Türk sinemasının en önemli yapıtlarından olan Selvi Boylum Al Yazmalım'ı çoğumuz izlemişizdir.
Asya ilyas'ı sever.ilyas aydınlık mıdır yoksa özgürmük mü? Asya bunun üzerinde durmaz; ondan çocuk bile yapar hiç sorgulamadan, kaptırmıştır işte kendini..Sonra ilyas terk eder onu.Ortada bırakır. Cemşit sahip çıkar Asya'ya.Daha muhafazakar, daha aileci. daha Asya'dan olan Cemşit..Filmin finalinde,Asya bir seçim yapmak zorunda kalır..Ya aşık olduğu ilyas yada onu koruyup kollayan Cemşit'i seçecektir.
Bu film, hepimizin bildiği gibi bitmeyebilirdi. Asya; ikisinide bırakabilecek kadar yürekli bir kadındır aslında. Asya'nın üzerinde durabileceği iki ayağı, düşünebilecek bir beyni, onu hayatta tutacak bir kalbi, çocuğu ve düşleri var.. seçim yapmak zorunda değildi, gönülden istemiyorsa Asya yoluna tek başına devam etmeliydi.
an itibarıyla canım ailemi izlerken,finalde içime sıkıntı çöktü..yar demedin türküsü eşliğinde ilker Aksum hasta etti.Adam ağzıyla, mimikleriyle değil, gözleriyle oynuyor.Helal denilesiydi.
Seyhan tarafından terk edilen Halim..Hani adam itin uğursuzun teki olur falandır filandır,birinden birini gerekçe gösterip tası tarağı toplar gidersin arkana da bakmazsın, vicdan da yapmazsın. Ama iyi birini terk etmek o kadarda kolay olmuyor işte..Sonuç; Bir insanın mükemmel olması o ilişkinin de mükemmel olacağı anlamına gelmemekte...insana vicdan yaptırıyor.
Bir ayıp mı saklıdır "kadın" kelimesinde. Sakıncalı bir durum var gibi...Sırf kadın dememek için kimi zaman bacı , kimi zaman siz hanımlar ve en çok ta bayan...