09:00' da insan vücudu uyanmamız için bir hormon salgılamaya başlıyor ve 9.30-10.30 gibi içilen kahve bu hormonu uyarıyor ve uyanmamıza-tam olarak ayılmamıza sebebiyet veriyor. özentilik falan değil yani. Bir konuyu eleştiricekseniz enine boyuna araştırma yapın sonra konuşursunuz. komik duruma düşüyorsunuz.
Aktivist Avukat Feyza Altun' un TED konuşmasında da dediği gibi: "Ben bir kadınım. Eksik ya da yarım olduğumu düşünmüyorum. Beni bütünleyen şey bir koca, çocuk ya da evlilik değil. Ben kariyerimle, işimle, hırsımla, tutkularımla, aşklarımla, cinselliğimle, ruhumla, görüntülerimle, istediklerimle ve istemediklerimle kadınım. Varım, tümüm ve var olacağım. Bana eksinsin, yarımsın, yapamazsın, edemezsin diyerek beni asla engelleyemezsiniz. Bizi bu şekilde kabul edin, etmek zorundasınız. Kabul etmeyenler olursa da ettireceğiz, mücadele etmeye devam edeceğiz."
Ortama değil, remen halka ayak uyduramıyorum. Hepsi kendini düzene o kadar kaptırmış ki, bir türlü onların uyup normal karşıladığı düzene odaklayamadım kendimi. Hep kendi kurallarım ve kendime özel, hepsinin dışında bir yaşama şeklim oldu. Cahillik mi? Sanmam. Etrafıma bakınca hepsinden daha iyi seviyede olduğumu görebiliyorum. Sanırım uyum sağlamak toplumun dayattığı kurallara uyup uymamakla alakalı, cahillikle değil.
Erkeklerin kıllı göğüslerini ve göbeklerini açıp tek parça şortla gezme sebebiyle aynıdır; sıcak havada simsiyah her yerimiz kapalı gezip iyice pişelim mi ne bekleniyor bizden anlamıyorum.
unutacaksanız niye yaşıyorsunuz? canınızın yanmasına dayanamıyorsanız sevmeyin. o kadar yaşanmışlık, kazandığınız o kadar deneyim, bitmiş de olsa zamanında paylaşılmış duygular, beraber geçirilen zaman.. unutmayın. ders çıkarın. olanların ne kadar güzel olduğunu hatırlayın. niye unutuyorsunuz ki?
Koskoca ülkeyi kurtaran adama bok atmak için içki olayını kullanmanız komik. tayyip kim? kurtarılmış ülkeyi adam akıllı yönetmeyi beceremeyip iyice boka sürükleyen biri. kıyaslanamaz bile.
Atatürk milliyetçiliği diye entry yazmaya başlayıp resimdeki ampülü görünce ciddite alamadığım başlık. Ayrıca ingilizce diyorum arapça değil demişsin. yazdığın şey sanki Türkçe' den başka bütün dillere karşı gibi. neyse.
Erkeklerin hepsi aynı olduğundan kadınlar bir adama gayet rahat bir şekilde bağlı kalabilir ama kadınların hepsi farklı ve bir erkek ne kadar kadın tanırsa kültürü o kadar genişler ve insanların karakteri hakkında o kadar bilgi edinir. Fakat bir kadının karekteri o adama yetmiyorsa o da onun ayıbı.
Karşı taraf zorlamışsa sevse de gitmek zorunda kalan kadındır. Kapıdan çıkar, çıkarılır, ve o kapı bir daha iki kişinin arasında yol olmamak üzere kapanır. Tabi kadın kapıda bekler olur da açılır diye ama bir daha açılmaz o kapı, haberi yoktur.