belki yerel seçimlerde istanbul büyükşehir belediye başkanlığını kazanamayacak ama aday olması, bazı şeyleri ortaya çıkarması, küçük de olsa kazanma ihtimali yobaz kesimin uykusunu kaçırmaya yetmiş gözüküyor.
çünkü adam dürüst, türkiye'nin siyasi tarihinde toplasan bir elin parmaklarını geçmez dürüst siyasetçi sayısı.
yanlış zaman ve yanlış yer derler ya, tam kemal kılıçdaroğlu'na uyan bir durum. keşke daha aklı başında bir parti olsaydı da kemal kılıçdaroğlu da o partiye başkan olsaydı.
öncelikle; (bkz: #4863493)
kendisi tarafından göz hapsindeymişim ve farketmiş ki ben tahammülsüz bir insanmışım. beni takip ettiği için teşekkür ederim kendisine çünkü kendisi abimizdir, değerli yazardır(!). unutmadan bir de başlık açmış bana çok sağolsun, varolsun.
şakayı geçelim. ben sizin gibileri çok gördüm abisi, sabahtan akşama kadar dil döktüm, tartıştım. ayrıca şunu da belirteyim, sen giderken ben dönüyordum.
bu tartışmalarım sırasında gördüm ki bir insanın kafası çalışmıyorsa ona bir şey anlatmaya gerek yok.
onlara en iyi anladıkları dilde cevap veriyorum. küfür, ancak bundan anlıyorlar çünkü. çünkü hayatları bunun üzerine kurulu, anlamadan etmeden insanları eleştiriyorlar. ha delikanlınız, kendine güveniniz varsa fikir teatisi ve tartışmaya açığım. ama eminim hiçbirinizde bu bilgi birikimi yok, eğer olsaydı böyle safsatalarla kafa şişirmezdiniz.
bir insan gerizekalı muamelesi görmek istiyorsa bu numara bu istek için birebirdir.
_bağlantımda sorun yaşıyorum. sürekli kopuyor ve bu sizi 2351456. defa arayışım. ayrıca otomatik dnsle bağlanamıyorum ve bu yüzden bana statik dns adresi vermiştiniz.
+modemin kablolarının takılı olduğuna emin misiniz?
_aaa çok pardon ya ben bilgisayarı açmamışım da sorun oymuş. bsg
saçma bir cezadır. bu hareket sonucu kart görmemişse ve hakem raporunda da geçmiyorsa bunu yapma işte. çünkü futbol oyunuyla alakalı bir hareket değil. şöyle olur hak veririm; hakem görmeden emre adama tekme atar, görüntüleri incelersin, basarsın cezayı. çünkü oyunla ilgili bir durum.
ama emre boğaz kesme hareketini yapmışsa, bu durum oyunla ilgili bir durum değildir artık. bunun için oynamama cezası vermezsin. bu durum için savcılığa suç duyurusunda bulunursun. ve bu hareket vücut dokulunmazlığına karşı yapıldığı için şikayete bağlı değildir. toplum huzuru için ceza öyle değil, böyle olur.
15 mart 2009 tarihinde izmir'de miting yapacakmış. şimdi bu miting çok kritik. birlikte düşünelim. yerel seçimler 29 mart 2009'da, yani bu tarihten iki hafta önce yapılacak bir miting. ayrıca mitingin yapılacağı yerde akp'nin en hassas olduğu bölgelerden biri. bugüne kadar izmir'de bir başarı sağlayamadı ve izmir halkıyla arasında gerginlikte aşikar.
(bkz: gavur izmir)
(bkz: anamızı da aldık geldik)
şimdi bu şartlar altında seçimlerden iki hafta önce yapılacak bu miting biraz kafa karıştırıcı. neden izmir? neden seçim arefesi?
yani benim kafamı karıştırıyor bu durum. yani pazar günü izmir halkı tarihi bir mitinge sahne olabilir. çünkü adamın uslu duracağını zannetmiyorum. söyleyeceği şeylerden, yapacağı hareketlerden büyük bir olay çıkabilir diye düşünüyorum. yani bu miting türkiye'nin siyasi tarihinde dönüm noktası olabilir. belki de uzun zamandır beklenen son nokta bu miting olur.
bekle tayyip, anamızı da aldık geliyoruz.
edit:diyeceklerim bu kadar uyardı sağolsun. aklıma 22 mart diye yapışmış. bir türlü kurtulamıyorum. seçim 29 mart 2009'da.
afedersiniz izmir'in amına koyan koyan seçimlerdir. her işlek caddede, meydanlarda çarşaf çarşaf parti flamaları, bayrakları, afişleri var. hani türk filmlerinde sulukule'nin bir imajı vardır ya, evlerden evlere ip çekilir, çamaşırlar serilir, aynen öyle bu aralar izmir. seçimler çok büyük görüntü kirliliğine sebep oluyor, birileri buna dur demeli.
ysk sözüm sana, yasaklayın kardeşim şu reklamları, herkes adam gibi reklam yapsın, biz çekmez zorunda mıyız bu görüntü kirliliğini.
bir parti çıksa ve biz görüntü kirliliğine karşıyız, bu yüzden çevreyi en koruyucu şekilde tanıtımımızı yapacağız dese, yemin ederim kim olduğuna bakmadan oy vereceğim. yeter ulan artık.
öncelikle; (bkz: #4794573)
10 gün önce yazdığım bir entry. ve hala arkasında duruyorum. yani göndermek kolay ama yerini nasıl dolduracaksın.
ayrıca maç saati dolayısı ile maalesef lincoln'ün oynadığı bölümü göremedim, ama özetlerden gördüğüm kadarıyla fena oynamamış gibi. galatasaray'ın her atağında rol oynamış. gösterdiği tepkiyi her futbolcu gösterebilirdi, anlayışla karşılamak lazım. çünkü düşünün yıllarca oynadığınız bir ligin bir takımına karşı oynuyorsunuz. tabiki lincoln bu maçta kendisini göstermek, göze batmak isteyecek. belki de daha çok şeyler yapmak istiyordu. kafasındaki şeyleri gerçekleştiremeden oyundan çıktığı için anlık bir tepki gösterdi. konuşularak çözülecek basit bir tepki gibi geliyor bana. abartmaya gerek yok.
kesinlikle yaşamadığım olaydır. lan annem modemin fişini çekmiş evden çıkarken o mu işe yaradı acaba?
kadının içine doğmuş demek ki.
edit:an itibari ile bana da olmaya başladı. korkuyorum.
bazı taraftarlar gider maça, ne tezahürat yapar, ne hoplar zıplar, öyle kös kös oturur. işte bu tip taraftara bayan * taraftar denir.
hatta bu tip taraftara tribünde bağırmayan taraftar siktirsin gitsin de denir. *
lost dizisinin 4x07 ji yeon adlı bölümünde regina karakterini canlandırmıştır. gönül isterdi ki hep devam etsin diziye, farklı bir hava katsın ama maalesef olmadı.*
ya herkes bana ayar verme çabasına girmiş de ben sadece şunu belirteyim.
bu başlık hepimize gösterdi ki ölen çocuklara sevinmemiz gerekiyor. demek ki abd o kadar kötü bir devlet değil. bakana çocuklar günaha girmesin diye katlediyor ve cennete gitmesini sağlıyor. ne kadar iyi insanlarmış allahım.
hadi ozaman bizde cihat ilan edelim de gayrimüslim ailelerde doğan çocukları katledelim. zira doğrudan cennete gitmesini sağladığımız içn sevaba gireriz, sevinebiliriz bu duruma.
he bana müslümanlığın 7. yüzyılda piyasaya sürülmediğini ve daha önce gönderilen peygamberlerin de müslümanlığı yaydığını kanıtlasınlar güzel demagoji ustalarımız.
edit: küçük bir ekleme daha yapayım. atıyorum ben ateist olacağım ama inanılmaz iyi bir insan olacağım, erdemli, kul hakkı yemeyen, insanların görüşlerine saygılı olacağım ve öldüğümde kesinlikle cennete gidemeyeceğim ama kul hakkı yiyen, insan katleden, saygısız ama 5 vakit namaz kılan birisi cennete gidebilecek.
kimse kusura bakmasın ama ben sokarım öyle adalete.
töbe yarabbim, allah'ım hep bu zihniyet çileden çıkarıyor beni.
sadece yeni doğmuş çocuklara değil ayrıca m.ö. ve m.s 7. yüzyıla kadar yaşayanlara da haksızlık olacaktır. zira öğretilecek bir şey de söz konusu değildir o dönemde yaşayan insanlar için.
bunları bırakın agalar, önemli olan müslüman olmak değil, erdemli insan olmaktır. siz erdemli, iyi bir insan olarak yaşayın en önemli şey budur. ateist, deist, budist, müslüman olmak bunların yanında ikinci plandadır.
allah/tanrı/yaratıcı adaletsiz değildir.
başörtüsü ve türbanın ne kadar siyasi amaçlı kullanıldığını gösteren bir durumdur.
chp türban açılımı yapar, türbanlı biri mitingde tartaklanır. akp'nin türban konusundaki görüşünü zaten biliyoruz, onun mitinginde de başörtülü bir insan tartaklanır.
demek ki neymiş, sizin başınızdaki örtü hiç önemli değilmiş. o sadece siyasi olarak kulanılmak için sizin başınıza taktırılmaya zorlanıyor.
ama eğer ki siz kendi istediğiniz için takıyorsanız ve düşünceleriniz muhattapla aynı yönde değilse hiçbir öneminiz yoktur. tartaklanırsınız da, dövülürsünüz de.
biz yıllardır bunu savunuyoruz zaten, siyasete alet edilmediği sürece bazı şeyler önemli değildir. ancak bunu söylediğimiz için ayrımcı, faşist, dinsiz olarak addediliyoruz.
ha bu arada sayın(!) başbakan, başörtülü bayan için, ''provakatördür, kimin için çalıştığını biliyoruz'' gibi bir açıklama yapmadı mı?
merak etmeyin yakında yapar.
edit:akp mitinginde tartaklama söz konusu değilmiş. yalnız savunma böyle bir olay yok diye değil. tartaklanma yok diye geliyor. demek ki bazı şeyler meşru görülmeye başlanmış. yani artık demokratik hakkınızı kullanıp, konuştuğunuzda yaka paça, zorla o alandan uzaklaştırılabilirsiniz. bu gayet doğal bir durum maalesef.
edit 2:söz konusu olay bir miting değilmiş, açılış töreniymiş. cahil durumuna düşmemeliymişim. onu da düzeltelim. gerçi ha miting, ha açılış töreni ne farkeder ki? sonuçta olay gerçekleşmiş.
(ara:akıl fikir)
yaptığı açıklama nedeni ile siyasi partilerin suç duyurusunda bulunmasını bekliyorum. çünkü kanımca verdiği beyanat basın yayın yolu ile hakaret suçunun unsurlarını içeriyor. bu beyanata karşı sessiz kalınmamalı. kimsenin kimseye dini, felsefi, siyasi görüşlerinden ötürü hakaret etmeye hakkı yoktur.
(bkz: #4841089)
ayrıca eğer suç duyurusunda bulunulursa ilgili kişinin başına dert açabilcek bir beyanattır. tck madde 125 ve tck madde 126'ya göre alt sınırı (1) yıldan aşağı olmamak kaydı ile (2) yıla kadar hapis cezası ile yargılanır. hatta ve hatta basın yayın yoluyla işlendiği için ceza 1/3 oranında arttırılır.
yoktur. çünkü salt islam dini ile yönetilen bir ülke mevcut değildir. zaten günümüzde dünya'da teokrasi ile yönetilen tek ülke vardır, o da vatikan'dır.
bazı çevreler iran ve israil'in de teokrasiyle yönetildiğini iddia eder ama sayılan devletler dine tam anlamıyla bağlı değillerdir. sadece dini öğretileri kaynak alırlar. din temelli, dini bir kitaba bağlı olarak yönetilen tek ülke vatikandır. bu nedenle gelişmiş islam ülkesi diye bir kavram olamaz. anlatılmak istenen islam dinini benimsemiş, müslüman nüfusu yüksek olan devlet olabilir.
demek ki neymiş kavramların anlamlarını bilmeden, elmayla armutu ayırmadan tespit yapmayacakmışız.
konumuza dönersek; evet müslüman nüfusu fazla olan gelişmiş fazla devlet yoktur ve hatta gelişmiş olanlar sadece jeopolitik ve fiziki olarak durumu gelişmeye elverişili olduğundan gelişmiştir. ama bu geri kalmanın sebebi müslüman toplum değil, dini kötü emellerine alet eden yönetcilerdir.
ayrıca bu durum sadece islamiyet için de geçerli değildir. dünya tarihinde karanlık çağ olarak bilinen ortaçağ'da da avrupa'da skolastik düşünce hakimdi ve avrupa en kötü çağını yaşamıştı.
(bkz: engizisyon)
istanbul'da yaşadığına ve istanbul takımları hakkında yorum yaptığına şükrettiğim yazar. gelir de izmir'e yerleşirse vay karşıyaka'nın, altay'ın, göztepe'nin haline.
evet arada bir doğru yorumlar yapıyor, helal olsun dedirtiyor ama durmuş saat hikayesi tabi.
yurdum insanının yerel seçimlere bakış açısını gösteren slogan.
küçük bir anekdot; yerel seçimlerde partilere değil, adayların belediyelere yapacakları katkıya göre oy verilmelidir.
yani yurdum insanı diyor ki; aday önemli değil, katili de, tecavüzcüyü de, dolandırıcıyı da koysanız bizim parti en birincidir.
