yazarın kendisi ile ilgili istatistiklere bakmasına yarayan ve tafra yapan buton. aynı zamanda entry sayımı 0 yapmış ve karmamı acaip düşürmüştür. bir müddet sözlüğe giremedim diye kızdı herhalde.
bugün kansere yenik düşmüş efsanevi klavyeci. eserleri arasında the great gig in the sky da bulunmakta. ki kendisi gökyüzündeki bu büyük şölene davet edilmiş olmalı ki gitmeyi tercih etti.
sayesinde amca olmak istediğim gergedan. yavrulama vakti geçecek diye odüm çıtlıyor.
el oğlunun oyun hamuru olmuş solid workslü gecelerimizde bir yandan asimetrik uzaktan kumanda tasarlayıp öbür yandan "çocuk nasıl yapılır?" belgeselleri izlediğimiz zamanlar daha dün gibiydi sofi. be hey koca dünya sen nelere kadirsin.
şarkıya başlanır. sağ elin baş parmağı bir aşağı bir yukarı tellere vururken dudak hafif öne doğru kaymış vaziyette akorlar kaçırılımamaya çalışılır. tam o anda şarkının geçiş noktasına gelinir. o da ne? orda bir adet saklanmış bm* durmaktadır. velev ki bir kısım dinleyici kitlesine hitap ediliyorsa bünye soğuk terler salgılar. alttan bir sıcaklık hissedilir. ne yapsak da o kısmı kurtarsak düşünceleri ile uzamış dudaklar içeri çekilip ısırılmaya başlanır.
bu durumda yapmanız gereken o bm hiç orda yokmuş gibi davranmaktır. tamam şarkı piç olur biraz ama yarıda kalmasından iyidir. çaktırmadan devam edeceksin eyy bm engelli şarkıcım.
ayrıca fa akorunu bareli basmayı da en kısa zamanda öğreneceksin.
soru2: niye aşık oluruz?
niye olmayalım efendim. mis gibi birşey aşık olmak. baharda açan çiçekler gibi hissedersin kendini.* böyle bayır aşağı koşmak koşmak... (yazar burda tıkanır)*
soru3: nasıl aşık oluruz?
yapılan araştırmalara göre beynin iki noktası harekete geçince aşık oluyoruz.. birincisi gayet mantıklı olarak mutluluk hormonları üreten bezleri çalıştıran noktadır.. ikincisi ise (açıklıyorum hazır olun) mantıklı düşünmeyi engelleyen nokta. enteresan değil mi?(aşkta mantık yoktur)
soru4: ne zaman aşık oluruz?
yıl içinde bahar aylarında.. hayat içinde ise ufakken her an aşık olabilir vaziyette iken biraz büyüyünce daha bir platonik olunur* gençlik yıllarında özellikle 20-25 arası aşkta en verimli zamandır.. sonrasında ise bünye korkmaya başlar aşktan. ya da yalama olunur falan filan..
soru5: nerede aşık oluruz?
insan doğası mekanda sınır tanımaz. ama barlar ve plajlar bu iş için uygun mekandır..
soru 6: kime aşık oluruz?
bilen varsa bana da haber etsin.. hani şimdi gönül bu ota da konuyor..
ruh sağlığı ile oynadığı iddia edilen başlıklardır. her söyleneni kafaya takmayın efendim. yapmayın etmeyin okuyucum, yazarım, çaylağım. bunlar olur. "he!" de geç. sıkıntı yapmaya değmez. *
futbolcular arasındaki lakabı "köylü"dür. ilk uçağa binişinde ayakkabılarını çıkarması gerektiğini zannedip çıkarmaya çalışmıştır. ayrıca boxer dergisi tarafından "en çirkin futbolcu" seçilmiştir.
rüyasında sürekli japonca konuşan, üstelik yetmezmiş gibi japonca sayıklayanların içinde bulunduğu durum. japonca tercuman getirdim, külliyen sallıyormuş..
remember the days we used to share
remember the time when i was there
i believed every single word u said
just like a child i lost my head
i didn't care if it was day or night
i just wanted to have you by my side
the moon went up, the sun went down
but u were still around
alta gracia, my love
alta gracia, my love
alta gracia, my love
alta gracia, my love
remember how we spent the night
how we kissed and held each other tight
everything was like a beautiful dream
you were the sweetest woman i've ever seen
how could i know our love wouldn't stand a chance?
i had to go and end this wonderful romance
now i'm so sad and blue, here without you, what can i do?
i used to love her from the bottom of my heart
didn't realize that time was slippin' by
now we're living oh so far apart
i give grace for the days that i held her by my side
by my side
alta gracia, my love
alta gracia, my love
alta gracia, my love
alta gracia, my love
sözlük yazarları bir çeşit meşhur olduğundan ve gece hayatları ile gündeme gelmek istemediklerinden dolayı gerçekleşmesi çok zor boykot. izmir kuresel isiniyor biz hala iciyoruz zirvesi'nde aldım elime makineyi dedim iki fotoğraf çekeyim. anam meğer herkes ünlü, herkes coolmuş. bir tek bu nick tam yirmibir harf kaçamadı. onu da ben sildim.
denizden çıkıp gelen buz gibi edit: yine yanlış yazdım nickindeki harflerin toplamı 21 olan kişinin nickini. doğrusu için (bkz: bu nick tam yirmi bir harf)
5. nesil çayar çaymaz çayan çaylak. "yazıcaksın ulan bu sözlükte" diye kafasına babamın ankara'dan yolladığı kızılcık sopasından yapılmış odunumla vurmamın akabinde beni kırmamış ve sözlüğe ilk adımı atmıştır. *
dava kaybedilse dahi kapak amacına ulaşmıştır. üstelik dava ile kapak daha çok kişiye ulaşır. ve daha önce penguende olduğu gibi para birleştirir öderiz borcumuz neyse. parasıyla değil mi?
yanlış olan tespittir. işin doğrusu "kendi şeyine bakarak tatmin olmak" olmak değildir. yani öyle de yapılır tabii. öyle yaparsan eşcinsellik olur evet. en kısa zamanda bir operasyon ile iki kaburga kemiği aldırılıp kendi şeyine ağız ile ulaşabilir hale gelmek en iyisidir.
futbolcular. ilk olarak bursada yaşayan ve ağda salonu olan bir arkadaşımın (aslında o sırada tanıştığım ve öylesine konuştuğum biri idi. size ne ise??) "bana arada bursaspor'lu futbolcular geliyorlar" demesi ile şaka sandığım ama sonra tüm futbolcuların bacaklarını gözlemleyip doğruluğuna inandığım gerçektir. bakınız roberto carlos'a. deli gibi pazulu bacaklar ama bir adet kıl tüy yok.. cirlop gibi.
bu adam "bu ülkede kutuplaşma yaratmak kimsenin haddine düşmez" diyen adamla aynı ciğeri taşıyan bir adam.
aslında düşünürken beyni yerine ciğerini kullanan biri için normal..