herhangi bir başlığı açan yazarın anne olma olasılığıdır. kötü anlamda değil, neşeli anlamda düşünmek gerekir bunu. herhangi durumda yatmadın mı sen daha diye başlık açıp oğluna ayar veren bir anne görmek çok da olanaksız değildir.
geçtiğimiz günlerde yaşadığı hayvanat bahçesi yetkilileri tarafından maç tahmini yapmak görevinden alınan ahtapot paul'ün durumudur. artık sadece çocukları eğlendirecektir.
mesth'in cevap ve sonnur ile seslendirdiği rap şarkısı. içinde "1930 köylü halkın efendisi; artı yetmişaltı 2000 artı 6 köylü al ananı kaybol yıkıl karşımdan lan!" bölümüyle bir devrin çöküşünü anlatır.
aslında güzel ölmesi olarak bitmesi gereken durum. evet, kömür madencilerinden bahsediyorum. yerin altında, taşeronlaştırılan, sağlıksız çalışma koşullarına sahip ve denetlenmeyen, bunun yanında son derece tehlikeli olan madenlerde çalışan işçilerden... akp oy almak için kömür dağıtıyor ya, bu kömürü bu işçiler çıkarıyor yerin altından, zonguldak'ın kalbinden. bu işçiler ölünce "güzel öldüler." denir mi a bakan? müslümanlığa da bakanlığa da insanlığa da sığmaz bu durum. "allah rahmet eylesin; gerekeni yapacağız." demen gereken yerde hala taşeronları savunuyorsun. allah bilir ki insanların yok yere ölmesine neden olmak bir vebaldir.
sayın başbakan da bu durumu ilginç özetledi tabii. "kömür madeninde çalışan işçinin ölebileceğini bilmesi lazım." gibi bir yere geliyordu olay. aynı tersane işçileri gibi... aynı kot taşlama işçileri gibi... günahtır.
ama baktığınız noktada olay daha farklı. onları herkes biliyor zaten. ama benden tavsiye, oy deponuza sahip çıkın. en azından belki bu şekilde onları korursunuz sayın başbakanım.
edit: bunu eksileyen arkadaş(!) da bu ölümleri destekler bir yere gidiyor durumda, aman dikkat etsin. yola devam etmektense biraz durup düşünsün.
cumhurbaşkanı abdullah gül tarafından "hükümet bir plan hazırladı; açıklamak onlara düşer." dendikten yaklaşık 1 ay sonra bile hala açıklanmayan plandır. hava sahasını kapattık. eee? giden canlara ne oldu? sözüm ona dinci geçinen akpliler neden hala bundan bahsetmiyor? tayyip erdoğan özgürlük demek sonra. oldu.
nerede görüldüğü hatırlanmasa da simit sarayı ekolünün takipçisi olarak görülen simit restoranı. ama türkçe anlamında bir bozukluk taşımaktadır, burası simitçilerin sarayı mıdır yoksa burası simit mi satmaktadır?
özellikle cuma namazı ve teravih namazı sırasında caminin dolup taşması sonrasında safların sıklaştırılması isteğine müteakip gelen tespittir. içeridekiler sanki cemaat değildir.
özellikle bir kargaşa anında "sen gel bakayım şöyle." diye bir ya da birden fazla kişinin genellikle tartaklanmak için tartaklayacak kişilerin arasına çekilme işlemi.
"çok güzel olacak oğlum." diye adidas tarafından dikte edilen bir forma giyen galatasaraylının psikolojisidir. galatasaray gibi asil bir takıma mor forma yakışmamıştır, güzel de durmamıştır. üstüne bir masum mor menekşe ağlıyor mu ne tarzından geyiklere de yol açmıştır.
edit: güzeller, beşiktaşlıyım. mal mal hareketlerle "fenerliymiş ki bu meğersem." diye yaklaşmayın, e mi?
pkk'yı solcu olarak addeden bilgisiz solcudur. sol ne bilmeden her adında komünist geçeni solda sanma eğilimi olabilir bu kişinin. bunun dışında pkk'nın kürt faşizmi yaptığından habersizdir. ortada ben solcuyum diye gezinir, kürtlerin haklarını savunacağım diye pkk'yı savunur. ziyandır.
sözlükte ve ülkemizin çoğu yerinde yapılmış yanlıştır. veled-i zina pkk sempatizanları ile kürtleri karıştırmamak gerekir; zira pkk'nın da istediği budur. isteniyor ki kürtleri ayırsınlar bu ülkeden, ayrı bir ülke oluştursunlar. onlara hakettikleri küfürleri ederken arada tüm kürtler niye kaynıyor ki?
hem pkk sempatizanları sadece kürtler değil. pkk'yı solcu sanan sözde solculardan ibaret bir kitle de var pkk'yı savunan. sonra pkk ve sempatizanlarına kalayı basınca "faşistsiniz oğlum!" diye çelik ayna yaparlar. onları da unutmayın.
velhasız, kürtlerle pkk sempatizanlarını karıştırmak hem zararlı, hem saygısızca hem de aslında yapmak istediğimizin tam tersinde olan durumdur. pkk'nın istediğini yapmaz herhalde bir vatansever. kürtlerin tam desteğini almak için uğraşıyorlar, onlara istediğini vermiş gibi görünmenin anlamı ne ey türk geçinenler?