derin mavi
752 (şahane)
dördüncü nesil silik 8 takipçi 100.20 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    dantel örneğinin paha biçilmez olması

    1.
  1. ulan it; karıydı kızdı, playstationdu, halı sahaydı ananı babanı unutuyorsun sonra bizim tespitlere yabancı kalıyorsun.

    nispeten yaşlı bi adam olduğum için "ören bayan" efsanesiyle erken yaşta tanıştım. o gün bugündür, danteldi, fiskos masasıydı, şaldı benim için hayati önem taşıyor.

    sadece benim için mi? yok hayır. ben bu derece kıymetini biliyorsam bu el emeklerinin, ev hanımları yanıp tutuşuyordur hafız.

    - özden teyzen senin kız arkadaşına ördüğüm şalın örneğini istiyor. hahaha ama vermiycem.

    ahhh annem benim. 27 yıldır tanıyorum seni ama en ufak bi çirkinliğini görmedim; sen naptın ya?
    3 ...
  2. rakip takımı favori gösterme kurnazlığı

    1.
  3. ulan son 10 yılda bizim yediğimiz kadar kimse yemiyor hee bu taktiği.

    dinamo kievi gelir, steau bükreşi gelir, kazakistanı gelir; hep aynı terane. "türkiyenin/galatasarayın/fenerbahçenin/beşiktaşın gücünün farkındayız, amacımız bir puan."

    hayır o maçlardan biz bi türlü bir puan bile çıkaramadık. bize hücum futbolu, onlara kontra ataktan goller. onlara sevdanın yolları bize kurşunlar. abarttım tamam sakinim.

    (bkz: entryi bitireceğin noktayı bilecen aga)
    4 ...
  4. yolu onarmayıp bozuk satıh tabelası koyan devlet

    1.
  5. "yolu onarmak yerine bozuk satıh hesabının peşine düşen krayolları genel müdürlüğü". başlığı biraz daha uzatsam entrye gerek kalmayacak amına koyim!

    hiç üşenmiyorlar lan! bozuk satık 7 km diye tabele koyuyorlar. yol ne kadarlık mesafede bozuk, onu hesaplayıp tabela koyuyorlar lan adamlar.

    olum o kadar uğraşana kadar asfalt atsanıza oraya, hiç olmadı yama yapın lan. artık yamayı kabullenme noktasına getirdiniz adamı. valla türk aklı çok değişik işliyor. üstelik bu iyi bi şey mi kötü bi şey mi anlayamadım 30 uma yaklaşırken.
    3 ...
  6. türk milletinin kenetlendiği zamanlar

    1.
  7. uzun süredir uğrayamadık adamakıllı. ne zamandır anket başlık açmak için yanıp tutuşuyorum hafızotti. başlığa gel.

    modern zamanlar deyip anketi size bıraksam ne tatlı olur. biraz modernite eleştirisi yapsam, “biraz kalabalıktaki yalnızlar kenetlenmez” sosu eklesem, sonra ibo popülistliğiyle seviyorum türk milletini desem… olmaz mı? olmaz.

    • karşı şeritte radar gören adamların, gelenleri uyarmaya çalışırken kaza yaptığı bi ülke burası. o halde birinci madde radara karşı kenetlenmek.

    • durumdan vazife çıkarılan zamanlar. linç girişimi olur, protesto olur fark etmez. durumdan haberi olmadığı halde valiliğin önünde basbas bağıran adamlar girdi hayatıma. işin acı yanı, bi türlü çıkaramıyorsun da. yok yere valiyi protesto eden adam kimbilir bana neler yapar.

    • inşaat çalışması izleyen adamların dayanışması.. biri demokrat partili, öteki inönücü. yeter ki bi inşaat, hafriyat çalışması olsun. adamlar tüm farklılıklarını bir kenara bırakıyor.

    - bence sol taraftan başlyacaklardı kazmaya. olmaz böyle.
    + bence de hocam. yan binayı devircekler izle bak. memleket nere abi?

    benden bu kadar; anketi devam ettirmek parmaklarının ucuna bakıyor.
    5 ...
  8. turla antalya ya gidip hatun düşürmemiş muavin

    1.
  9. henüz benim rastlamadığım muavindir.

    ne kadar muavin varsa, en ufak bi samimiyetten sonra “aga geçen yaz, liseyi/üniversiteyi turla antalyaya götürdük. bi sarışın vardı. yol boyu kesiştik, orda tabi bağladım ben bunu. sonra otobüsün alt tarafındaki yerde 3 gün boyunca yedim. bebek gibiydi aga kız” benzeri cümleleri yapıştırıyor.

    çık sıkıcı. hayır doğruysa da haber verin biz 5 sap ücretsiz host olmaya hazırız yani. hosst artık lan!
    3 ...
  10. otobüsteki gri eşofman altlı kız

    1.
  11. ben anlamıyorum aga, otobüs firmalarının böyle bi kontenjanı mı var?

    ön koltuklarda oturan, elinden iphoneunu düşürmeyen, düzgün kalçalı, tiky hatun eksik olmuyor yolculuklarımda.

    bazen muavinle şeftali suyu gönderiyorum, bazen telefon numaramı kağıda yazıp koltuğuna fırlatıyorum hatta bazen molaya kitaplarımla iniyorum. hani olur da çarpışıp kitapları düşürürüm, sonra ikimiz de eğilip toplamaya başlarız kitaplarımı, o an nerden geldiği belli olmayan slow bi parça çalar da aşk başlar falan diye. yoooook nafile..

    ben bu yazıyı, gri eşofman altlı kızlara yazdım galiba. tabiatınızı sikerim efendi gibi yapın şu yolculukları.

    edit: vay amına koyim ne kadar gri hastası yazar varmış.
    43 ...
  12. bıktıran fotoğrafçı klişeleri

    1.
  13. bu mına kodumunun 2000 tllik makineleri kızılay mı dağıtıyor anlamadım arkadaş ya. “karı düşüreyim, çıplak fotolar çekeyim” deyu düşünen eleman asılıyor fotoğrafçılığa. sağdan soldan “kızım yeeaa inanılmaz bi sinema gözün var senin, değerlendir bence” benzeri kolpalığı işiten hatun yazılıyor fotoğrafçılık kursuna.

    iyi de birader artık baydınız ya. hep aynı şeyler lan, sıkılmadınız mı?

    yaşlı, buruşuk bi adam gördüğünüzde dibinde bitiyorsunuz adamın.

    http://img16.imageshack.us/img16/1704/img6605sb.jpg

    http://www.zulfuaydin.com...dsc_1645%20fotokritik.jpg

    hele ki kapının önünde, pencerede falan yakaladınız mı dayanamıyorsunuz amk:

    http://www.gaxxi.com/foto...1253756918okan-yilmaz.jpg

    http://fc02.deviantart.co...off____by_orcunceyhan.jpg

    hele hele bi de güneşi avucunun içine alan, yamuk binayı iktirmeye çalışan adamları çekip “sanat yaptık yeaafff” moduna giriyorsunuz ki, kazara oradan geçiyor olsam sikip çoğaltırdım herhalde.

    hee amk enstantene, diafram, fotoşop.
    3 ...
  14. 2025 model doğan slx çıksa alacak olan baba

    1.
  15. ben yıldım lan! vallah billah yıldım.

    - ne var lan! bu sabah satışa çıkarsam, akşamına 20 kişi kapıma dayanı “baba arabayı bize ver” diye.

    başka bi savunmaya gel:

    - bak evladım ben sana anlatamıyorum sana. ne kadar param varsa eğitimine döktüm ama kalın kafalısın işte. hadi galatasaraylı olmanı dayına bağlıyorum da niye bu basit ticari mevzuları anlamıyorsun ona akıl erdiremiyorum. bmwyle sanayiye girersen bi buçuk milyarla çıkamazsın. ama doğanı sok, şıkır şıkır yapsınlar, 300 milyona eyvallah çekersin. bak torpidp da çatlamadı daha.

    adamın dünya görüşü, tofaşa binmek üzerine kurulu. ülkücüsü, solcusu, zengini, fakiri, mangalı, vejeteryanı umrunda değil. varsa yoksa tofaş seviciliği amk!. bu arada temiz çıkma lastik isteyenler bana özelden ulaşsın. arabayı parça parça satıp doğandan kurtulmanın peşindeyim.
    3 ...
  16. bir bebeğin önüne 27 litrelik süt koymak

    1.
  17. buradan ismini verip de kar marjını düşürmek istemediğim bir mama firmasının yaptığıdır. daha doğrusu ifade şu şekilde:

    "bebeğinizin günlük süt ihtiyacı 27 litredir. ee tabi bu kadarını içemez. onun yerine biz size, x'i tavsiye ediyoruz"

    abicim biraz samimeyet be! hangi bebeğin günlük ihtiyacı 27 litre süt olabilir? hayır hadi bi şekilde o ihtiyacı giderdik diyelim, o bebekten büyüyünce sen ben gibi insan olması nasıl beklenebilir?

    (bkz: kolpa reklam sektörü)
    7 ...
  18. tıp ilmine git işe diyerek yaklaşmak

    1.
  19. ben isterdim ki şahane kalp masajı yaparak tıbba ve gönülverenlerine yaranayım. ama olmuyo be birader, lise terkle bu kadar oluyor.

    çoğumuzun çocukluğu, toprak sahaların pıtıraklı arazilerinde "gol atan kaleye" oynayarak geçti.

    ve ne zamanki takım arkadaşımızın apışarasına top geldi, biz hep bir ağızdan "git işee" diye bağırdık.

    bizim tüm loser tavırlarımız boyunca, kendimizi tek iyi hissettiğimiz şey "git işe" diyebilmekti. yaş aldı yürüdü, ben hala bunla övünüyorum.
    2 ...
  20. otobüste gösterilen filme gülen şoför

    1.
  21. şehirlerarası yolculuktan bahsediyoruz tabi.

    biz küçükken, duble yollar, yedek şoför zorunluluğu, uydudan televzyon izleme imkanı, internet falan yoktu otobüslerde. hatta otobüslerde sigara içildiğini falan çok iyi hatırlıyorum; var sen düşün ne kadar fosil olduğumu.

    biz ne zaman adanaya yardırsak, babamın kafasını sikerdim o yaşta; "babaaaa çift katlı otobüsle gidelim. çift katlı otobüsün üst katından en önden bilet alalım. film gösterilen otobüslerden olsun. yoksa bilet almayalım. hadi baba bi sorsana böyle bi otobüs mü gelecekmiş, gelmiyorsa ne zaman gelecekmiş hadi hadi" diye. ben bu ısrarlı tavrım sayesinde, teröristlerle yapılan bir çok müzakerede hayat kurtarırdım ama kıymetim bilinmedi aga. hayır bir de erkek çocuğuyuz amına koyim, tatlı bi kız olsak çekilir de tüm çirkinliğiyle bi çocuk irisi ısrar edince olmuyor.

    bu ısrarkeş durumum yıllarca sürdü. sonra bir gün, kemal sunal filmi izlettirilen bir otobüsle yolculuk ediyorduk. (bilen bilir o dönem ya dandik holivut aksiyonları ya da kemal sunal filmleri gösterilirdi) biz de ön taraftayız. ulan ben kıkır kıkır gülüyorum da şoförün de benden aşağı kalır yanı yok. herif koptukça kopuyor, sonra bir de yanındaki muavine dönüp "ya bu adam beni öldürecek. inek şaban yaa" diyip duruyor. az daha bu pezevenk öldürüyodu bizi. herif filme vermiş kafayı virajı alamadı.

    işte dostlarım ben o gün çocuk olmaktan ve şehirlerarası yolda film izlemekten vazgeçtim.

    edit: üstad ikazı üzerine imla.
    4 ...
  22. burnundan garip sesler çıkaran sıra arkadaşı

    1.
  23. ilkokulda vardı böyle bi adam. saçlarımın ilk kez bitle tanışması da ondan olmuştu. ben uzaklaşmaya çalıştıkça, herif dibimde bitiyordu. ismi cihandı.

    bu adamda burun temizleme gibi bi alışkanlık yoktu. hatta bana kalırsa insan burnunun temizlenebileceğinden haberi bile yoktu. ismin cihan olsun, bu kadar yüzeysel ol. isimler kaderlerimizi belirlemiyor be agoli.

    sıraya gelip oturur ve belirgin şekilde burnundan nefes alıp verirdi. bütün günüm cihanın ve vokalde burnunun ortaya çıkardığı "fısssıt füüüs, fısssıt füsss" adlı melodiyi dinlemekle geçerdi. ama hakkını yememem lazım, parçanın düzenli bi ritmi vardı.
    9 ...
  24. aktif nüfustan sıkılıp almanya ya yerleşmek

    1.
  25. okul hayatım boyunca aklımda kalan 3 kritik tespit:

    1) türkiye kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biridir (ne yazık ki yalanmış)
    2) iç anadolu bölgesi, türkiyenin tahıl ambarıdır (gümrük birliği)
    3) türkiye aktif nüfus bakımından çok öndedir. işgücü falan. (iş yok ki amskym)

    evet ilk iki madde büyük birer yalandan ibaret ama üçüncü tespit feci doğru be haceliz.

    evde, sokakta, markette, sözlükte, kısacası her yerde göze çarpan bir ergen istilası var. biz de ergen olduk ama böyle değildik lan, yani en azından böyle olmadığımızı umuyorum.

    şimdi ne istiyorum biliyor musun? almanyaya, çek cumhuriyetine falan yerleşeyim. yaşlı, buruşuk insanlarla taşkınlıktan uzak bir hayat yaşayayım. galiba yaşlandım ben de amk.
    2 ...
  26. nick altı entrysine karşılık bekleyen yazar

    1.
  27. nick altınıza entry girmesinin ardından "eee hocu, sen bana bi şeyler yazmıcak mısın?" diye mesaj atan yazardır.

    gereksiz bir modeldir. derhal "sil o zaman güzel kardeşim entryini, ısmarlama entry mi giricez!" deyu karşılık verilip uzaklaşılmalıdır.
    4 ...
  28. yeni yıla mutluymuş gibi yaparak girmek

    1.
  29. çocukken hemen uykum gelirdi de yeni yıla çoğu zaman uyuyarak girerdim. bizim valide de beni ayakta tutmak için sık sık “bak yeni yıla nasıl girersen öyle gider, bütün sene uyursun sonra” derdi. hep inanırdım, uyumamak için her şeyi yapardım.

    şimdi bakıyorum da her 31 aralık mutluymuş gibi yapıyoruz herhalde ki bütün hayatımız mutlu taklidi yaparak, mutlu olduğumuza inanmaya çalışarak geçiyor.
    8 ...
  30. allah yardım etsinle bir kış daha geçirmek

    1.
  31. sokaktaklilere allah yardım etsinle bir kış daha geçirmek.

    evin içinde türlü türlü kuytu yer ararken, sadece soğuklarda aklımıza gelen adamlar için "allah yardımcıları olsun" deyip geçmek bizim yaptığımız. bunun üzerine ben bir de yazı yazdım bak şimdi. geçen kış da yazmıştım, soğuktan ölmelerine karşı iki entryle vicdan rahatlatmaca.
    4 ...
  32. oncu biber salcasi

    1.
  33. öncü, öncü! öncü biber salçası, öncü biber salçası...

    böyle bir jingleı var markanın. ayrıca kendisi bir yazarmış efendim de niye sinirlerimi hoplatıyosun kardeşim yok yere?*
    3 ...
  34. kendini süsleyip paketlemek

    1.
  35. her şeyi ne kadar komplike hale getiriyoruz. gün geçtikçe de daha fazla kasıyoruz buna.

    günümüzde artık iletişim sanat haline geldi. sosyalleşmek, zorlu bir basamak insanlar için. modernite kolaylıkla birlikte yalnızlığı sunar oldu ve biz bazen sorgusuz sualsiz bazen de diretmeyle kabulleniverdik kolay ama yalnız bir hayatı.

    yine de modernite, tıpkı teknoloji gibi, hem sorunu hem de çözümü ortaya koyarak kendini alternatifsizleştirdi. özenle açmaya çalışırsam bu muallak ifadeyi; bi yandan insanları yalnızlaştırırken bi yandan da sebep olduğu sorunu kendi çözmeye kalktı.

    sosyalleşmek, iletişim kurabilmek, kendini ifade edebilmek 10 kurluk paketler halinde insana öğretilmeye çalışıldı. tabi kontrollü bir şekilde. ya da herkesi kriterlere oturtup benzer kriterlere sahip insanları yine sanal alem üzerinden üstümüze örtü verdi.

    etiketler önem kazandı günden güne. mesleğin, ruh halin, duygusal yapın, konuşkanlığın, espri yeteneğin, bindiğin araba. etiketlerimiz var bizim.

    işte kendini süsleyip paketlemek, tüm bu sürecin sonunda, belki de tüm bu süreçle birlikte ortaya çıktı.

    hemen hepimiz yapıyoruz bunu. en fenasını da ben yapıyorum belki de. şiddeti farklı olsa da, özelliklerimizi kutunun üzerine yazıp, sevdiğimiz/beğendiğimiz insanların hayatlarına kendimizi hediye etmeye çalışıyoruz.

    hepsi yalnızlıktan. hepsi yalnız kalamamaktan ama.
    8 ...
  36. boksörlerin maç öncesi sataşma ritüeli

    1.
  37. başlığın aslı, boksörlerin maç öncesinde birbirlerine sataşma ritüeli olacaktı; olmadı. canım sağolsun.

    daha çok amerikan klişelerinden. belki türk arkadaşlar da gerçek hayatta yapıyorlardır ama ben pek rastlamadım. zaten türkiyede öyle bir şey olsa, mesela maç öncesinde siklet belirleme için kilo tartımı sırasında, bunlar birbirine girse o işi yumruk falan çözmez aga.

    kesin çıkışta taşlı sopalı, bıçaklı falçatalı bi kavga olur. boksörlerden biri yaralanır falan. ulan çok acayip bi ülke burası, hakikaten seviyorum.
    3 ...
  38. brc maskotu yüzünden gazanfer isminden soğumak

    1.
  39. http://www.dailymotion.co...enfer-usta-brc_shortfilms

    seni amına kodumun maskotu!

    hazır mıyız millet?
    brc diyorsak bir bildiğimiz var,
    gazanfer ustanın sözü işine yarar,
    brcde ayarların değişmez hatta yakıt tüketimi cebini delmez,
    sıfır araçta brc garantini bozmaz,
    ikinci elde kimse güvencesiz kalmaz,
    her yeri kuşatır otogaz servis ağı,
    yeni nesil araçlar ona sevdalı (ibnenin evladı maskot, burada şapkasını çeviriyo)
    ...
    avrupa avrupa iyi bilir bizi ne de olsa italyan teknolojisi(sizin ta amınıza koyim ben)
    beeeeeeee reeeeeeeeee ceeeeeeee...

    ulan pezevenk, nası bi ruh haline neden oldun farkında mısın?

    jinglen tarzı rap,
    şarkıyı söyleyen yuvarlak bir maskot,
    firmanın menşei italyan,
    şarkının kahramanı gazanfer usta!
    3 ...
  40. diş ağrısından sonra diş fırçalayan insan

    1.
  41. şimdi ben burdan isim verip de kimseyi rencide etmek istemem ama (bkz: bu adam benim babam)

    her konuda pratik bir çözümü olan ve bu çözümleri genellikle minumim enerji harcayacak şekilde gerçekleştirmeyi amaç edinen babamın, tüm bunların yanında dişçiden korkması da bilinmesi gereken başka bi özelliğidir. (çok da sikinizde haa)

    hal böyle olunca, düz mantık ve pratiklik doğrultusunda bizim peder dişi ağrıdığında abanır diş fırçasına. fırçalar da fırçalar amskym. günde 2, 3, 4.. bi kaç kere uyarmaya çalıştım ama ağzıma sıçtı kendisi.

    yapmayın abim, düzenli fırçalayın dişlerinizi. evet mesajla bitiriyorum entryimi.*
    6 ...
  42. entryde rakip taraftara yaranma kurnazlığı

    1.
  43. özellike son dönemde fazlasıyla dikkatimi çekiyor bu kurnazlık.

    bu daha çok erkekler arasında geçerli bir şey. temeli de taaa... evet doğru bildin çocukluğa, mahalle maçlarına daynıyor. dur bakınızla netleştirelim tarifimiz: (bkz: adamın gol diyor)

    bu adam, herkesçe sevilir. dürüstlüğüyle, adilliğiyle beğenilir, tartışmalı konularda sık sık görüşüne başvurulur.

    başlığa dönecek olursak, üstelik bir örnekle somutlaştırarak:

    başlık: 43 kasım 1844 fenerbahçe galatasaray maçı
    entry: fenerbahçe maçında, hiçbir şansımız yok. adamlar muazzam sikecek bizi. bu arada arkadaşlar, kendimi bildim bileli galatasaraylıyım.

    peşin itiraf: ben de yapıyorum! ama hoş değil yani. kuntizlik.
    2 ...
  44. voleyboldaki değişikliklere bloğu yükseltti demek

    1.
  45. ggrröööhhh başlığa gel.

    beni anam babam voleybol yaz okullarına mı gönderdi ki bu sporu teknik, taktik olarak algılayabileyim. yeni nesil yine iyi be, bizim nesil hepten alakasız voleyboldan.

    benim nesilin voleybolla tanışıklığı, niveanın taytlara sponsor olmasıyla başladı aslında. (söylemeden duramıycam: göt sponsoru). sonra bi filenin sultanları geyiğiyle de maksimuma çıktık.

    ee ne altyapı var, ne sonradan hararetli ve tutkulu bi takip var; nasıl gelişecek voleybol bilgimiz! sağdan soldan duyduklarımızla ömür tüketiyoruz lan.

    işte zamanında yine duyulmuş, o günden beri hoca ne zaman oyuncu değiştirse yanındakine dönüp "bak aga bloğu yükseltti" diyen adamı hemen tanırsın, bizdendir. ve yarın bi gün spardan sorumlu devlet bakanı olsa vereceği ilk kanun taslağı da "nivea'ya vergi muafiyeti" olacaktır. duygulandım yine. çalışan bakan istiyoruz kardeşimmm!
    3 ...
  46. kahvehanelerin doluluğundan işsizliği yorumlamak

    1.
  47. türkiye istatistik kurumu falan halt etmiştir bu adamın yanında. ben bu başlık kahramanına inanır, ona güvenirim. o derse ki "abi bu hükümet, işsizliği bitirdi. istihdam yarattı. bak kahvede günün bu saatinde % 27'lik bi azalma söz konusu"; ben mutlu olurum, umutlanırım ülkenin geleceğine dair.

    zira bu arkadaş, kahvehanenin önünden her geçişinde o ortamı süzer aga. günlere ve saatlere yönelik veriler vardır kafasında. öyle hemen emin olmadan da riske atmaz kendini.

    aynı adam, pazar filesinin dolmasından hareketle enflasyonu da ölçer ki ben bu adama icabında götümü emanet ederim. ben de öylesine manyağım bak, bambaşkayım!
    2 ...
  48. kent reklamı olmadan bayram geçirmek

    1.
  49. hep böyle bir şeylere yetişmeye çalışmakla geçiyor şu ahir ömrüm. şeker bayramı geçmiş, kurban bayramına gelmişiz "dur lan böyle de bir şey var" deyip abanıyorum klavyeye.

    açıkçası sevmiyorum ulan bu kent reklamlarını ve hatta "ayyh çok ağladım be" diyen tipleri.

    ramazan boyunca gözümüze tecavüz eden iftar temalı kola reklamları kadar samimiyetsiz geliyor bana. ayrıca nasıl psikopat bi firmasınız ki siz, hüzünden, "bakın olum eşi dostu ziyaret edin, yarın bi gün sik gibi ortada kalırsınız siz de" benzeri tehditlerden şeker satmayı umuyorsunuz. almıyorum, aldırmıyorum arkadaş.

    kolpacının itirafı: olum youtubeda açtım eski reklamları, fena oldum lan yine. msn iletime 15lik ergen gibi "yazmayın çok mutsuzum yeeaa" deyu döşenesim var.
    4 ...
  50. demokrasi getirilen ülkede hükümet kurulamaması

    1.
  51. ırak'tı efendim bu ülke.

    nihayet 7 kasımda hükümet kurulabilmiştir, merak etmeyin 4 ay sonra yine dağılır o hükümet.

    amerikalı abilerimiz fazla demokrasi getirmişler herhalde ki ülkede 8 ay boyunca hükümet kurulamamış amskym!
    2 ...
  52. yeni günün ilk dakikalarında sapıtan sözlük saati

    1.
  53. "ulan hiç mi derdin yok senin pezevenk!" diyesin geldi dimi? ağzını bozma sikertirim.

    saatlerin 24ü göstermesiyle sol framede bir müddet herhangi bir başlığa rastlanmaz. sonra yavaş yavaş başlıklar düşmeye başlar. görünen ilk entryide, entry saati 00:08 görünür, mesela. sonraki entrylerin saati, o anki sözlük kafasına göre 00:26, 00:50 hatta 01:21 olarak görünür. işte konu bu yani. evet.

    yok mu olum kod mod yazan adamlar aranızda(ohaa lan entryi yazarken 3 haftada 10 cm büyüme garanti okuyucusundan e-posta aldım. neyse amına koyim). bilgisayar dediğin 0lar, 1ler be birader. düzeltin hoş olmuyo aga.
    2 ...
  54. kelebeğin ömrüyle duygusallığın doruklarına çıkmak

    1.
  55. bok yemenin arapçası bu.

    "ahh 1 günlük ömrü olan kelebek, aslında bakınca imrenmiyor da değilim sana..."
    "zavallı kelebeğe her bakışımda, aslında ne kadar da kıymetli şeylere..."
    "eğer bir kelebek olsaydım, eğer sadece tek günüm olsaydı nefes almak için, hemen kendimi kırlara atıp..."

    tiksiniyorum lan. içindeki sikindirik, vıcık vıcık, gün yüzüne çıkmak için bahane arayan bu kekremsi ve samimiyetsiz duygusallığından tiksiniyorum.

    bir de tutarsız bi davranış be olum. o zaman yarın bi gün "vay amına koyim filler nerden baksan bi asırı deviriyorlar" deyip karalar da bağlayabilirsin sen, mesela. yapabilirsin bunu.

    bok yemeyin, kalıbınızın adamı olun lan!
    7 ...
  56. babaların artık evde içeceğim tribi

    1.
  57. gönül isterdi ki "babaların artık evde icijem tribi" deyu başlık atmak ama olmaz. aklı evvel geyikler gelip "içeceğim" ya da "imla kuralları" o da olmazsa "sözlük formatı" bkzı verir ya da gammazlar.. biz de mecburen pür-u pak bi lisanı tercih ettik.

    konuya girelim; bu peder kolpalığının çok çeşitli nedenleri olabilir.

    memuriyet:

    ay sonuna doğru cepte para kalmaması en büyük etkendir. bi gece eve yine sarhoş gelen peder beyin beyanı, yalan olduğunu bilse de valideyi sevindirir.

    - ya hanım biliyo musun ben artık evde içijem. nedir ya meyhanede sarhoş muhabbeti çekiyorum. bi de artık yaşım da ilerledi kafam kaldırmıyo. ne güzel evimde içerim iki duble rakımı, temiz mezelerle. hem param da cebimde kalır.

    hemen hemen her memur ay sonunda ya içkiyi bırakır ya da evde içmeye başlar.

    arkadaş grubunun dağılması:

    bu da bi neden. alkol alan adamlar, ister istemez bi muhabbet üstünde birbirine girerler. siyasat olur, din olur, hiç olmadı konu sibel can bile olabilir. o geceki tartışmadan sonra, eve gidene kadar alkollü bünyeler allahı yanlarına alarak müthiş yeminler ederler; "ulan bi daha ahmetle aynı masaya oturursam allah çarpsın!". tabi ateist adamlar, ağızlarına pek yaratıcıyı almazlar; "murat sen gördün. ben bi daha o ahmet götvereniyle aynı masaya oturmam. içki bozuyosa içmicen kardeşim!".

    valide dırdırı:

    - ya zeki kaç gündür gecenin bi yarısı geliyosun. dost tuttuysan, git onda uyu. yemeğini de onda ye, ütünü, çamaşırını da o yapsın bundan sonra.

    evet, hatundan resti yiyen peder, mecburen geri vites yapıyo. bi kaç gün suların durulmasını bekleyecek rakısını evde içerek. sonra tekrar yeşil sahalara. fakat son satırlarda belgeselci tandansı yakaladım lan. "serengeti düzlüklerinde, kendini ait hissedeceği bir familya arayan peder..." ööeeehhh!

    ulan yazının girişinde bi gazla çok çeşitli nedenleri olabilir falan dedik de olmadı o. aha yazı da bitti bak. hade siktir git!
    5 ...
  58. küpe deliğiyle tutucu genci canlandıran aktör

    1.
  59. küpe deliği çok sikko durdu lan. bakıyım, valla sikko.

    dizi olsun, film olsun fark etmez. rolu gereği, kareli gömleğini son düğmesine kadar kapatan, sakalını bırakan, karıda kızda; içkide kumarda gözü olmayan muhafazakar bir genci canlandıran abimizin, kulağındaki küpe deliğinin eğretiliğinden bahsediyorum.

    "takılma bu kadar, başka yere bak amına koyim!" diyen arkadaşları bi temiz sikebilirim, ona göre.

    ulan biraz ciddiye al be, setten çıkınca barda küpesiz takılıver o proje boyunca. bu küpe deliği de belli bi müddet sonra kapanan bir şey. senaryo önüne gelince bırak işte takmayı. hakkını ver olum biraz.
    1 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük