alışkanlıklar oyle yapışırki bunyeye, o bunye artık terk edemez o alışkanlıklardan...
aynı cafeye gider, aynı yolu kullanır, aynı tur muzik dinler, aynı partiye oy verir...
bazende yazışmalar yuzunden sadece ingilizce karakter kullanır ve diğer yazışmalarda turkçe karakter kullanmayı unutur...
gibi gibi..
girdiler kapılardan
girdiler pencerelerden
mektuplardan kitaplardan telefonlardan
girdiler kirlettiler ve gecemizi
girdiler ağrıttılar ve gündüzümüzü
işimize saygımızı
ölümüze acımızı
sayrı yatağımızı
özlemlere sevgilere sular gibi akışımızı
kıyımlara kıranlara türkü türkü bakışımızı
girdiler kirlettiler insan onurumuzu
insan yüzü güzeldir çirkindi bunlarınki
insan yüzü sıcaktır soğuktu bunların ki
elleri el değildi eli andırıyordu
gözleri göz gibiydi bakışsızdılar
göğüse benzer bir kafesti taşıdıkları
içinde yürek yoktu
kapıların arkasında emeklememiş
beşiklere belenmemişlerdi karda tipide
girdiler akşam sofralarında evlerimize
yoksul sabah çaylarında girdiler
girdiler öpüşürken kuytuda
okşarken saçlarını çocuğumuzun
avutmaya çalışırken acılımızı
duyumsarken sevincini insan oluşumuzun
girdiler bağlarken mektubumuzu
dertleşirken kapısında kırkıncı odamızın
girdiler evlerimize
en ağrıtan yerinde bir özlem türküsü
bunalmış bir kahkahanın orta yerinde
taş gibi yorgunluğunda bir güzelim düşün
ölümcül sayrılıkta umarsız yalnızlıkta
kağıttan kaleler yüzdürürken
geçmiş sularımızda
uçurtmalar salarken umut göklerimize
kucaklarken dostlarımızı telefonlarda
girdiler evlerimize
çirkindiler korkaktılar yarınsızdılar
geldiler itilerek girdiler irkilerek
kararttılar gecemizi
ısırdılar karanlıkta kanattılar türkümüzü
kırdılar çiçekli dallarımızı
tükürdüler içine ekmeğimizin
ağrıttılar ağrımızı
ağrıttılar dünya dünya
ağrıttılar vatan vatan
düşman çizmesi altında yurdum
sürdüğüm toprakta gözü
öğüttüğüm unda dokuduğum kumaşta
çekip alıyor soframdan
uğrunda alın teri döktüğüm
ekmeğimi tütünümü ne varsa
düşman çizmesi altında yurdum
hava barut kokuyor haritam kan içinde
söz eylemini bitirmiş silahın eylemidir şimdi
göğsümüzde umudun çapraz fişekliği
özellikle istanbul'da sürekli karşılaşılan durumdur.
taksici: puhh allah belanı versin senin. abi bu halk otobüsçülerin alayı kazma ya.
halk otobüsçü: bak bak bak şerefsize bak. hepsini sallandırcaksın abi bu minibüsçülerin.
minibüsçü: daaaaatttttttt. s.ktin attın lan trafiği. tamam abi sakinim ya. iettcilerin tamamı böyle abi. önüne kırarlar, yol vermezler.
iett şoförü: bak görüyo musun yaptığını. hem suçlu hem güçlü. minibüsçü işte abi nolcak.
hayvansever sekso manyaklarımızı yunuslarla ilişkiye girmeye yönlendirebilecek bir başlık. eşek, tavuk veya köpektense, muamelesi iyi bir yunus bu sekso manyakların tercih sebebi olabilir.
gerek hayvan gerek insan öğrenmesiyle ilgili bazı deneylerde kullanılan bir araçtır. bir doğru yolu, birçok da çıkmazı olan bu araçta denegin görevi, çıkmazlara sapmadan doğru yolu bir baştan bir başa geçmektir.