android uygulamasının açılması yeterince can sıkmışken, bir de facebook tarafından satın alınan zavallı apple uygulamasıdır.
bekleyelim ve görelim bakalım neler olacak.
Seni seviyorum cumlesini duyunca, yuzunde salaklıkla saflık arasında bir ifade olustugu andır. Muhtemelen kendini en güzel hissettigi andır aynı zamanda.
hayatın rutinliğinden sıkılan bünyelerin sürekli yapacağını söyleyip, bir türlü gerçekleştiremediğidir kaçamak. özellikle antalya civarında yaşayanların sürekli bahsedip, bir türlü kaçamadığı görülmüştür...
golden virginia tütün ve ocb kağıt ikilisi ile bağımlılık yaratan bişeydir tütün sarmak. öyle ki bi süre sonra asla normal sigara içememeye başlarsınız. ekonomik olması tabii ki bir avantaj, ancak sarmanın ve içmenin keyfi bambaşka.
en keyiflisi, pazar günleri uzun uzadıya oturulan ve bol köpüklü türk kahvesi ile sonlandırılan öğün.
tek başıma yapmaktan zerre hazzetmediğimdir ayrıca.
normal kedilere göre bakımı biraz daha fazla özen isteyen kedi cinsidir.
karakterleri değişiklik göstermekle birlikte, genel özellikleri; sahiplerine düşkün, iyi huylu ve miskin olmalarıdır.
tüylerini her gün mutlaka taramanız gerekir. hatta mümkünse sabah akşam...
gözlerini her gün mutlaka ılık su veya özel sıvıları ile silmeniz gerekir...
özellikle yaz mevsiminde muhakkak traş ettirmenizi tavsiye ederim, hem kedinizin rahatlığı, hem de kendiniz için. zira yeni yıkanmış kıyafetleriniz bile tamamen kedi tüyü kaplı olacaktır.
dediğim gibi bakımı biraz zahmetli ama bir veya birkaç iran kedisi ile birlikte yaşamak gerçekten çok keyifli.
çok afedersiniz ama, anamızı ağlatandır...
Özellikle Torium - Bauhaus arasındaki bölge akşam saatlerinde korku tüneli gibi. Delik deşik, asfaltsız, karanlık yollarda allaha emanet ilerliyoruz. Bölgede şimdiye kadar çok ciddi bir trafik kazası olmaması gerçekten mucize. Bu yolu sürekli gidip gelen arabaların her yerinden tuhaf sesler çıkıyor.
Kendimi tutmasam burada sabaha kadar yazarımda...
Özetle ; bu plansız, programsız, saçma sapan işte emeği geçen herkese ağız dolusu küfürler!
Not: O metrobüse binersem de şerefsizim! Bu kadar büyük konuşuyorum!
"insan çocukken bir büyük saadet ülkesinde yaşıyor, sağa sola şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor. Sonra büyüyor, büyüdükçe salaklaşıyor, salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor. Çocuklukla yaşlılık arasındaki o dönem araf misali; kitabesi ağır mesailerle, küçük hesaplarla, kesif mutsuzluklarla yazılan bir mezartaşının gölgesinde azap gibi boktan hayatlar. Yetişkinler zombilere benziyor..."
kesinlikle bağımlılık yaratan iphone uygulaması. henüz türklerin yoğun olarak kullanmaması cazip kılar. dünyanın pek çok farklı yerindeki insanların nerelerde, nasıl yaşadıklarına dair fikirler verir, ufkunuzu açar. belki de ben fazla anlam yükledim, bilmiyorum. sonuç olarak iyidir, hoştur.
Pazar akşam saatlerinde bastırmaya başlayan, dakikalar ilerledikçe ağırlığını arttıran, pazartesi sabahı işe gidildiğinde tavan yapan, öğleden sonra etkisini hafifleterek bünyeyi yavaş yavaş terkeden sendromdur. Bir sonraki hafta görüşmek üzere...
ben bu yazıyı "okuyamayacağını" bile bile sana yazdım.
oldukça derin bir uykudasın, ne zaman uyanacağını, ya da uyanıp uyanmayacağını kimse söylemiyor.
beraber yaşadıklarımızı, güzel anlarımızı düşünüyorum sürekli.
seni hiç kırdım mı acaba? üzdüm mü?
sanırım hayır.. umarım böyledir..
seni çok seviyorum canım teyzem , annemin yarısı..
uyan lütfen, yüzüne söyleyeyim.