Yusuf hayaloğlu'nun en güzel şiirlerinden biridir. Ahmet Kaya şarkı olarak da söylemiştir.
Birazdan kudurur deniz
Birazdan dalgaların sırtından
Üst üste fışkıran rüzgarlar
Bir intikam gibi çıldırınca üstüne
Yüzüne şarkılar çarpar
Yüzüne şiirler çarpar ağlarsın
Sen artık buralarda duramazsın
O büyük sessizliğin bağrımı olur
Kimsenin bilmediği bir ağrımı
Gider kendine gömülürsün
Yoksa bu şehir bu sokaklar
Seni alır kullanır seni alır kullanır
Santim santim çürürsün
Hani el değmemiş bir yanın vardır
Aynalara göstermediğin bir yüzün
Kendine sakladığın hüzün
Hadi durma üzülsende sen üzülürsün
Kim farkeder boşluğunu
Ardın sıra kim ağlar
Bir intikam gibi çıldırmış bu sevdalar
Bazen bir uçurum kalır
Bazende martıların ardından velvele koparan bir leş kalır
Bir intihar gibi puşt olunca sevdalar
Sırtını duvara yaslar sırtını ağaca yaslar susarsın
Sen artık hiç bir sözü kaldıramazsın
Şimdi yeni bir sevdamı olur
Kimsenin kapını çalmadığı bir inzivamı
Tutar sıfırdan başlarsın
Yoksa bu ilişkiler bu zaaflar
Seni yiyip bitirir seni yiyip bitirir
Dirhem dirhem azalırsın
Belki hiç söylenmemiş bir şarkın vardır
Henüz koyvermediğin bir kahkaha
Fırsatın olacakmı bir daha ne bekliyorsun
Yanılsanda sen yanılırsın
Kim hatırlar güzelliklerini senin için kim yanar
aslı: bazı yıldız futbolcuların iyi teknik direktör olamaması *
marco van basten'li hollanda milli takımının aslında eleyebilecek güçte olduğu bir portekiz takımına elenmesi ile yeniden gündeme gelmiş bir gerçekliktir *. van nistelrooy gibi bir futbolcuyu böylesine ihtiyaç duyduğu bir maçta sırf inat yüzünden kenarda oturtması muhtemeldir ki, teknik direktörlük kariyerinde büyük bir hata olmuştur.
daha önceleri de bir çok defalar gördüğümüz ilginç bir durum bu. geçmişteki şaşaalı kariyerleri nedeniyle takımların başına getirilen eski futbolcular, antrenörlük hayatlarında her nedense başarılı olamamaktadırlar. ülkemizde de bunun bir çok örneğini gördük. futbolculuğunda sahalarda fırtınalar estiren rıdvan dilmen, fenerbahçe'den önce ve sonra bir kaç küçük takım çalıştırmış ancak ne yazık ki başarılı olamamıştır. oğuz çetin de aynı kaderi paylaşmıştır.
galatasaray'ın efsanevi futbolcusu gheorge hagi de önce romanya milli takımı, sonrasında bursaspor ve daha sonra da galatasaray'ı çalıştırmış ancak hiç bir takımda kalıcı olamamış ve dikkate değer bir başarı kazanamamıştır.
aslı "bilgisayar başındayken dünya ile olan bağın kopması"*
günümüz bilişim çağı gençliğinin sıkça yaşadığı durumdur. gencimiz bilgisayarın başındadır, örneğin chat yapmaktadır, sözlükte yazmaktadır veya oyun oynamaktadır. bu esnada herhangi bir şekilde bilgisayardan dikkatini ayırması gerektiğinde ya hiç cevap vermez, ya da "evet", "hayır" gibi verilebilecek en kısa cevabı verir. ancak bu sırada da eller klavyeden, gözler monitörden ayrılmaz.
c: oğlum, hadi yemeğe
c: ...(duyar, duymazdan gelir)
a: hadi oğlum, yemek hazır
c: ...(final lap'tadır, arkasındaki i.ne son lap'ta coşmuş, bi sağdan bi soldan sıkıştırmaktadır)
a: hadisene oğlum yemek soğuyor
c: ...(son düzlükte kafa kafaya gidilmektedir, artık seslenişleri de duymaz haldedir)
a: oğluuuuuuuum
c: yemiyorum yemek filan, niye bağırıyosun ya (kaybetmiştir, hırs yapmıştır, restart yapıp yeniden transa geçer)
Why don't you return my calls
Why you trip 'bout where I be
You don't ever come to see me
You say that you're too busy
What the hell, I don't have time
Why you messin' with my mind
I can find another guy
Someone who will treat me right
I don't need this bull
I won't put up with it, any longer
You can, go if you want
I don't need you pity
I will be just fine
If you decide that you want to leave
Close the door behind you
I just want to know what
What about all of the
Things that you say
What about all of the
Promises that you made
What about all of the
Eyes that you gave
What about all of the
Things you told me
What about all of the
Things that you say
What about all of the
Promises that you made
What about all of the
Eyes that you gave
What about, what about
What about us, what about us
What about us, what about us
Thought you said you were different
Was that what I heard you say
Said that you loved only me
Thought that you'd be all I need
What happened to promises
Said that you were a better man
Your words have no weight with me
'Cos you're counterfeit I see
I don't need this bull
I won't put up with it, any longer
You can, go if you want
I don't need you pity
I will be just fine
If you decide that you want to leave
Close the door behind you
I just want to know what
What about all of the
Things that you say
What about all of the
Promises that you made
What about all of the
Eyes that you gave
What about all of the
Things you told me
What about all of the
Things that you say
What about all of the
Promises that you made
What about all of the
Eyes that you gave
What about, what about
What about us, what about us
What about us, what about us
Baby check it out hear this
Now what if I said that you
Wasn't fit to be with
Now what if I told you the game
We played, I picked it
Now what if I said I wasn't true
So do you
You and I know without me
There's no you
Now what about the bills that were past due
Paid for you, and all you said to me is Baby I owe you
Forget about the brand new life
That I gave you
Don't what about us to me
'Cos we are through
What about all of the
Things that you say
What about all of the
Promises that you made
What about all of the
Eyes that you gave
What about all of the
Things you told me
What about all of the
Things that you say
What about all of the
Promises that you made
What about all of the
Eyes that you gave
What about, what about
What about us, what about us
What about us, what about us
What about all of the
Things that you say
What about all of the
Promises that you made
What about all of the
Eyes that you gave
What about all of the
Things you told me
What about all of the
Things that you say
What about all of the
Promises that you made
What about all of the
Eyes that you gave
What about, what about
What about us, what about us
What about us, what about us
ofanstan çok defansa önem veren bir futbol ekolüdür. italyan takımları defansı sağlama alıp hızlı forvetlerle kontra gol ararlar. bu nedenle italya liginde maçlar bir ingiltere kadar gollü geçmez.
buna örnek olarak ülkemizde de çalışmış olan mircea lucescu'yu verebiliriz. lucescu bir dönem italya'da çalışmış ve galatasaray ve beşiktaş'ta da italyan stilini uygulamıştır. bunu yaparken birçok eleştiri almış olmasına rağmen iki takımı da şampiyon yapmıştır.
teknikten çok fizik güce ve disipiline dayalı bir futbol stilidir. alman takımları son dakikaya kadar aynı ciddiyette oynamayı sürdürüler, oyundan koptukları nadir görülür.
mikroorganizma gelişimi için gerekli sıcaklığı sağlayan bir çeşit fırın. * bu cihaz mikroorganizmaların gelişimi için ihtiyaç duydukları ısıyı sağlar ki bu genellikle 20-45 derece arasındadır. **
sıvılarda tuz tayini yapmak için kullanılan bir aerometredir. bome alt kısmı civa ile doldurulmuş boyun kısmı ise derecelendirilmiş bir cam borudur. genellikle kaba olarak tuz miktarını % olarak belirlemek amacıyla kullanılır. Hassas ölçüm ise titrasyon yapılmalıdır.
sertab erener'in güzel bir şarkısı. sözlerini de kendi yazmıştır.
sen yenilmez kahraman vazgeçilmezdin
bir kız çocuğu kadar saf inandım sana
gözlerin silah gülüşün kurşun
ilk göz ağrım son nefesim diye yemin ettim
satılık kalpler şehrinde
kandım bir aşk masalına
satılık kalpler şehrinde
çaldırdım kalbimi bir vefasıza
aradım ikinci el tezgahlarda
satılık kalpler şehrinde
sen ki ilk hayal kırıklığım
herkesin hikayesi aynıymış anladım
gündüzü savaş gecesi yalan
bu şehirde çok yalnızım soyuldum hapsoldum
soldum hapsoldum
satılık kalpler şehrinde
kandım bir aşk masalına
satılık kalpler şehrinde
çalırdım kalbimi bir vefasıza
aradım ikinci el tezgahlarda
satılık kalpler şehrinde
ilk olarak doğan'ların arkasına yazılmıştır. kendinden önce gelen murat ve şahin 4 vitesli olduğu için ilave 5. vitesi, tofaş, arabanın arkasına yazarak belirtme ihtiyacı duymuştur.
aynı tofaş yıllar sonra bu kez doğan'a hidrolik direksiyon taktığında yine aynı mantıkla arabanın arka camına bu kez şekille de göstererek * yine yazıyla bu opsiyonu belirtme ihtiyacı duymuştur. bunun sebebi ise zannımca şudur: "biliyoruz bu arabaya hidrolik direksiyon çok. ama bakın, biz onu bile yaptık, e siz de eşşek değilsiniz ya alırsınız artık"
tıpkı radikal islamcı, radikal hristiyan ve radikal yahudi gibi, düşüncesine körü körüne bağlı insan.
ateizmi sadece yaşamakla kalmayıp dinlere bok atarak, dinlerini yaşayan insanları küçümseyerek ateizmi öne çıkarmaya çalışan insan.
"tamam kardeşim, inanmıyorsan inanma ama inanlara karışma bari, bir kenarda dur. ateizmin peygamberliğini yapmaya, insanları yüzyıllar süren uykularından uyandırmana gerek yok, sen sadece kendi dininin dindarı ol. seni de hoşgörüyoruz, yaradandan ötürü" dediğim insandır.
kafirun suresi
1 - de ki: ey kâfirler
2 - sizin taptıklarınıza ben tapmam.
3 - siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz.
4 - ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
Burası Agora meyhanesi
Burda yaşar aşkların en divanesi, en şahanesi
Bu gece benim gecem,
Cama vuran her damlada
Seni hatırlıyorum ve sana susuzluğumu
Bu aksam ümitlerimi
Meze yapıp içiyorum, içiyorum, içiyor, içiyorum
okulun en güzel aktivitesidir. okula hiç gelmemekten, dersin ortasında çıkıp gitmeye* kadar çeşit çeşit yolu vardır. özellikle yaz aylarında, güzel havanın okuldan daha ağır bastığı zamanlarda sıkça yapılan bir eylemdir.
Bir pazardı kardı kıştı
Çarpıp gittin kapıları
Bir pazardı kardı kıştı
Buralarda neyin kaldı
Bu gönlümü sana değil ılgıt ılgıt yele verseydim
Bu gönlümü sana değil boz bulanık sele verseydim
Bu gönlümü sana değil ılgıt ılgıt yele verseydim
Bu gönlümü sana değil boz bulanık sele verseydim
Ben sarardım ayva küstü
içimde bir taze mezar
Ben sarardım ayva küstü
Çiçeğime karlar yağdı
Bu gönlümü sana değil ılgıt ılgıt yele verseydim
Bu gönlümü sana değil boz bulanık sele verseydim
Bu gönlümü sana değil ılgıt ılgıt yele verseydim
Bu gönlümü sana değil boz bulanık sele verseydim
yapılmaması gereken bir davranıştır. insan düşüncelerinin ürünüdür. eğer iyi şeyler olacağını düşünürseniz gerçekten iyi şeyler yaşarsınız. ancak endişe ile yaşarsanız hiç bir başarı elde edemeyeceğiniz gibi, yapabileceğiniz şeyleri de yapamazsınız. misal, okulda "iş bulamayacağız" diyen bir çok arkadaşım hala* iş arıyorlar. iş bulamamayı aklından bile geçirmeyen kişiler ise* daha okuldan mezun olmadan iş buldular. tesadüf mü? bence değil.
işkencedir... herkesin aynı anda yüklendiği akşam saatlerinde, hele bir de içlerinden biri download'a kalktı mı bağlantıdan ümit kesilir. bilgisayar ile başbaşa kalınır. o sana bakar, sen ona bakarsın bu turuncu işaretler ne zaman dolacak diye. can sıkıntısıdır vesselam. **