Mizah ustası Oğuz Aral'ın danışmanlığında,eski gırgır yazar ve çizerlerinin çıkardığı türkiye'nin ilk ve tek spor mizah dergisi.2001 yılında yayın hayatına başlamış ve aynı yıl içerisinde anlaşılamadığı için bir deneme olarak kalmıştır.
içinde bulunduğu konuma sahipe çıkma adına farklı gördüğü film,dizi ya da benzeri sanat eserlerine karşı bulunan önyargısını kusma ve bir de bununla alakalı yorum yapma sanatı.
bıçak sırtı; süper bir oyuncu kadrosu ve özellikle de erkan can'ı bünyesinde barındıran , herkesin sesi kendisine ait, oyunculuğun tam anlamıyla oynandığı sahte kabadayılıklardan uzak,bu ülkenin böyle de gerçekleri var dedirten kalite kokan süper başlangıca sahip dizi.
kurtlar vadisi; yukarıda yazılanların hiç birine sahip olmayan reklam kokan dizi.
yaklaşık 7-8 yaşlarında olup 50 cent'in görüntüsünü birebir taklit etmiş,ayrıca boynuna astığı 50 cent kolyesiyle bunu desteklemiş,arkadaşına bunu empoze etmeye çalışan elini kolunu sağa sola savurarak konuşan beyaz renkli rapsever. (bkz: yozlaşmakta son nokta)
belki de bir çoğumuzun özlemle andığı tek kanallı dönemlerin dizileri,bilgisayarın alt yapısı olan televizyona bağlanan atari oyunları, mahallede oyunu bırakıp eve akşam ezanında dönmeler, kukalar, birdirbirler, saklambaçlar, yakan toplar, mendil kapmacalar,girilmesi yasak ve tehlikeli alanlarda top peşinde koşturmacalar,tipitipler,patbomlar,turbolar,atlıkarıncalar,he-man'ler,red-kitler...uzar uzar uzar
Bizim futbol ligimizde de son dönemlerde sıkça rastlanan,futbolcuların transferde gözde olup antrenmanda kendini gösterememesi halinde başına gelebilen olay.
Ayrıca ilhan Cavcav'ın çoğunlukla pazarlama amaçlı olarak afrika ülkelerinden getirdiği genç ama yetenekli futbolcuların daha gençlerbirliği'nin renklerini öğrenemeden kendilerini başka bir takımda buluverdikleri ilginç durum.Hatta bu olaylardan bir tanesi 4 yıl önce olmuş,Cavcav Kongo'dan getirdiği Youla'ya benzer bir futbolcuyu 90.000 dolar karla satıvermişti. (bkz: taş atıpta kolu yorulmamak)
kısa ama başarılı bir galatasaray geçmişi vardır.iki ay boyunca koruduğu galatasaray kalesinde 5 kez haftanın kalecisi seçilmiş yugoslav milli kaleci.ülkesine tatil için giderken silivri civarında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybetmiştir.ölümünden sonra kaleyi koruyan yasin özdenak bir dönem "kajganic" yazılı formayla sahaya çıkarak onu yaşatmış,bir vefa örneği göstermiştir.