önce ''zırvaların en saçmalarındandır'' kısmıyla başlayalım aklınızla alay etmeye.
tdk der ki;
zırva: saçma, saçma sapan.
yani pikaçu, 'zırvaların en saçmalarından' değildir o, öyle olsa duramazdın.
olsa olsa, zırvaların en zırvası, saçmalıkların en saçması, yine olmazsa zırvaların en saçması olur, ama dediğin gibi olmaz.
kendini ifade etmeyi anadilinde bile beceremeyen biri için biraz yalın anlatmaya çalışacağım sözlerinin 'zırvalığını', hadi yine iyisin.
masal değildir, kutsadığınız osmanlı ahalisinin arkalarına bile bakmadan ingiliz gemileriyle kaçmaları kadar, bugün kıçını yaladığınız arap şeyhlerinin osmanlı askerini arkadan vurması kadar, cumhuriyet ilan edildikten sonra geçen 15 senede bütün cahil cühela 'alim'lerinizin kökünün kurutulduğu kadar gerçektir.
kızma, aslında senin saçmalıklarını biraz olsun modern ahlaki değerler seviyesine getirebilme mücadelesinin en önemli ayaklarındandır o söz, o dünya görüşü, o adam.
rte'nin ve temsil ettiği ılımlı islam denen saçmalığın tek dayanağı örgütlü cehalettir.
ve örgütlü cehaletin alternatifi başka bir ülke, darbe filan değil, örgütlü akılcılık, örgütlü hoşgörü ve örgütlü barışçılıktır.
rte'nin memlekete yaptıklarını düşününce, kendisini istememek vatan hainliği değil, aksine vatanseverliktir.
böyle bakınca da havuz medyasının hezayanlarına tipik 'faşist tiynetsizliği' diyip geçiniz efenim.
rty'yi sevmeyenleri amerikan uşağı, moskof dinsizi ilan edenlere ise, reislerinin abd'ye gittiğinde ayaküstü bir randevu alabilmek için düştüğü durumu hatırlatın, susarlar. hele rus uçağı düşürüldükten sonra putin'e karşı olan kelebekliğini söylemiyorum bile.
rte'yi devletle özdeşleştirip, o giderse bu ülkenin felakete sürükleneceğini inanlarlar ise, bundan gayri daha ne gibi felaketler olabilir diye sorsunlar kendilerine. biliyorum, soru sormak az da olsa beyni kullanmayı gerektirir ki sizin için çok şey, ama deneyin, faydasını göreceksiniz.
son olarak, hiçbir devlet diğerinin iyiliğini istemez. tarih boyunca böyledir, böyle olacaktır. o yüzden ben rusya'nın abd'nin filan rte'nin ve temsil ettiği düşüncenin ülkenin başına bela olmasından gayet memnun olduklarını düşünüyorum.
kendisi iyi ama türkiye bölümü berbat teknoloji markası.
eğer aldığınız üründe bir sorun çıkmazsa şanslısınız ve memnuniyetle kullanırsınız. ancak olur da bir üründe üretimden ya da taşımadan kaynaklı bir sorun çıkarsa, yada kullandıktan sonra garanti kapsamında bir arıza olursa, başlar karanlık günler. ben aldığım ve kurulum esnasında ekranında sorun olan tv'yi 6 gündür kendilerine ispat edemedim. ki tv'nin kurulumunu yapan kendi ekipleriydi. ürünü ben açmış olsam olacakları siz düşünün.
velhasılı, türkiye dağıtımını yapan firmanın üstün beceriksizliği ve ilgisizliği yüzünden uzak durun derim.
her doğanın kimliğine 'dini:islam' yazarak müslümanlaştırıldığı bir ülkeye laiklik getirmek.
müslüman olmayan her halkın zorla sürüldüğü (bkz: ermeni katliamı, 6-7 eylül olaylar) bir ülkeye laiklik getirmektir.
ayrıca getirilen laikliğin de 'alevi köylerine cami yapmak, her inanca sahip vatandaştan vergi alıp sadece sünni müslüman halka hizmet etmek' şeklinde zuhur ettiğinden 2 kanadı birden kırık laikliktir.
yazarların 'kürtçe savunma yapılıyor' lafına itirazı yok, ama savunmanın amed'te yapılmasına itirazı var. yani kürtçe savunma diyarbakır'da yapılsa memleket güllük gülistanlık olacak.
ahmed arif'in 'kalbim dinamit kuyusu' şiirinde geçen kelime.
Beni, gözlerin götürür
Gözlerin
Aşkla, acıyla...
Kuşatmışlar
Sesimi, soluğumu
Kesilmiş
Tuz-ekmek payım
Vurgunum
Ve darda,
Gözaltındayım.
Dal, kor keser
Penceremde açarsa
Kuş, vurulur
Üzerimden uçarsa.
Ve hal böyle böyle,
Yol bu yöndeyken
Gelir,
Ki her gelişinde
Daha da içten
Gelir,
Soluk soluğa
Benim olursun.
Amansız sarmasında
Kollarımın Esrik,
Çığlık çığlığa
Erir, kar gibi vücudun...
Nicedir,
Kahpe ağzında
Bir salgın,
Bir deprem gibi künyemiz.
Nicedir,
Başımıza zindan dünyamız.
Biz ki
Yarınıyız halkın,
Umudu, yüzakıyız,
Hıncı, namusu...
Şafakları,
Taa şafakları
Hey canım,
Kalbim
Dinamit kuyusu...