sapıklıktır,sübyancılıktır. buna rağmen; günümüzdeki kızların bazı egoları yüzünden böyle işlere kalkışıp sonunda mağdur duruma düştükleri ve bu durumdan dolayı olayın kimi zaman intihar kimi zaman da psikolojik travmalara neden olduğu durumdur.
sapıklıktır,sübyancılıktır. buna rağmen; günümüzdeki kızların bazı egoları yüzünden böyle işlere kalkışıp sonunda mağdur duruma düştükleri ve bu durumdan dolayı olayın kimi zaman intihar kimi zaman da psikolojik travmalara neden olduğu durumdur.
çok büyük bir iddiadır, sonuçlarına katlanması daha da zor bir iddiadır ; afrika nüfusunun 1.2 milyar olduğu ve oradaki erkek sayısının 600.000 olduğu düşünüldüğünde, her erkeğin penis uzunluğu ortalama 24 cm ise; 600.000 x 24 = 14400000 gibi astronomik bir durum söz konusudur,sağlığa zararlıdır.
gayet doğru bir laftır; madem o namussuzluğu daha 19 yaşında üniversite okurken yapıyorsun, ne halt yemeye mitinglerde anırıyorsun ?! bu insanları anaları babaları okusun,vatana millete hayırlı birer birey olsun diye şehir dışına yollayıp binlerce lira döksün bu şahıslarda hem ailesinin yüzünü kızartacak bir ton pisliğe bulaşsın hem de gidip bir de üstüne üstlük özgürlük falan filan diye bağırsın çağırsın sonra polis görevini yapınca polis "bebeği öldürdü" olsun. hayır efendim asıl o kadının karnındaki 5 haftalık bebeğin katili kendi annesidir. tamam siyasi görüşü ne olursa olsun insan yine insandır ama madem o çocuğu peydahladın o çocuk doğduktan sonra devam et şu eylemlere veya mitinglere. gerçekten acınası bir durum.
bak dostum öncelikle Kur'an gibi mükemmel üstü bir kitabın kimse tarafından taklit edilemeyeceğini anlatayım.
öncelikle belirtilmesi gereken kuran'ın her çağdan, her türlü insan grubuna hitap eden bir anlatıma sahip olmasıdır. okuyan kişinin bilgi ve kültür seviyesi ne olursa olsun kuran herkesin anlayabileceği gibi açık, anlaşılır bir dile sahiptir. bir ayette allah kuran hakkında şöyle bildirir:
andolsun biz kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık... (kamer suresi, 22)
kuran'da bu kadar kolay anlaşılır bir üslup olmasına rağmen, hiçbir yönden kuran'ın taklidi mümkün olmamıştır. allah'ın kuran'ın benzersizliğine dikkat çektiği ayetlerden bir kısmı şöyledir:
eğer kulumuza indirdiğimiz (kur'an)'den şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. ve eğer doğru sözlüyseniz, allah'tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın. (bakara suresi, 23)
yoksa: "bunu kendisi yalan olarak uydurdu" mu diyorlar? de ki: "bunun benzeri olan bir sûre getirin ve eğer gerçekten doğru sözlüyseniz allah'tan başka çağırabildiklerinizi çağırın." (yunus suresi, 38)
kuran'ın mucize kelimesi ile nitelendirilmesinin sebeplerinden biri, yukarıdaki ayetlerde vurguladığım gibi insan çabası ile bir benzerinin yazılamamasından kaynaklanır. işte bu imkansızlık ne kadar büyük olursa, mucize de o denli büyüktür. dolayısıyla kuran'ın üslubunun yüzyıllardır milyarlarca insan arasından, tek bir kişi tarafından bile taklit edilemez oluşu, mucizevi yönünün ispatlarından biridir. f. f. arbuthnot, the construction of the bible and the koran (incil ve kuran'ın yapısı) adlı kitabında, kuran hakkında şu yorumda bulunmuştur:
edebi bakış açısıyla değerlendirildiğinde, kuran yarı şiirsel yarı düz yazı olarak yazılmış en saf arapçaya örnektir. dilbilimcilerin bazı durumlarda kuran'da kullanılan belirli kalıp ve ifadelerle uyuşacak kurallar kullandıkları ve kuran'a eş bir çalışma üretmek için birçok denemede bulunmalarına rağmen, henüz hiçbirinin bu konuda başarılı olmadıkları bildirilmiştir.
kuran'ın anlatımında kullanılan kelimeler hem anlam bakımından, hem de üslubun akıcılığı ve etkisi bakımından son derece özeldir. ancak kuran'ın allah'ın emir ve yasaklarını bildirdiği kutsal bir kitap olduğuna iman etmek istemeyenler, çeşitli bahaneler öne sürerek inkara yönelmişlerdir. allah iman etmeyenlerin kuran hakkındaki nitelemelerine karşı aşağıdaki ayetlerde şöyle bildirir:
biz ona (peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yakışmaz da. o (kendisine indirilen kitap), yalnızca bir öğüt ve apaçık bir kuran'dır. (kuran,) diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir). (yasin suresi, 69-70)
kuran'ı taklit edilemez yapan unsurlardan bir diğeri de, kuran'ın edebi yapısından kaynaklanır. kuran arapça olmasına rağmen, arap edebiyatında kullanılan kalıplardan hiçbiriyle benzerlik taşımaz.
kuran'daki kafiye sistemine "seci" denilir ve dilbilimciler kuran'daki bu kafiye kullanımını da mucize olarak ifade etmektedirler. ünlü ingiliz bilim adamı prof. adel m. a. abbas, kuran'ın dilbilim açısından bir mucize olduğunu ispatlamak üzere hazırladığı science miracles (bilimsel mucizeler) adlı kitabında, kuran'da kullanılan harfleri, kafiye sistemini grafik ve şemalar aracılığıyla kapsamlı olarak incelemiştir. bu kitapta kuran'daki kafiye sistemi ile ilgili oldukça dikkat çekici tespitlerde bulunmuştur.
bilindiği, gibi kuran'da, 29 sure 1 ya da 1'den fazla sembolik harfle başlar. "mukatta harfleri" olarak bilinen bu harfler, aynı zamanda başlangıç harfleri olarak da adlandırılırlar. arapçadaki 29 harften 14 tanesi, mukatta harflerini oluşturur: ayn, sin, kaf, nun, ra, ya, ta, ha, elif, lam, mim, he, sad, kef.
bu harflerden "nun" harfinin kalem suresi'ndeki kullanımına bakıldığında, ayetlerin %88.8'inde "nun" harfi ile kafiye olduğu görülür. şuara suresi'nin %84.6'sı, neml suresi'nin %90.32'si, kasas suresi'nin %92.05'i "nun" harfi ile kafiyelenmiştir.
kuran'ın tamamı göz önünde bulundurulduğunda ise, %50,08'inde "nun" harfi ile kafiye yapıldığı görülür. diğer bir deyişle kuran'daki ayetlerin yarısından fazlası "nun" harfi ile biter. aynı uzunluktaki hiçbir edebi çalışmada, metnin yarısından fazlasında tek ses ile kafiye yapılması mümkün olmamıştır. bu sadece arapça için değil, tüm diller için geçerlidir.
kuran'ın kafiye açısından genel incelemesi yapıldığında ise, kafiyelerin yaklaşık %80'inin elif, mim, ya ve nun harfleri tarafından oluşturulan üç sesten (n, m, a) oluştuğu görülür.247 "nun" harfinin dışında, ayetlerin %30'u "mim", "elif" ya da "ya" ile kafiyelidir.
ki istersen şu surelerden ne demek istediğimi ve anlatmak istediğimi kontrol edebilirsin:müminun suresi,nahl suresi,enam suresi,rum suresi,yunus suresi,ankebut suresi,neml suresi,nisa suresi,maide suresi,araf suresi,tevbe suresi,bakara suresi,al-i imran suresi,enbiya suresi,nur suresi,hicr suresi.
iki yüz-üç yüz satırlık bir şiirde, kafiyenin iki üç sesle oluşturulması bu esere başyapıt denecek kadar önemli bir özellik kazandırabilir. ancak kuran'ın uzunluğu, içerdiği bilgiler ve hikmetli anlatım göz önünde bulundurulduğunda, bu tür bir kafiye kullanım şeklinin ne denli olağanüstü bir durum olduğu daha iyi anlaşılacaktır. çünkü kuran insanlara rehber olan imani bir kitap olarak, tüm edebi üstünlüklerinin, sosyal ve psikolojik konularının yanı sıra, fiziki bilimlerle ilgili birçok konuyu da içerir. dolayısıyla böylesine çeşitli ve ilmi konuları içeren kuran'da, bu kadar az sesle kafiye sağlanması insan çabasıyla gerçekleştirilemeyecek bir durumdur. bu bakımdan arap dili uzmanları kuran'ı "kesinlikle taklit edilemez" olarak tanımlamaktadırlar.
yaşadığım durumdur. ki 31 aldığınızda okuduğunuz okul bir erkek lisesiyse hepten hapı yuttunuz demektir. hoca notu okuduğu zaman sınıfta 3 saniye boyunca millet birbirine bakar ve haaaaaahhaaaahaahahaha diye bir kahkaha yükselir bunun sonucu hoca bile sizle taşak geçmeye başlar.
eniştemle benim aramda geçen bir diyalog:
enişte:vay koçum üniversiteli olmuşun! hangisi?
ben=izmir ekonomi enişte.
e:hmm. bir ton para bayılcaksınız yani.
b=yok enişte bursluyum ben.
e=hmm. ekonomi okuyarak ne olmayı hedefliyorsun?
b=adsfafgf. enişte elekronik müh. benim bölüm,okulun adi eknomi ünv.
e=haaaaaaaaaa. koçum beeee demek bu aileden müh. de çıkacakmış.
b=heee öyle.