bugün 15.00-16.00 saatleri arasında radyo alaturka da "saipsiz"in konuğu olacak iletişim uzmanı ve psikolog ve öğretim elemanı dr. ve tiyatro-sinema oyuncusu, ve senarist ve çevirmen, ve radyo program yapımcısı ve sunucusu ve avukat...(hay anasını ya, ne ünvanlar var adamda, kendimi mal gibi hissettim şimdi valla da billa)
kısacası büyük adam arkadaş. aç şimdi radyonu dinle hadi, saipsiz öyle diyo.
gandi kemal'in siperde hemi de ayakta fotoğrafları. "çömeleceksem niye gideyim" demişti. dediğini yapmış, aslanlar gibi ayakta!
şimdi hep beraber fotolara bakıyoruz...**
bir medya terimidir. besleme basın karşından kalkmayıp sonrada bunu gerçekmiş gibi kullananlara söylenen söz öbeği. gazetecilik yapmayıp, iftira mekanizması çalıştıran bir kanalın müdavimi olamayacak beyin ve sağduyu sahipleri de var bu ülkede ne mutlu.
moderasyona karşı yazarı koruma maddesinin anayasa taslağına eklenmesi ile sözlükte alınan çaylaklık, silinme gibi cezalara yazarın itiraz hakkının doğup iç hukuk yollarına başvurması.
pepsi firmasının 1 milyon dolarlık reklam teklifini "amerikan sermayesi" diyerek elinin tersi ile iten adam gibi adam. koçumsun volkan,
ula seni seviyrum da!
"düşünüyorum o halde varım" demenin türkiye versiyonu halidir.
bakarsın cama yaslanıp yurdum insanına...
bir köşede şeyini kaşırken cep telefonu ile konuşan adama bakarken;
"acaba hsyk nedir bilir mi?" diyerek,
burnunu karıştırarak yürüyen diğerine takılır gözün sonra,
"acaba anayasa mahkemesinin yeniden yapılanacak olması ne kadar umrunda?"
sonra, yeni fönlenmiş saçlarını rüzgara doğru veren sarı saçlarından sen suçlusun diyerek bağırmaya zor durduğun kokoş ablaya gözün ilişir. belli ki güne gidiyodur güle oynaya.
"acaba en son ne zaman haber izledi, gazete okudu ayırdında mı olup bitenin? neye göre oy veriyorlar ki bunlar? diyerek düşünüp durursun geneli.
kafayı sıyırdığının resmidir bu düşünceler.
dedim ya,
bu memlekette düşünüyorsan o halde anormalsin diye!
"Türk'üm diyen her şehir,
her kasaba, en küçük türk köyü
gaziantep'lileri kahramanlık misali
olarak alabilirler"
k.atatürk
ulu önderin gaziantep'e bakışı ile başladık sözümüze. destan yazan ve bunun haklı bir onurunu taşıyan güneydoğunun incisi gaziantep'e çıkartma yapıyoruz tam 23 nisan'da, ve tabii ki yine kitaplarla, yine siz duyarlı yazarlarımızın bize katacağı güç ile tekrar başarmak adına. heyecanlıyız. sol taraf hızlı hızlı atıyor, minik kalplerle vuslata.
geçen yıl bir ses duyduk ta oralardan, ve yine "varız" dedik o idealist eğitim neferlerine. yine uzun yollar katedeceğiz, fakat asla yorulmamak adına!
uzun sözün kısası şu; biz, kitap istiyoruz. minik kardeşlerimize, o çocuklarımıza kitaplarınızı kavuşturarak ve sizin adınıza köprü olmaya. kitap gönderin, kırtasiye gönderin, giysiler gönderin bizlere. hatta saç tokaları, saç bantları, çoraplar gönderin kızlarımıza. çığlıklarla karşılıyor o elma şekerleri bunları. kitap götürüp sevgi getirelim sizlere. destek verin bunun için sadece.
5 il de kitaplarımız yazar arkadaşlarımızda toplanacak sevgili dostlar. 15 nisan'a kadar lütfen aşağıda nickleri yazılı olan arkadaşlarımıza elden teslim ediniz vereceğiniz her eşyayı. ve mutlaka nicklerinizi üstlerine yazınız ki size kalben teşekkür etmemiz kolaylaşsın. kolilerimiz bu arkadaşlarımızda birikecek ve sevgili adminimiz zall bunları kargoya verdirerek gaziantep' e ulaştıracak. biz orada olup, birebir dağıtıcaz her emanetinizi. bu vesile ile sevgili zall'a gösterdiği duyarlılıktan dolayı gönül dolusu teşekkürler.
ve bu olay da başta il sorumluları olmak adına emeği geçen/geçecek olan tüm sevgili dostlara da ayrı ayrı teşekkürlerimizi şimdiden sunuyoruz.
şunu da hemen ekleyelim, tabi ki sadece okul ziyareti ile sınırlı değil gezimiz. kentin tarihi ve turistik mekanları bizi bekliyor, yine orada ki dostların rehberliğinde bir sıra gecesi mesela... bence bu gezi kaçmaz dostlar, bizden söylemesi!
kitap vb. malzemelerinizi teslim etmek için iletişime geçeceğiniz il sorumlusu yazar arkadaşlarımız;
istanbul- "saipsiz"
Ankara - "kemcuk agizli"
Eskişehir- "castaway"
bursa - "thug life nigga"
adana - "Kozalak"
erzurum - "la paz"
gaziantep - " kafes"
gezi hakknıda bilgi almak için ise;
bendeniz, yani "demeteren"
diğer illerden kampanyaya katılacak dostlar için ise;
dipnot: pilot okulumuz sadettin batmazoğlu ilköğretim okulu. 2 okul daha var alternatifimizde, ama bu sıradaki okullarımıza sizlerden gelecek yardıma göre gidicez. yani 1 okulda da kalabiliriz 3 okula da yardım yapabiliriz. tamamen sizlerin desteği ile olacak bu olay sevgili arkadaşlar.
haiti depremi sonrası 11 bin abd conisinin "kargaşayı önleme amaçlı"(!) ülkenin yönetimini ele geçirme neticesinde olası istanbul depremi sonrası olabilecekleri düşündürecek sorunsal.
konuya yıllar önce prof.dr. celal şengör dikkat çekmiş. askerden başka da kimse dinlememiş!
konuyla ilglili olarak;
mardin kızıltepe atatürk ilköğretim okulu "kitap okuma kampanyası" düzenlemek istemekte, fakat okul çok yetersizlikler içerisinde. bu yokluk, oradaki eğitim neferlerinin elini,kolunu bağlamaktadır. ve konu bize intikal edince, siz sevgili yazar dostlara bu çağrıyı yapmak görevimiz oldu. uludağ sözlük olarak kayıtsız kalmayalım, sizlerin desteği ile yine ışık olalım.
bizden istedikleri sadece, 15 adet 100 temel eser.
mardin kızıltepe atatürk ilköğretime göndermek üzere. ( kitapları göndereceğiniz adres)
haydi uludağ, şimdi tek yürek olarak o çocuklara yine destek olalım.
dipnot: "sıradışı yayıncılık", bu 100 temel eserin 40 kitaptan oluşan setini 30-35 tl.den satıyormuş. bu yayıncılığın bu setini bularak alıp o çocuklara göndermenin kimseye külfet getirmeyecek olmasına çok sevindim ve bilgilerinize sunmak istedim.
alın teri ile kazanarak iyi bir yaşam sürmenin zor olduğu talihsiz ülkemizin aynı zamanda talih anlamında cennet olmasıdır. umuda yolculuktur bu!
Türkiye'de her gün 200 bin piyango bileti, 600 bin kazı kazan satılmakta.
Günde 4 milyon insan şans kuponu doldurmakta.
akp dönemimde kumar 2.5 kat artmış bulunmakta.
fakat enteresan olan, içkiye "günah" diyen muhafazakar çevreler bu gündelik kumar
olayından hiç söz etmemektedir.
sistemin bir parçasıdır çünkü bu oyunlar.
toplar, atlar, kuponlar...
o çekiciliği tamamlayan en karizmatik ayakkabının içinden ayakkabıya ters orantı ortaya çıkan, sararmış, at tırnağı biçiminde eye'lik duruma gelmiş kaba, bakımsız, insanı dumur eden ayaklardır.
pembe beyaz, o satenimsi, o zor eskiyen ciltleriyle kafkasların asiliği vakurluğundan, ve cennet bahçesi ruh güzelliğine sahip bir marina. ve görkemli ve alımlı ve şarap tadında. osmanlı saraylarının dahi vazgeçilmezi olan gözdeler. * o mert, o asil, o şen kahkalarına tutuklu kalınan, o şiir gibi kadınlar.
konuyu anlamak için öncelikle meclise bakmak yeterlidir. ex dtp'li kadın vekillerin adlarını ezberledik mesela. her daim en önde olan onlar. peki diğer partilerdeki kadın vekillerin kaçını tanıyoruz? hangisinin ne demecini duyduk? oysa kürt kökenli bu insanlara bakınca mecliste de, mitinglerde de, yürüyüşlerde de; görüntü hep aynı. ben bu cesarete, bu medeniyete şapka çıkarırım arkadaş. **
bir de her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır denilir. acaba bu başarılı kadınların arkasında kim var? ya da vitrine kim koydu bu kadınları?
düzeltme. ne eksiliyosunuz lo? bir analiz yapıyoruz şurada. konuyu anlayamadınız. te allam ya.
evde olmak istemeyen fakat dışarı da "zoraki" eğlence anlayışını da reddedenler için çocuk yuvası, yetiştirme yurtlarında onların hazırladığı etkinliklerde bulunmak. tek gereken malzeme, bir yudum sevgi!
mevki sahibi koca kontenjanından il de ki herhangi sanatsal etkinlikte hep görülen kadınlar. bu kadınları onlara beleş sanatsal etkinliklerde en önde görürüz de, fakat bir sosyal proje toplantıların da aynı duyarlılıkla göremeyiz ne hikmetse.
en son ntv haber spikeri olan, türkçe yi mükemmel kullanan ve bir rivayete göre kanalın adını sürekli türkçe karekterde söylediği için işinden atılan, halen yeditepe üniversitesinde diksiyon hocalığı yapan duruşu, kişiliği mükemmel insan.