the arrivalsın ikinci sezonunun adıdır. kutsal kitaptan bahsediyor. ve bütün semavi dinlerin kaynağının tek olan allah olduğu anlatılıyor. incil'in ,branicesinde geçen "muhammed" lafzından bahsediyor. ve daha neler neler.
aslında olan ama sanıldığı gibi olmayan durumdur. allah nasıl ki kullarını severse, kulları da allah'ı sevmektedir.
şimdi cehennem filan denecek...
daha önce de yazmıştım.
çocukken bir suç işlediğimizde annemizin vereceği cezadan korkardır. annemizden korkardık. ama annemizden başka sığınacak bir limanımız var mıydı? yoktuç çünkü suç işlerdik. ve cezayı almamak için de suç işlememeye özen gösterirdik. peşin peşin (bkz: ihlas suresi)
işte allah korkusu da ona benzer. allah'tan korkarız ama yine de ondan başka sığınacak limanımız yoktur.
allah'a karşı suç işleyen birinin korkmaması adil midir? ya da cezalandırılmaması? allah insanları en baştan uyarıyorken bir tarafta ateş diğer tarafta ise sonsuz mutluluk diyorken insan fasık oluyor. elbette korkacak. yoksa allah'ın verdiği sözü tutmamasını mı istiyorsunuz?
allah kitapta "ben varım, yine de siz bilirsiniz" mi desin? allah'In varlığını kibrinden dolayı reddedenlere, akıllarını kullanmayanlara.... allah hidayet etsin.
işçi partili güruhun ne kadar saldırgan olduğunu gözler önüne seren bir olaydır. ergen hırsıyla ak parti'yi basıp pankart açmışlar. işledikleri suç da sabit. inşallah en ağır cezayı alırlar da yüreğim ferahlar.
bu saldırganların hiçbiri oradaki görevli adamı dışarı iterek o dairenden uzaklaştırırken özgürlük adalet falan demez. bugün işçi partililer bunu savunarak temsil etmeye çalıştıkları emek, eşitlik gibi değerleri bu aptalca ve hukuk dışı eylemleriyle terk etmişlerdir.
iğrendim hepsinden. bu eylemi onaylayan her hangi biri işçi partili, kendisine yönelecek olan böylesi bir şiddeti şikayet etme hakkına sahip değildir vicdani olarak. hangi ak partili size böyle şiddet uygulamıştır.
bu suçu işleyen de onaylayan da aynı derecede suçludur.
dar anlamda kişinin namaz ibadetinin günde beş vakit değil, ömür boyu süreklilik içinde devam eden bir ibadet olmasını,
geniş anlamda ise Allah'a olan ibadetin sürekli oluşunu anlatır.
geniş anlamda namazın sürekliliğini açıklayayım.
bir merkezi ele alalım. istanbul olsun. istabul'da sabah namazı vakti girdi ve müslümanlar sabah namazlarını kıldılar. bu esnada insanlar namazlarını eda ederken istabul'un batı ilçelerinde de vakit girmeye başladı ve mü'minler namaza durmaya başladılar. derken edirne oldu ve müslümanlar ibadetlerini ediyorlar. bu böyle giderken söz gelimi new york'ta namaz vakti girince bu sefen istanbul'da öğlen namazı vakti girmiş oldu. bu böyle her gün tekrarlanıyor ve müslümanlar sürekli allaH'a ibadet ediyorlar.
bu sürekliliğin ve düzenini bir parçası olmak insanın metafizik gerilimini sağlıyor. insanlar süreki rabblerine ibadet ve dua ediyorlar ve bu her an tekrarlanıyor. insanlar bu sürekliliğe katıldıkça mutlu olduklarını ve huzurla dolduklarını farkediyorlar.
--spoiler--
hani biz ibrahim'e, kâbe'nin yerini, "bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle" diye belirlemiştik. (hac suresi 26. ayet)
--spoiler--
tatil yörelerinde bulunan mafyadır. çoğu akrabadırlar ve midyeleri bir merkezden alırlar. daha sonra şehrin tamamına yayılıp ellerindeki malı satmaya çalışırlar.
bir takım yerlerde görülen, ve doğru olmayan iştir. eğer siz cumhuriyeti atatürk'e tapularsanız onu bu memleketşn tabusu haline getirmiş olursunuz. kaldı ki bu atatürkçülükle de bağdaşmayan bir iştir.
elbette bu ülkenin düşmandan kurtuluşunda ve bağımsızlık mücadelesinde büyük bir emek harcamış ve bu işin sorumluluğunu da üstüne almış olan atatürk'e saygı gerektir. ama devletin sahibi atatürk'tür düşüncesi sadece basitliktir. bağnazlıktır.
gaius julius caesar'ın m.ö 48 yılında senatoda öldürülmesi sırasında son bıçak darbesini vuran marcus junius brutus'a söylediği sanılan sözdür. ancak bu sözü caesar'ın hayatını yazan willam shakespeare uydurmuştur. ama kendisinin kötü bir niyeti yoktur. adam yazmış işte.
" dersim katliamı anılınca ağlayanların, suriye'deki hama katliamında dini veya siyasi yakınlıktan ötürü baas partisinden yana olması"dır. ikiyüzlülüğün, "öldüren ben olunca iyidir" diye düşünmenin, faşizmin önde gidenidir.
bir de katil akp, katil tc. diye bağırıyorlar. her gün 15 şehit geliyor. öldüren kim? pkk, katil diyen kim? pkk.
bu arada neredeyse türkiye'nin en batısında yaşıyorum. kürt arkadaşlarımla da aram çok iyidir. ancak pkk'nın siyasi işler teşkilatının sözünü dinleyeceklerse siktir olup gidebilirler doğuya.
akp'nin bile sabrı taştı lan. bu arada: devleti bölmek için silahlanan eylemli terör örgütü üyesinin yaşama hakkı? 404 not found.
hukuki açıdan değerlendirildiğinde gerçekte var olmayan bir tehlikedir. anayasa hukukunun temel kavramları dersini almış olan herkes bilirki anayasları yapan iki çeşit iktidar vardır. bunlardan birincisi; asli kurucu iktidar, diğeri ise tali kurucu iktidardır.
asli kurucuru iktidar: devrim, darbei, savaştan sonra yeni bir devlet kurulması halinde ortaya çıkan iktidardır. anayasa yparken hiçbir hukuk kuralıyla bağlı olmayan iktidardır.
tali kurucu iktidar: mevcut anayasada öngörülen kurallara uymak şartıyla ve anayasanın öngördüğü şekilde anaysada değişiklik yapabilen iktidardır. ördeğin anayasa değişikliği yapmış olan bir önceki akp hükümeti tali kurucu iktidar olmuştur.
asli kurucu iktidarın, anayasa yaparken hiçbir hukuk kuralıyla bağlı olmadığını belirttik. bu doğrudur ancak bu iktidar tamamen bağımsız ve özgür değildir. çünkü anayasa yapan her güç toplumun kazanımlarıyla ve örfüyle bağlıdır. söz gelimi hiç kimse laik devlete anayasal olarak zarar vermeye cesaret edemez. bu toplumun asla kabul etmeyeceği bir şey olduğu için laik cumhuriyet toplumun bu konudaki ağırlıklı görüşü değişmediği sürece var olacaktır. laik devlete kin güden kesim halkın bilincini yok etmediği sürece hiç bir şekilde laik devlete zarar verilemeyecektir. ( allah devletimizi ilelebet payidar kılsın. amin)
bu değerlenirmeler ışığında söylenebilir ki türkiye'de laik devlete karşı herhangi bir şekilde tehlike söz konusu değildir.
laikliği hayatının her alanına oturtmuş olan kişilere hakarete havi sözler sarfeden ve bunlardan bayan olanların cinsel yaşamına dil uzatan provokatörlerin gerçek anlada troll olması durumudur.
üstüne üstlük bundan alınan laikçiler, bu başlıkları açan ve kendilerine hakaret eden kişilerin troll olduklarını bile bile akıllarınca misilleme yaparak efendim şakirtlerin cinsel yaşamı, şöyle olması böyle yapması falan gibi başlıklar açıyorlar. ağza alınmayacak galiz küfürler sarfediyorlar.