erdoğan cabbar a.'nın otuz yıllık emeği sonucunda ortaya çıkan roman. 12 eylül öncesine dair dönem romanları arasında kendisine kıymetli bir yer bulacağı okuyan herkesin ortak görüşü.
otuz yıllık emeğin ürünü olan ilk romanı "gündüz bey'in derviş militanları" kısa bir önsöz*, hacimli bir içerikle akçağ yayınevi'nden çıkmış beytepeli ülkücü.
köklülük bakımından mı, iktisadî bakımdan mı, askerî anlamda mı sorulduğuna bağlıdır. fakat kabullenmek zor olsa da tamamını ele alırsak en başarılı örneği muhtemelen osmanlı'dır.
milliyetçiler bile dahil olmak üzere toplumun büyük çoğunluğu bilmem kaç yıldır verdiğimiz onbinlerce şehidin içerisinden on tanesinin memleketini, nerede şehit olduğunu vs. sayamamayı geçtim on tane şehit izmini ezbere bilmemektedir. bu durum, yaşadığı toprakların bedelini, onlar adına ödeyenlere yapılmış bir vefasızlıktır.
zeytin dalı harekâtımızın ilk şehididir. twitter profiline girdiğimde çok canım yandı. ötelediğiniz, küçük gördüğünüz milliyetçilerden birisi. hilal bıyıklı bozkurtlardan, bizim çocuklardan birisi. bugün esen rüzgârla o çocukların ardında duranların da çok geçmeden yine karşılarına geçeceği düşünülürse yalnızlığa mahkum bir kitlenin müntesibi. değişen onca şeye rağmen ülkücülerin bu memlekette değişmeyen bir vazifesi var: bu vatan uğruna gerekirse ölmek.
rasim ozan kütahyalı'nın, dönemin alperen ocakları istanbul il başkanı mustafa kayatuzu tarafından, katıldığı bir televizyon programında yaptığı bir konuşmanın canını sıkması gerekçesiyle dövülmesi olayıdır. kimi zaman şiddet bir çözümdür.
şimdi nerede, ne yapıyor acaba. çocukluğumda kulaklıktan en çok duyduğum ses onun sesiydi. hala daraldıkça aşağıda linkini vereceğim parçadaki verse'ünü dinler daha da gömülürüm. https://www.youtube.com/watch?v=cwjl_zWMaGU
ilk bölümü ne kadar güzelse, ikinci bölümü bir o kadar boştur. hikâyenin dokunaklılığı olmasa çetin tekindor'un oynadığı bölümün sıkıntıdan can alma ihtimali vardır. ismail hacıoğlu'nun kalfalık eseri olması dileğimdir. iyi bir oyuncu olacak gibi görünüyor.