dün gece başımdan geçen ilginç hadise. önce şaşırdım sonra korktum daha sonra ise kendimi bıraktım. hülagünün müslüman olup turanı islamla birleştirdiğini hayal ettiğim noktada ise çığlık çığlığa rahatladığımı fark ettim.
1 ay boyunca zihin sağlığınızın pek bozulmayacağı anlamına gelir.
bütün sene onun bunun karısını kızını gıyaben sikip, kahvelerde saatlerce pinekleyip, cuma'dan cuma'ya namaza gidip, karısını kızını dövüp, onun bunun arkasından iş çevirip, kimi nasıl siksem diye düşünüp oruç tutanların arasında yaşamaktansa ramazanı sallamayan, oruçla moruçla işi olmayan ama insan gibi yaşayan, ahlaklı insanların arasında yaşamak sizi daha sağlam tutacaktır.
kant'ın "özgür irade-ahlak-tanrı" üçgeninde rasyonal sınırların zorlanması karşısında gelinen durumu ifade eden tanımıdır şöyle ki; tanrı var ise özgür iradeden söz edebilir miyiz? işte bu paralogismos ile bağlantılı düşünüldüğünde, -en yavan biçimde ifade etmek gerekirse- düşünme yetisinde (akılda) "mavi ekran" dediğimiz durumun oluşmasının karşılığıdır.
raqqa operasyonundan önce gerçekleşmiş bombalama girişimidir çözemedim neden böyle bi şey oldu fikri olan varsa buyursun.
şöyle ki; abd ypg güçlerine destek veriyor, rusya ise rejim güçlerinin yanında gerekirse destek oluruz diyor ve nerden baksan 12 bin kişilik bir çekirdek kuvvet oluşturuluyor ama rejim ortak savaşta ypg'yi bombalıyor?
abd'nin yemen operasyonunda mavi boncuk dağıtması gibi bir şey oldu bu.
allah aşkına kısaca soru sorup geçeceğim uzatmadan:
soru: neden müslümanlar dinleri ile dalga geçildiğini düşündüğünde sinirleniyor?
ben şunu diyorum birisi benim dinimle dalga geçiyorsa ya ben "inancımı" savunabilmekten acizim ya da aşağılık kompleksine sahibim ya da ikisi birden.
yok ben bunlara sahip değilsem karşımdaki davar istediği kadar dalga geçebilir ben onu orada göt etmesini bilirim değil mi?
peki ben benim inancımla dalga geçeni göt edebilecek kapasitedeysem (ki biriniz bile "hayır değilim" demezsiniz biliyorum) o zaman allah'ı korumak onun avukatlığı size mi düşüyor?
bana bi şunun cevabını verin vallahi sesimi keseceğim.
bu gece düşündüm durdum yahu sonsuz bir yalnızlık düşün, seni sadece sen anlayabilirsin başkaları yanından bile geçemez falan kalkıp seni anlayabilecek bir şey de yaratamıyorsun o zaman nerde kaldı allahlığın? iki allah çok olur bence bayağı zor lan bi de yarattıklarının şu leş hallerini görüyorsun "napıyorum lan ben?" diyorsun falan ama olan olmuş geri de döndüremiyorsun yani nerden tutsan elinde kalacak bi mevzu var ortada bu mu zor yoksa açlıktan ya da soğuktan ölen bir kul olmak mı?
neyse siz bunu bi düşünün ben de şu notu şuraya düşeyim:
"dünyanın ne bok olduğunu görüp de yaşamaya devam eden herkes ahlaksızdır!"
her insan için görünüş itibarı ile bir ilk yargı veririz ya genelde (ki bu değişir değişmez o ayrı mesele), işte bu adamın konuşmasına, gözlerine ve genel tavrına baktığımda aklıma gelen ilk şey kesinlikle "zeka" oldu. bilmiyorum belki yanılıyorumdur ama herif feci zeki duruyor çok hafif bi sinsi gülümseyişi var dersleri anlatırken. dikkat edin bu (kısmen alaycı) gülümsemeye genelde zeki tiplerde rastlanır.
2013 yapımı gayet hoş bir filmdir roma sosyetesine dahası edebiyat dünyasının magazin yazarlarına ve daha nicesine güzelce giydirir "jep" amcamız bu filmde.
kanada'nın dünyaya bir hediyesidir. tune in ile birlikte ücretsiz dinlenmekle birlikte pek çok farklı frekansta (solo piano, solo cello, solo guitar) çeşitli hedef kitlesine seslenmektedir.
Akılla bir konuşmam oldu dün gece;
Sana soracaklarım var, dedim;
Sen ki her bilginin temelisin,
Bana yol göstermelisin.
Yaşamaktan bezdim, ne yapsam?
Birkaç yıl daha katlan, dedi.
Nedir; dedim bu yaşamak?
Bir düş, dedi; birkaç görüntü.
Evi barkı olmak nedir? dedim;
Biraz keyfetmek için
Yıllar yılı dert çekmek, dedi.
Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim;
Kurt, köpek, çakal, makal, dedi.
Ne dersin bu adamlara, dedim;
Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi.
Benim bu deli gönlüm, dedim;
Ne zaman akıllanacak?
Biraz daha kulağı burkulunca, dedi.
Hayyam' ın bu sözlerine ne dersin, dedim;
Dizmiş alt alta sözleri,
Hoşbeş etmiş derim, dedi.
