basvuru sirasinda ya da sonrasinda cagirildiginiz ve muhtemelen "neden"ler ile dolu sorulara cevap vermeniz gereken mulakattir.
bugun basvurumdan 4 gun sonra mulakat icin elcilige cagirildim. valla nedir ne degildir bilmiyorum ama saniyorum ki "neden gidiyorsun?" ve "ne zaman doneceksin?" sorularina mantikli bir cevap vermemi bekleyecekler.
tecrubelerimi ilerleyen saatlerde aktaracagim. umarim iyi gecer de dogru taktikler verebilirim.
kardeşim ben kimseyi seçmek durumunda değilim! Atatürkçüyüm diye "dinsiz" diyemezsiniz! Yahut gün gelip dinimi savunduğumda, "yobaz" olamam! yeter ulan! Atatürk'ün ilkelerine bağlıyım! Atatürk'ü çok seviyorum! Size mi kaldı benim dinimi sorgulamak densizler?
Kıyaslamıyorum ulan! Atatürk ile dinimi kıyaslamıyorum! Atatürk ile Muhammed (s.a.v.)'i kıyaslamıyorum! Birisini illa ki seçmek durumunda kalmak istemiyorum! Bırakın ulan insanlar istedikleri gibi yaşasınlar! Bırakın ulan kimi isterlerse sevsinler! Yetti lan yıllardır aynı tantana!
Bu mu lan sizin saygınız? Sonra "saygı bekliyoruz" dersiniz!
Kıyaslamıyorum kardeşim! Rahat bırakın amına koyayım ya insanları! ister müslüman olsunlar, ister ateist, ister deist, ister hristiyan! Size ne amına koyayım?
Lan bir kere artık şu küçük beyninize sokun! Atatürkçülük; din, mezhep ya da herhangi bir inanç meselesi değildir! Lan biz şükran duyuyoruz adama! Anamız babamız belli oldu! Irkımız belli oldu! Onun bunun çocuğu olmadık! Daha neyin tartışması bu?
Neyse konuşuyorum da boşa konuşuyorum. Sik sik konuşuyorum işte.
güneş kremini saçına sürenler için olmayan ilişkidir. neyse fazla güneş iyi değil beyin amcıklaması geçiriyorsunuz. sonra nereye ne sürüldüğünü saşırıyorsunuz.
genel olarak yaşlılık sebebi ile tercih edilen estetik çeşitlerindendir. malum yüzde meydana gelen değişimler vardır. yer çekiminin etkisi sarkan deriyi ortaya çıkarmaktadır. hal böyleyken, görünümüne dikkat eden insanlar yüz estetiği olayına girişmişlerdir.
Ne kadar doğrudur ne kadar yanlıştır tartışılır. Sonuçta her yaşın bir güzelliği olduğunu düşündüğümüzde, karşı olanlar da bulunmaktadır. Fakat kendisini daha güzel hissetmek için bu yola girenler de haklı sayılabilir.
Yüz estetiği yalnızca gençlik iksiri olarak düşünülmemelidir. Bence yararlı bir estetik türüdür. Zira bazı yaralanmalarda, çocukluktan beri gelen hasarlarda ve malum son zamanlarda gerçekleştirilen yüz nakli denilen operasyonlarda da sıklıkla yararı görülmüştür.
Ankara'da estetik operasyonlar ve migren tedavisi alanlarında ileri teknoloji kullanarak insanlara fayda sağlayan operatör doktordur. Genel olarak muayenehanesine girdiğinizden andan, çıktığınız ana kadar geçen zaman içinde, aldığı diploma ve sertifikalar size eşlik edecektir. Gerçi kendisiyle konuşmamda "yeter bu kadar belge" dediğimde, "her zaman kendini geliştirmeye devam etmelisin" gibi bir cevap almış olsam da hala yeteceği kanaatindeyim. Özellikle burun estetiği (rinoplasti) konusunda, yurt dışında aldığı onlarca eğitimin hakkını verdiğini söylemek gerekir. Hatta hastalarından birisi de Cem Adriandır.
Kendine has üslubunu da doktorların alışık olduğumuz "tamam şuradan al" gibi tepkilerine karşı takdir ettiğimi belirtmem gerekir. Hastalarına son derece güleç ve cana yakın davrandığından olacak ki; genel olarak ziyaretçileri bitmemektedir.
Neyse gün gelip yüzünüze, gözünüze, burnunuza estetik yaptırmak isterseniz, migren ağrılarından şikayetçiyseniz, op. dr. gerçek ilker şiriner ile görüşmenizi öneriyorum.
bu soktuğumun gözleri iş günlerinde açılmak nedir bilmezken, izinli olduğu günlerde karga bokunu yemeden açılıyor lan. uyumak istersin uyuyamazsın. yatakta döner durursun. neyse haydi biraz turlayayım dersin, yok kardeşim olmaz. kalkacaktır o göt yataktan. neden? çünkü "haydi işe gitmelisin" diyen bir psikoloji yok. sonra o güzide söz gelir kalpten dudaklara;
sikerim böyle izni.
tanım: iş günlerinde uyanamayan insanın, izinli günlerinde erken uyanmasıdır.
ne yapacağını şaşıran ak parti sempatizanlarının, anıtkabir'i bile yıkmak isteyecek kadar gözlerinin dönmüş olduğunu anlatır. konuyla ilgili bir de görüntü bulunmaktadır.
edit 2 : yazıyı yazan kişi, kendisine güvenini kaybetmiş olacak ki hesabını kapatmıştır. adamın götünden kan alırlar. hı tabi hesap kapanınca konu kapanır mı? sikerler öyle işi!
Mcgregor'ın ne işe yaradığını çözemeyen beşiktaş taraftarı'nın isyanıdır.
Tamam kimse mucizeler beklemiyor senden birader. Hani böyle uçup kaçıp oradan oraya topları çıkarmanı düşünmenin bile hayal olduğunun farkındayız. Fakat bir tanesini de kurtar be adam! Hani Cenk'e kızıyorduk ama beterin beteri varmış be abicim. Hı burada suç sende mi? Yok hayır seni buraya alıp getirenlere sövmeli aslında. Neyse sonuç olarak bir siktir git kendini çok "sövdürmeden".
ankara da bulunan reklam, tasarım ve basın ajansıdır. Bold dergisini çıkarmışlardır. Derginin sayılarında Ahmet Kural, Cem Adrian, Manga, Zuhal Olcay gibi isimlere yer verilmiştir. Web sitesi de http://bigscreative.com dur.
"fakir ama gururlu" sozunden esinlenerek hazirlanmis yeni bir sistemmis. fikiramagururlu.com da yazildigina gore, fikir ve proje sahiplerine melek yatirimcilar bulunup, fon saglanacakmis. ismi enteresan ve basarili geldi bana.
bugün dinlediğim marştır. sözleri muhteşem. müzik hoş.
Edit:
Hiçbir şeyle değişilmez ölümsüz aşkın.
Bugünlerde gidişine gözlerim şaşkın.
Neden böyle kararmış ki kartalım bahtın?
Bak neler yaptın... yetim bıraktın.
Hiçbir zaman bitmeyecek sana inancım.
Eski günlerine bile hasret bıraktın.
Neden kartalım neden kimlere kandın?
Ah neden kandın? Karakartalım...
Beşiktaşlıyız Beşiktaş Siyah ve Beyaz
Siyah Günlerimizdeyiz Yakındır Beyaz
Nerede metin'ler ali'ler? nerededir feyyaz?
Şanlı Beşiktaş! Haydi Tarih Yaz...
sözlükteki kadın yazarların bazılarının, kezban olduğunu düşünmektedir. o'nu boşver de senin "de" bağlaçlarına ne girmiş? soru işaretlerin nereye gitmiş?
edit : ayarı yiyen yazar gitti. başlık başıma kaldı.
beşiktaş teknik direktörü samet aybaba'nın, dereyi geçene kadar ayıya dayı deme durumudur.
beşiktaş teknik direktörünü eleştirmeye gelince, "vay şöyle yaparım" "vay böyle olmalı" demeyi bilen samet aybaba, beşiktaşın başına geçtiğinde, eleştirdiği şeyleri kendisi yapmaya, tükürdüğü şeyleri yalamaya başlamıştır.
Transfer politikası olarak genç futbolcu tercih edeceğini söyleyen ve 32 yaşındaki futbolcuyu transfer eden yine samet aybaba'dır.
Quaresma olayı ile ilgili bir videoyu da paylaşarak sözlerime son verir ben giderim.