
dün gittiğim bir mekandan kalktıktan sonra arabanın anahtarını düşürdüğümü düşünerek mekandaki garsonlarla (4 kişi) yarım saat elimde tuttuğum anahtarı aradık.