güzel anlarım geçti.güldüğüm,kızdığım...yaşadığım dünyadan başka bir dünya olmuştu burası benim için.ama iki dünya arasına sıkıştım.bu yüzden elveda sözlük.yazan,okuyan her kişiye bir şeyler katman dileğiyle...
farkındayım sözlük,bu itiraflarımın boku çıktı.bugün aynanın karşısına geçtim itirafımla yüzleştim.27 yaşına geldim bi baltaya sap olamadım.salağım...aynı hataları yapıp akıllanmıyorum.salağım...kendimi bu kadar niye değersiz görüp hep başkasına veriyorum anlayamadım.salağım...ruhsuzlarda ruh aradım.salağım....tek şey kaldı.ben gerçekten salak mıyım?
27 yıllık hayatımın, son 7 ayının her hangi bir günü girebilseydim de çıkamasaydım..şu anda da geçerli.tasalanmam bundan ki,acaba ne zamana kadar daha geçerli olacak salaklığım.
önce haketmeli benim aşkımı.dürüst olmalı.hani o ayak yerden kesilmesi var ya onu yaşamalıyım.uykularıma sekte vermeli,salaklaşmalıyım bazen saf saf.güzelleşmeliyim.kadınlığımı bilmeliyim.göremediğim an huysuzlaşmalıyım.bazen 8 yaşında çocuk olmalıyım,bazen 70 yaşında bilge.hayatın tadını dipten doruğa yaşamalıyım,yaşatmalıyım...
aşık olunacak insan...
hissetiğim tüm pürüzsüz hisleri o da hisstmeli.güzel bir sonu olmalı...iyi günde kötü günde,hastalıkta ve sağlıkta diyen başlayan...benim aşık olunacak insanım böyle!
kendimi bi halt sandığımdan değil ama ben oturamam sobalı evde.sıcaktan vazgeçemeyen bir insan olarak ve soba yakmasını bilmeden yapamam.tabi hayat şartları.gün olur sobalı ev değil,çadır bile bulamayabilirim.
her şeyi itiraf diye yazmak oluyor mu bilmiyorum ama sözlük.cayır cayır yanmak neyse o haldeyim.ne ileri gidebiliyorum ne geri.salak gibi kaldım.ne onunla diyorum,ne onsuz.görmesem de gözlerinin içine bakıp,bir yerler de yüzü var, dokunuyorum.benden bi halt olmaz sözlük.küçüklükte yaşadığım en güzel sevinç gibiymiş sanki.ışıl ışıl bir hal bıraktı.geldi bir anda gitti bir anda.sebepli sebepsiz tanıyamadan,tanımlayamadan özlüyorum...ve malesef, bazen sana lanet ediyorum sözlük.
doğrudur.yaşlı diye aşağılayan bir sürü aşağılık vardır.bre gafil! hiç mi düşünmezsin zaman çabuk geçiyor.gün gelecek o güzelim yüzün buruş buruş olacak.deden ninen gibi olacaksın.kurt kocayınca köpeklerin maskarası olurmuş derler ya,galiba bu hesap.
sokakta oynayan kardeş pencereden bağırılarak 'çabuk eve gel'diye çağrılır.kardeş tırstığı için koştura koştura eve gelir ve 'abiye sorar'noldu abicim'diye.abinin cevabı;'git bana mutfaktan bi su getir'.kardeş küfür etmesi gerektiğini büyüyünce anlar.suyuna da abiliğine de...bizzat kuzenlerimin diyalogları.
bir bayan olarak hemcinslerimi itici yapan detayları sıralamam da bir yanlışlık olmaz sanırım.
-yapmacıklık
-aşırı makyaj
-güzelliğinin farkında olup sadece bununla kendini göstermek
-içki ve kumar
-kendini geliştirmemesi
-kıskançlık var olan bir duygudur ama bunu bastıramaması(hemcinslerine)
-dedikodu yapması
-sakızı sokak ortasında cak cak çiğnemesi
-gözlernin fırıl fırıl ordan oraya dolanması
-dişiliğini kullanması
-yakışmayanı giymesi
-yaşını başını almışken 15lik kızlar gibi davranması...
galiba ruh katar o birlikteliğe.
beni seviyor musun?(gözbebeklerinin içinde kaybolarak).hem hayır diyecek ya da bu soruya gıcık olacak birinin yanında işi ne ki...
kendinizi çok kaptırmayın,zamanınızı heba etmeyin,derslerinize çalışın.pek de örnek alabilceğiniz abileriniz,ablalarınız yok.bunun farkında olun.derslere devam gençler.
olmaması daha kötü zaten.aynı ortamda zıt ya da aynı görüşler yazılıyor,bazen bilgilere bilgi ekleniyor,bazen gülünüyor,bazen kızılıyor.yani ne olursa olsun bir paylaşım var.ve aslında en güzel cazibesi,yazanların kim olduğunu bilmeden objektif olabilmek.
sadece bozuk paranın kalması,sesinin karga gibi olması,kaçınılmaz olduğunu bilerek ve beki de güzelliklerini görmeyerek büyümek,kilo almak,evde yalnız kalmak isterken ısrarla zilin hiç susmaması...bitmez!