Sabah erkenden kız kardeşi babasından para ister
babası da " bugün para yok " der ve çıkar gider
tüm sorumluluğu üstüne yükleyen erkek kardeş elindeki tüm parayı kardeşine verir ve arkadaşlarına bu durumu söyler , psikolojik baskı olan erkek kardeşin kafasını dağıtmak için arkadaşları meyhaneye götürür , içer içer fakat bir kuruş ödemeden çıkar , biraz kafasını dağıttığını zanneder ama ne yazık ki yanılır .
-Ayşe bu gün yatağa girelim mi ?
+Yok olmaz annem erkeklerle girmememi söyledi ,
-Sadece sarılıp uyumak istemiştim ama .
+Zorlama istemiyorum dedim sana , ben gidiyorum annem 5' lık izin vermişti.
Telefonun amacından saptanmış bir kapital araç olarak gören kişinin yapacağı ilk iştir .
Her iki sözünden biri
-Arama yapabiliyor muyum ?
Yapabiliyorum.
-Mesaj çekebiliyor muyum
Çekebiliyorum.
-O zaman son modele gerek yok .
(bkz: denizfurkanusta'nın kullandığı telefon gibidir .)
Bazıları takas telefonla dolaşırken , onun iphone'yle hava yapması ona göre mükemmel diğerine göre aşaglayıcı bir durumdur, tabi ki hiç telefonu olmayanı katmıyorum bile.
atatürkün, tam bağımsızlık ülküsünü kendilerine şiar edinen devrimci gençleri sindirmek için cinayet tedbirlerine kadar varan planlar yapılıyor şu günlerde.
tertipçilerin baş hedeflerinden biri de gençliğin önde gelen liderlerinden deniz gezmiş, son olayları şöyle yorumladı:
- türkiye ekonomisi tam bir çıkmaz içindedir. zamlara rağmen, bütçenin açığı 2,5 milyardır. bu, tutucular koalisyonunun iflasını açıkça ortaya koymuştur. tutucu güçler, egemenliklerini uzun süre devam ettiremeyeceklerini anlamış olmanın telaşı içindedir. devrimci gençlik eylemini engellemek için tertiplere girişmeleri bundandır. fakat umduklarının tersi olmuş ve bu olaylar bizi daha örgütlü, daha disiplinli ve daha güçlü eylemlere hazırlamıştır. tertipleriyle gençliği ordunun karşısına düşürmek hedefine ulaşamadıkları gibi, devrimci gençlik eylemi, mustafa kemalci zinde güçler saflarını biribirlerine kenetlemiştir. mustafa kemal adı, geniş öğrenci kitlelerinde daha fazla ağızdan ağıza dolaşır olmuş, forumlarda bursa nutku ve gençliğe hitabe tekrarlanmış ve bunlar uygulanmıştır. emperyalistler ve işbirlikçileri, gazi mustafa kemalin çizgisinin geniş kitlelerde ve bütün zinde güçlerde yankılanmasından korkmuşlardır bugün.
- gençlik eylemleri içinde önemli bir yerin var ve tutucu güçler senin okuldan atılmış olmanı sürekli istismar konusu ediyorlar. bu durumda senin söyleyeceklerin neler?
- üniversite öğrenimi yapmak anayasanın verdiği bir haktır. öğrenci olarak devrimci mücadeleye katılmak ise, mustafa kemalin bize yüklediği bir görevdir. dünyanın bütün gericileri biraraya gelseler bu hakkımızı ve görevimizi elimizden alamayacaklardır.
- mustafa kemalin gençliğe yüklediği devrimci görevler nelerdir, biraz daha açıklar mısın?
- türkiye ilk kurtuluş savaşından 50 yıl sonra tekrar yarı-sömürge durumdadır. ve kemalist bir cumhuriyetin başına anti-kemalist politikacılar geçmiştir. politikacı, anti-kemalist karşı devrim hareketine yeşil ışık yakmaktadır. bu koşullarda gençlik, emperyalizme ve anti-kemalist gidişe karşı verilen savaşta somut olarak ön safta bulunmaktadır. elbette tarihi önderlik sorunu ayrı bir konudur. bugün için gençlik, mümkün olduğu kadar geniş halk kitlelerini emperyalizme karşı mücadeleye katmak için devrimci eylemde bulunacaktır. kemalist devrim tamamlanacak ve onun emperyalizmle çelişen bütün milli sınıf ve tabakalara maledilmesi sağlanacaktır. gençlik bütün kemalist güçlerle yek vücut olmak zorundadır.
- halk kitlelerini emperyalizme karşı mücadeleye katmak için gençliğin dayanışma içinde bulunacağı kemalist güçler kimlerdir?
- bugün türkiyede kemalist devrimin bekçiliğini yüklenen güçler arasında başta ordu, 27 mayısı yapan güçlerin önemli bir yeri vardır. anti-kemalist karşı devrim hareketine karşı gençlik bütün zinde güçlerle eleledir. emperyalizmin işbirlikçileri gençlik ile öteki zinde güçlerin arasını açmak istemektedir. fakat aynı inançta olan, yani emperyalizmi kovmuş, feodal unsurları tasfiye etmiş bir kemalist türkiye isteyen bu ilerici güçlerin arasını anti-kemalist karşı devrimi tezgahlayanlar açmayı başaramayacaklardır.
- emperyalizme karşı nasıl bir mücadele verilecektir?
- bugün amerikan emperyalizmi saldırganlık yolunu seçmiştir. buna karşı biz de, emperyalizmin parmağının bulunduğu her yerde ona karşı aynı silahlarla mücadele yolunu seçtik: tıpkı mustafa kemalin 50 yıl önce yaptığı gibi. emperyalizm bugün millici güçleri tasfiye etmek için listeler hazırlamakta ve bütün kurumlarımıza elini uzatmaktadır. bizse onları defterden sileli çok oldu. milli kurumlarımıza uzanan elleri de kırmakta kararlıyız.
- bazı çevreler bu görüşleri, devrim yobazlığı sayıyorlar. bu sence nasıl açıklanabilir?
- devrimcilik demek halk dalkavukluğu demek değildir. her şeyden önce devrimcilerin görevi halkın önünde gitmek, halkın gerçek özlemleri için mücadele etmektir. halk için düzen değişikliği isteyen gençliğe halk karşıdır gibi saçma bir iddiayla kanlı pazarları görmezlikten gelen ve gerçek devrimciyi yobazlıkla suçlamaya kalkışan tatlı su devrimciliğine özenmiş politikacı, aslında tutucu güçler koalisyonunun usta propagandalarının esiri olmaktadır. politikacı, halk kızar diye, halk düşmanlarının uşaklığını yapmaktadır. değirmenköy, elmalı, göllüce köyleri, davalarını desteklediğimiz bu topraksız köylüler bize hiç kızmadı, aksine gençliği bağrına bastı. demir döküm işçileri de öyle yaptı. devrimci gençliği halkçı görünüp, egemen sınıflara göz kırpan tatlı su devrimcisi politikacı anlamaz ama işçi ve köylü anlar. devrimci gençlik de onlara dalkavukluk etmez, gerçek kurtuluş yolunda onlarla birlikte mücadele eder. hem egemen sınıflara göz kırpan oy goygoyculuğu, hem devrimcilik olmaz. bugün bizi devrim yobazı olarak nitelendiren birkaç chp yöneticisi ortanın solu tabanını temsil etmemektedir. anti-kemalist karşı devrimcilerin yanında yer alan bu birkaç yöneticiyle ortak bir mücadele söz konusu değildir. fakat şuna inanıyoruz ki, tam bağımsızlık isteyen dürüst ortanın solu tabanı kemalist bir türkiyenin kurulması için bizimle birlikte mücadele edecektir.
devrim gazetesi - 23 aralık 1969 - sayı: 10 - sayfa: 2-7
Ataşehir 'de 14. katta uyuşturucu tarlası bulunmuş. Narkot Şube Polisleri tarafından birisi alıcı gibi gözükmüştür ve diger polis arkadaşkarının takibiyle 14. katta uyuşturucu tarlası bulunmuştur. Cevredekiler anlamasın diye adam , iyi bir ışıklandırma sistemi yapmıştır , üstelik adam yasak mantarda yetiştirmekteymiş ve bunun içinde özel sulama sistemi döşemiştir .
Deniz gezmiş'in üniversite rektörüne konuşma sırasında söylediği sözdür .
Deniz : biz pazarlığa gelmedik
Rektör : yanlış bilgiye dayanıyorsunuz . Halledilmesi mümkün olanların halledilmediği bir karar alınmış mıdır ki bu şekilde konusuşuyorsunuz ?
Deniz : Zor mu kullanılması gerek ?
Rektör : kullandınız işte
Deniz : Biz Atatürk genciyiz.
Rektör : Atatürk genci önce benim. Ben , Atatürk'ün ağzından Gençliğe Hitabesini dinledim . Burada hesaplaşma olmaz. Bu kalabalıkla mesele çözümlenemez ...
Deniz : Sabreden derviş açlığından ölmüş.
Rektör :doğrusu sabreden derviş muradına ermiş .
Deniz : Üniversitede devrim istiyoruz. Üniversitede söz sahibi olmak istiyoruz. Hükümetlerin dümen suyuna gidilmemesini istiyoruz
Rektör: Benim geldiğim yol belli , gittiğim yol belli.
Deniz : Belli belli, Mason Locasından geçiyor . istifa et !
15 yaşında kazandığım okuldan para i̇steniyor !
kazandığımız liselerden para isteniyor.liseliler olarak ilkokuldan biraz daha büyümüs halimiz var , görüşlerimiz olgunlaşmış ancak kimsenin bizi anlamadığını düşünüyoruz.ilkokuldayken hayat laylaylom maddi imkanları düşünmüyorsun , üniversitede düşünüyorsun ve yaşın 18 i geçtiğinden çalışmana kolaylıkla izin veriyorlar.ancak lisede bu is boyle degil çalışamıyorsun , ise alınmıyorsun ve okuldan habire yeni bir ihtiyac cıkıyor , almak durumunda kalıyorsun .
bedava eğitim değil , el altindan eğitim !
yeni bir düzen gelmiş , her ay katkı parası ödüyorsun, milli eğitim bakanlığının uygun gördüğü kitapları değilde onların uygun gördüğü kitapları alıyorsun, ödüyorsun . her ay katkı payı adında para ödeyecekmişiz. ödeyeceğizde ne olacak ? öğretmenler bize daha çok şey mi anlatacak hayir! bizim hafıza dağarcığı mı genişleyecek hayir! belki müdürün cebine biraz para girecek. görüyoruz öğretmen ve yönetim kurumundaki birçok kişi toplu taşıma otobüslerini değilde , kendi şahsi arabalarını kullanıyorlar .
b e k l e y i n ö d e r i z (!)
biz devlet lisesinde okuyan öğrenciler olarak bir sınava girdik . bazılarımız bu sınavda başarılı oldu bazılarımız ise beklediğinden daha düşük bir puan aldı .ancak birçoğumuz belli başlı devlet liselerine girdi.girdiğimiz yani kazandığımız liselerden kayıt parası , giysi parası , kitap parası ,temizlikçi parası derken ailemize yük oluyoruz , farkındayız. ancak kazandığımız bu liseden neden kayıt parasına benzer maddi imkanların alındığını bilmiyoruz .söylediğimiz gibi herkesin maddi imkanları olmaya bilir, bir liselinin işe girip çalışmasıda uygun olmayabilir , bizi bu kadar yıpratmaları gercekten yanlış ...
'' eğitim gerekli , şart bundan dolayı sıralardayız .''
ve bunun son olmadığını biliyoruz. yarın yeni birşey çıkacağını ve yine bize kesileceğini de biliyoruz . ancak bunun böyle devam etmeyeceğini söylemek istiyorum, çünkü bizim elimizde başka para kalmadı .
mevzu bahis para ise , gerisi teferruattır. der r.t.e .. kendinin parayla satın alınabilecek birsey olduğunu göstermek içindir. göstersin ki daha cok satın-alınabilsin .
karaktersiz olan insan işte budur. karakteri oturmamıştır , oturmamış kimsedir.birgün gelir devrimcilere küfür yağdırır , ertesi gün idam ettirilen devrimciler için ağlar.
kendinizden olmayan hiçbir başbakana belediye başkanına veya bir başkana güvenmeyin.o sizden olmadığı için sizi anlamiyacak sizin sorunlarınız görmeyecektir . onun anlıyabileceği tek şey para . para varsa sizi anlar derdinizi dinler çözümlerini bulur .
16 eylül perşembe günü yani bugün hastaneye gittim.etrafta başı kapalı insanlar gördüm.benim için önemli olan bu insanların başını kapatması değil , ellerinde ki belediye ve akp poşetlerinin olmasıdır .s. bey dağıtmış olarak düşünüyorum. sadece kapalı insanlarda gördüm .( !)
kuklaların kuklasının kulları olmuş insanlar. insanları yöneten kuklalar ,kuklaları yöneten büyük, kendisini üstün sayan, kibirli bir kukla.( onları da yöneten var elbette .) ellerine çok şey geçiriyoruz böyle insanların eline , biz emek verelim yapalim birseyler kuklalar ve baş kuklalar yesin bitirsin biz emeğimizin karşılığını alamıyalım .
Aklıma ilk gelen yer reina dır . Onun dışında çocuklardan zengin olan internet kafeler dir , gençler için de cafelerin ve barların zengin olduğunu düşünüyorum .
bugün dünya denizlerindeki büyük balık türlerinin yüzde 90'ı, toplam balık türlerinin ise yüzde 60'ı tükenmiş durumda.
2050 yılına geldiğimizde ise dünyadaki balık stokları tükenecek. türkiye'de durum farklı değil...balık stoklarımız ve balıkçılık can çekişiyor. endüstriyel avcılık arttıkça, yumurtlama zamanları ve yerlerinde avlanıldıkça balık stokları hızla azalıyor, balıklar azaldıkça daha çok yavru balık avlanmaya ve satılmaya başlanıyor. yavru balık avlandıkça ve satışı devam ettikçe de türler üremeye fırsat bulamadığı için durum daha da vahim hale geliyor.
küçük balık yoksa büyük balık da yok!
henüz üreme olgunluğuna, boyuna erişmemiş yavru balıkların avlanması, satılması, tüketilmesi deniz kaynaklarının ziyan edilmesidir. olgunluk çağına gelen bir balığın her yumurtladığında binlerce balık ürettiği unutulmamalıdır. her canlı en az bir kez üreme hakkına sahiptir, ve eğer yarın da denizlerimiz de balık türleri olmasını istiyorsak acilen balık boylarına önem vermeliyiz. ayrıca anaç balıklar boyut olarak büyüdükçe daha da fazla yumurta verirler, işte bu yüzden balıklar için her cm. hayati derecede önemlidir.
türkiye'de avlanması ve satılması yasal balık boylarına uyulmadığını balık pazarlarında gördüğümüz yavru balıklardan anlamak mümkün. örnek mi? lüferin en az bir kez üreyebilmesi için minimum 20 ila 24 cm'e ulaşması gerekirken bugün yasal avlanma boyu 14 cm olarak verilmiştir. yani aslında yavrusu olan çinekop boyu. aynı şekilde palamutun üreme boyu 38 cm ila 42 cm arasında iken yasal avlanma boyu 25 cm dir!
bu durum açıkça gösteriyor ki, denizlerimizdeki biyoçeşitliliğin korunmasını sağlayacak ciddi bir yönetim planına ihtiyaç duyulmaktadır. ticari balık türlerinin yumurtlama ve gelişme alanlarının deniz rezervi olarak korunması da en etkin yöntemlerden biridir.
hep birlikte, tarım bakanlığı'nın acilen balık stoklarının ve balıkçılarımızın geleceği adına yavru balık satışını engellemesi ve yasal balık boylarını bilimsel temellere oturtmasını sağlayalım. yavru balık satmayın, almayın, tüketmeyin, denizlerimizin geleceğini korumaya yardım edin. eyleme katılın!