bu sene final four yapma şansı çok yüksek olan takım. sezon başında sorulsa efes mi fenerbahçe mi final four yapabilir diye fenerbahçe diyecek biri olarak beni her hafta şaşırtmaya devam ediyor efes. her hafta daha çok takım oluyor ve bütünleşiyor. öncelikle gordon ve shipp gibi iki tane pis iş adamı diyebileceğimiz oyuncuları var ki bence en büyük avantajları bu iki oyuncuya sahip olmaları çünkü görünenden çok daha büyük katkıları var takıma (burayı özellikle belirtmemin sebebi biz böyle bir oyuncunun eksikliğini çok fazla çekiyoruz. sato sezon başında bu iş için alındı ama ne kadar yapabildiği ortada). zaten coch oktay mahmuti takımın da bu tarz oyuncuları bulundurmayı çok seviyor zira iki oyuncu geçen sene de mahmuti'yle birlikte galatasaray'daydı. neden final four şansı çok yüksek dediğime gelirsek hem efesin yükselen grafiği hem de karşı gruptaki takımlarla ilgili bi tespit bu. çünkü karşı grupta barça'dan başka ne siena ne caja ne khimki ne de olympiakos (fenerbahçe ve beşiktaş'ı sayma gereği duymuyorum bu haftaki sonuçlardan sonra) şu an efes'in oynadığı oyun karşısında direnebilecek takımlar değiller. evet hiçbiri kötü takım değil ama efesin kendi grubun da artık en kötü üçüncü olacağını düşünüyorum ki ikincilikte çok uzak sayılmaz bu yüzden barçayla eşleşmeyeceğini varsayıyorum. diğer takımlara karşıda 3. olup ev sahibi avantajını kaybetse bile örneğin şu an ki ikinci siena'ya karşı ev sahibi avantajı olmasa bile seriyi geçebileceğini düşünüyorum. umarım grafikleri aynen böyle artarak devam eder fenerbahçe'nin bu kadar kötü olduğu bir sene de tesellimiz ve sevincimiz final four oynayan bir efes olsun.
takımların da melo, eboue, engin gibi adamları bulunduranların laf attığı iki fenerbahçe oyuncusu. ligin geri kalanında bu ikilinin ne kadar can yakabileceğini anlamışlar ki hemen başlığa sarılmışlar.
fenerbahçe ülker'in çeyrek finale çıkabilmesi için kazanmak zorunda olduğu maçların ilki. kendi evinde maç kaybetme lüksü yok artık fenerbahçe'nin evindeki bütün maçları alıp en az bir tanede deplasman galibiyeti alması lazım. yani kalan 11 maçtan 7 galibiyet çıkarması şart. maça gelirsek caja gruptaki üç maçını da kazandı ve yenilgisiz geliyorlar. euroleauge deki son altı maçından da galip ayrıldı ve çok formdalar. en skorer oyuncuları bu sezon 11.9 sayı ortalamasıyla oynayan maciej lampe ve bizim pota altımız düşünüldüğünde nası tutacağımız tam bir soru işareti. caja aynı zamanda top 16'nın en fazla ribaunt alan takımı fenerbahçenin en zayıf noktası da ribauntlar olduğu için çok zor maç olacağı kesin. bu kadar yatırım yapılan takımın çeyrek finale çıkması lazım o yüzden her ne kadar zor maç olsa da fenerbahçe'nin kesinlikle kazanması gerekiyor.
kardeşimin yaşadığı şehir. kafeler caddesi olsun eğirdir'i olsun güzel yerleri olan bir şehir. öğrenci sayısının fazla olması ve antalya'ya çok yakın olması bir öğrenci için çok cazip özellikleri.
iki aydır kullandığım araç. yakıt tüketimi gerçekten baya iyi bu kadar beklemiyordum. ama çoğu punto da olan city direksiyon hatası denen illet sanırım benim de başımda dolanmakta şu aralar. internette araştırmama rağmen tam olarak ne gibi bir sorun olduğunu anlamadım. sanırım tam olarak bilende yok. hayırlısı servis yolları göründü bize.
bu kadar geç izlediğim için çok pişman olduğum mükemmel film. bir insanın beyniyle nasıl mücadele eder onu nasıl kontrol altına alır gerçekten harika bir film kesinlikle tavsiye ederim.
ilk izleyişte anlayana denk gelmediğim film. bu filmi zaten normal zaman da izleyince insanların kafası karışıyor ben gördüm ve artırdım 3-4 kişilik bir ekip olarak gecenin köründe uykumuz geldi gelecek haldeyken izledik. film 2-2.30 gibi bitmesine rağmen abartmıyorum 5-6 gibi anca uyuyabildik kafamızda soru işaretleriyle. hayır git basit bir film izle dimi ama yok o kadar adam oturduk 3 saat ne yani nolduki nası bitti bu şimdi ee şu sahne neydi yani o gerçek miydi deli miymiş yani gibi bir ton soruyla birbirimize baktık ve sonuca varamadan uyuduk. tavsiyem çok dikkatli izlemeniz yönünde ve anlarsanız bana da anlatıverin bir zahmet.
kahramanmaraş merkezli otobüs firması. yaşadığım şehirden memleketime yani kahramanmaraş'a bir tek bu firma çalıştığı için birçok kez kullanmışlığım vardır. hayatımda gördüğüm en dandik firmadır klimalar, kulaklıklar falan kesinlikle her yolculuğumda bir arıza verir. bayram dönemi falan da tek koltuğu iki kişiye satma gibi kurnazlıklar peşindedir bu firma. bu olayı sadece bir kez de değil 2-3 kere yaşamışlığım var.
ne hücumda ne de savunmada takıma hiç bir faydası dokunmayan oyuncu. fenerbahçe ülker andersen'i ve batiste'i alırken çok iyi bir pota altına sahip olacağımızı düşünmüştüm. ama iki oyuncunun da gerek yaşları gerekte yeteri kadar çalışmadıklarından olsa gerek hiçbir katkıları yok takıma. savunma da pota altı yol geçen hanı gibi hücum desen ikisi de geçen yıllarda ki performanslarını baya baya aratıyor. fenerbahçe için kötü geçen senenin sorumlularındandır kendisi kendinden beklenenin yanına yaklaşamadı.
şu sıralar üstüme üstüme gelmekte kararlı gibi duran ders. hayır anlamadığım bu kadar çok konusu olan bir ders için neden bu kadar az zaman dilimi ayrıldığı deyip burdan fakülteme selam ederim. aslında bir anlamaya başlasam gerisi gelecek gibi duran ders aynı zamanda.
canınızın sıkkın olduğu bir anda açıp izlemenizi tavsiye ettiğim muhteşem film.
--spoiler--
kevin james'in istifa ettikten sonra odasına geldiği sahnede will smiith'le yaşadığı diyalogları gülmekten takip edemedim o derece.
--spoiler--
Hakkında sadece 2 sayfa entry girilmesine şaşırdığım harika ötesi film. Bu kadar az entry girilip bu kadar az bilinmesine üzüldüm açıkcası hani öyle çok popüler şeylerinde tat vermediğinin farkındayım ama böyle bi filmi bu kadar az kişinin bilmesi üzücü bi yandan.
Hayran olduğum adam, idolüm. Sırf bu adamı izleyebilmek için geceleri az kalkmadım. Yaptığı hareketleri dikkatle izleyip ertesi gün sahada taklit etmeye çalıştım hep. Orlando magic'le oynadıkları final serisinde bir yanda hedo bir yanda kobe ikiye bölündüm hep. Şimdiyse takımının bu halde olması çok üzücü ama yinede takımı bir şekilde toparlayıp playoffta gene elinden geleni yapacağına inancım tam.
ayak bileğinden geçirdiği sakatlık sonrası bi türlü bildiğimiz bo gibi oynamayan oyuncu. eskisi gibi kendine güvenerek potaya gidemiyor. sorumluluk almaktan kaçıyor son periyotlarda sürekli topu baskasına teslim edip kurtulma niyetinde böyle olunca da oyun kurucusuz çok saçma hücumlar izliyoruz. halbuki sene başında onun içeri yardırmalarıyla hem kendinin birçok sayı bulacağını hem de bojan, ömer, sato gibi dış şutuna güvenebileceğimiz oyuncularımıza birçok sut imkanı yaratacagını düsünüyorduk. en kısa zamanda üstündeki çekingenliği atıp eski haline dönmesini diliyorum.
yaptığı savunmaya hiç anlam veremediğim takım. o kadar dağınıklar ki drive eden bir oyuncuya karşı takım savunması anında dağılıyor. zaten pota altı sertliği diye bir kavram kesinlikle yok ne oğuz ne andersen oyle oyuncular değil batiste desen eski günlerini aratıyor, ilkan zaten savunma kısmında pek yok gecen sene gist nasıl savunma yapıyorsa bu senede ilkan aynı durumda pozisyon alma kousunda sıkıntısı var. pota altı sertliğini sağlayabilecek tek oyuncu kaya ama onun da cok fazla maç eksiği var ve koçun gözüne girmesi lazım bi şekilde hücumunu toparlaması lazım çok savruk oynuyor. yani kısacası hücum konusunda bir şekilde işi çözebilecekken savunmayı pek toplayabileceklerini sanmıyorum.