sözlüğü forma çevirmekten hicap duyar, sizlerden özür dilerim. ancak elimde güzel 7 bestem var, şarkı sözü de bestesi de bana ait güzel 7 şarkı. tek derdim aranjör bulmak. aranjör bulursam, albüm çıkarmama kadar gidecek olay. aranızdaki aranjörler mesaj kutumu yeşillendirsin. saygılar, sevgiler.
http://istanbulyayinevi.net/ adresinde caner taslaman, emre dorman gibi kaliteli yazarların ücretsiz pdflerini sunarak harika bir hizmet veren yayınevidir. Herkesin faydalanmasını dilerim.
dilemek, arzulamak anlamına gelir. kul mu hidayete erer kendi seçimi ile, allah mı dilediğini hidayete erdirtir kendi arzusu ile? sorusu tartışılmıştır onlarca platformda.
doğrusu;
ALLAH dileyeni/dilediğini saptırır, dileyeni/dilediğini de doğruya ulaştırır. şeklindedir.
yani kulun doğru yolu bulması için samimi olarak kendisinin dilemesi gereklidir. kimse allah'a, yargı gününde:
- rabbim sen diledin, beni sen saptırdın. eğer doğruya ulaşmamı dilemiş olsa idin, elbette ulaşırdım.
bahanesini sunamaz bu yüzden.
aynı şekilde, dileyen de sapar. hidayete ermek/ ermemek insanın tercihidir.
Sana o saatin (dünyanın sonunun) ne zaman geleceğini soruyorlar. 'O'nun bilgisi Rabbimin yanındadır,' de. Onu vakti gelince O'ndan başkası ortaya çıkarmaz. Göklere ve yere ağır gelen o saat size ansızın gelecektir. Sanki ondan haberdar imişsin gibi sana soruyorlar. 'Onun bilgisi ALLAH'ın yanındadır,' de. Fakat insanların çoğu bilmez. araf,187
kıyamet alametleri diye bi uydurma islamda yoktur. çünkü ayete göre, ''saat'' ansızın gelecektir.
Bil ki, ALLAH'tan başka tanrı yoktur. Kendinin, inanan erkeklerin ve inanan kadınların günahları için bağışlanma dile. ALLAH sizin tüm hareketlerinizi ve duracağınız yeri bilir.
biliyorum bu başlık inanılmaz tepki çekecek. altına ışid kafasında adamlar doluşacak, peygamber efendimize hakaret ediyooo bla bla diye anlamadan, dinlemeden, okumadan, etmeden salak salak konuşacaklar. ama olsun. doğruları söylemek gerek.
şimdi camiiye gidiyorum, allah ismi var, ne hoş! bi bakıyorum yanında peygamberimizin ismi. ne alaka lan diyorum kendi kendime. camiler allah ı övmek içindir, niye bir peygamberin/kulun ismi allah ile yanyana yazıyor diyorum kendime.
şahitlik cümlesi kuracam, la ilahe illa allah diyorum, hemen biri atlıyor: muhammedun resulallah. yav arkadaş, tamam muhammed peygamberi zaten kabul ediyorum, ama ben allah ı anmak istemişim, sübhanallah dediğimde muhammedun resulallah diye atlamıyorsun ordan. niye kelime i tevhid i kurduğumda allah ın ismiyle birlikte bir peygamberi/kulu zikretmek ihtiyacı duyuyorsun? diyorum kendi kendime.
namazda tahiyyat, salli barik okumam. namazda allah ı överim. adam tahiyyat okuyo her namazda. kuranda olmayan tahiyyat ve salli barik. muhammed peygambere selamlar, salatlar, seslenmeler falan. onun için dualar... ne güzel et tabi dua. etme diyen yok, allah ım peygamberimize iyilik ihsan et de. ben de diyorum. ama namazda, zikrde ''allahumme salli ala...'' diye peygamberi anıp/övüp durmuyorum. allah ı anıyorum, onu övüyorum. nitekim peygamberimiz de öyle yapıyordu. kendini övüp durmuyordu.
kutsi hadis diye bi saçmalık uydurmuşlar: sen olmasaydın, alemleri yaratmazdım ya muhammed diye. külli yalan. kuran ile alakası yok. kocaaaaa insanlık, bi sürü maneviyat sırf bi adam için yaratılmış olamaz.
rabbil alemin, alemlerin yani evrenlerin efendisi demektir. yani allah tır. ama ben muhammed dediğimde herif çıldırıyor, peygamber ''efendimiz'' hz muhammed sallallahu aleyhi vessellem de diyor, olm yazmaktan yoruldu elim sav kelimesini. rabb arapça efendi demektir. ama adam efendimiz denince allah ı değil, peygamberi anlıyor. muhammed ya da muhammed peygamber denince çıldıran kudurmuş gibi davranan, hz. muhammed efendimiz!!! diyeceksin diyen adam, günlük hayatta onlarca kez allah ım sana çok şükür, allah ım nolur duamı kabul et vs. diyor. biri de çıkıp ona allah demeyeceksin, allah teala hazretleri vs. diyeceksin demiyor. lan peygamberi övdüğünüz kadar allah ı övmüyorsunuz.
tağuttur bu. din adamlarının fitnesidir. nitekim muhammed peygamberimizi kainatın falan efendisi yapan kafa yapısı, ona tabii olan sahabeleri de yücelttikçe yüceltmiş, işin bokunu çıkarmıştır. sahabeye tabii olanları da abartmıştır, mezhepleri icad edip onları da yüceltmiştir, sonra yetmemiş, tarikat ve cemaatleri, dergahları da kutsamış, tam bir itaat, rabıta dini haline getirmiştir islam (barış, esenlik) dinini.
muhammed i put yapıp ona bu mecazi anlamda tapanlar, şefaat ya resulallah diye, şefaatin tamamını elinde topladığını söyleyen allah'a (kuranda) şirk koşmaktadırlar. o da bir beşerdi, bunu fark edin lan artık. sizin hocanız, sakallı cübbeli o yaratıklar uçuyo kaçıyo olabilir ama benim peygamberim olan o güzel insan, muhammed uçup kaçmadı. bizim aramızda bir insan olarak yaşadı ve öldü.
adetli olmak, namaz kılmamak için bir gerekçe değildir. abdest dediğin şey, kan kaybı ile bozulmaz. zaten regl dönemi, kadının isteyerek kan kaybettiği bi dönem de değildir. dolayısıyla bayanlar özel dönemlerinde de salatı ikame (namaz kılmak) ile sorumludurlar.
mesela biri kalkıp: ya oruç zor bi ibadet yeaa, ben tutmuyorum, nasılsa allah affeder. gibi bi gaflete düşmesi söz konusu değildir.
yahut: ben namaz kılmıyorum yeaa, onun yerine her gün sadaka veriyorum, o bunun yerine geçer. gibi saçmalaması söz konusu değildir. vs. vs.
allah ın ibadet olarak insanlara yapmalarını buyurduğu bir konuda, içtihad olamaz.
ha namazı arapça kılın demediği için, namazı türkçe ya da anlayacağın bi dilde elbet kılabilirsin, o ayrı. bunun ibadette içtihad ile bi alakası yok, namazı arapça kılın (salatı arapça gözetin) diye bi emir yok çünkü.
edip yüksel bi takım ebced hesaplarıyla son saat (kıyamet diye yanlış bilinir) bu vakitte olabilir dediği tarih. doğrusunu allah bilir diye not düşmüş elbette.
velhasıl kelam, allah tan başkasına bu bilginin verilmediğini düşünmekteyim. ancak allah teala, bu bilgiyi ebced yoluyla paylaşmak istemiş olabilir mi, orasını bilemem. doğrusunu allah bilir deyip, konuyu noktalamaktayım.
sevgili sözlük yazarları, malum eylül ve ekim aylarına az bi zaman kaldı. hepimiz eylül gibi, fideleri alıp doğada, arazimizde, neresi müsait ise, dikiyor ve doğaya katkıda bulunuyoruz. meyve ağacı olursa, daha süper olur. çam da olur, çınar da olur. siz dikin de.
ayrıca başkası esprisini yapmadan ben yapıyım;
dikersenize ekime dikmezseniz edirneye kadar.
yok yok şaka, dikin, doğaya bi hayrınız dokunsun. insanoğlu olarak anasını ağlatıyoruz doğanın, bari bi hayrımız dokunsun.
fırsat bulamayan tema ya 50 tl bağışta bulunup belli bir bölgeye (sitede ilan ediliyor) 5 ağaç diktirebilir.
arkadaşlar, şimdi biz müslümanız. ve gözümüzün önünde israil filistin halkını gün geçtikçe zulüm ile bitiriyor ve biz çok afedersin mal gibi izliyoruz, ee elimden ne gelir ki diyoruz. ben de bu konudaki önyargıları kırmak için sizleri düşünmeye davet ediyorum.
filistin için ne yapabiliriz? ne gelir elimizden? hangi kampanyalara destek verebiliriz, hangi kızılay iban ına bağış yapabiliriz vs. vs. herkes bildiğini yazsın. elimizden geleni yapalım. ne gelir elimizden?
bu halka miraç diye bişey yok lan, namaz ibrahimden beri kılınıyor zaten, bi kadir gecesi var kuranda geçen, beraat meraat de yok falan dediğinde seni ısıracak gibi bakıyor suratına. okumamış ki gerizekalı kuranı bi kere hayatında.
insanların, velilerin oğlumuz kızımız dinini öğrensin, topluma faydalı olsun diye zannederek, isteyerek gönderdiği imam hatip okullarının imam yetiştirmekten, namazları para ile kıldırtan rezi bir meslek grubu üretmekten, recm ayetini yiyen keçi saçmalık ve hikayelerini öğretmekten ötürü, kurandaki din değil, uydurma dini anlattıklarından ötürü, topluma içinde bulunan nikotin ve diğer yararları ile patlıcan kadar bile yararı yoktur.
çocuklarınızı imam hatibe göndermeyin, kuran mealini verin, birçok farklı meal okuyun, okuttturun. bu saçma sapan sistem ve düzene hayır deyin.
islama şu zaman döneminde yapılabilecek en iyi katkıdır. caner taslaman, mehmet okuyan, bayraktar bayraklı, edip yüksel, emre dorman gibi güzel insanların, uydurma dinle mücadelesi, insanlara kuran ı anlatma çabası içinde entelektüel ürünler ortaya koyup artı değer ve farkındalık yaratmaları buna en güzel örnektir.
cihad islamda, eline kılıcı alıp kelle kesmek demek değildir. islam dini, ancak savunma amaçlı yapılan savaşa izin verir, saldırı ve istila ve dini yayma amacıyla yapılan fiziki savaşa geçit vermez. kuranı okuyanlar dediğimi bileceklerdir. ayetleri bağlamından koparıp bölük pörçük millete sunanlar ise, islamı kan isteyen bir sistem sanmaya ve sandırmaya devam edeceklerdir.
bu yüzden, tevhid adına, herkesin videolar hazırlaması, yazılar yazması, yapabiliyorsa tv programlarına katılması, kendi mahallesinde ufak cemaatler (topluluk) oluşturup kuran çalışmaları yapmaları gerekir. ve bu işleri yaparken allah rızasını gözetmek, en ufak bir maddi ve manevi çıkar gözetmemek en önemlisidir.
günümüz dünyasının cihadı bunu gerektirir, bilgi büyük bir güçtür.