hatay ili cumhuriyet halk partisi milletvekilidir.
hatay'ın samandağ ilçesine bağlı uzunbağ mahallesinde ikamet etmektedir.
eğitimciliğiyle tanınmış isimdir.
türkiyenin yıllardır içinde bulunduğu sınıftır ilkokula başladım gelişmekte olan ülkeydik üniversite bitti 2. üni okuyorum ayı zamanda işe başladım hala gelişmekte olan ülke konumundayız.
peki neden bu durumdayız ekonomi 1 yılda düzelecek diye bir durumdan bahsetmiyorum u durumun tabi iç dış birçok faktörü var. yalnız gelişmişlik sadece ülke ekonomisinin ilk 10 da olması değil ülkenin verdiği eğitim kalitesinin sürekli yeniyi takip eden bir mekanizma olması gerekmektedir.
peki ne yapılması gerekmekte:
1.eğitim için getirilen her türlü yenilik profesörler tarafından tartışılmış ve bir sonuca bağlanması gerek
2. sadece siyasilerin olmasını istedikleri şeyler yapılmamalı
3. ülkeyi yönetenlerin devletin mallarını babasının malı gibi kullanmasını engellemek.
4. vergiyi eşit şekilde halktan almak(gelire göre vergi)
5.devletin her kademesindeki memurların bürokratların işinin ehli olan kişilerden seçmek veya atamak.(türkçe öğretmenliği okumuş birinin bankacı olması gibi yanlış uygulamardan kaçınmak)
hatayın samandağ ilçesinin güzide beldelerinden ortasından asi nehrinin kollarından bir tanesi olan büyük karaçay nehrinin aktığı aynı zamanda fransız yapımı tarihi köprünün olduğu antakya ile samandağ ilçelerinin tam ortasında bulunan halkının çifçilikle ve ticaretle geçimini sağladığı bir beldedir. aynı zamanda belde de yaklaşık 20 nakliye firmasının hatay ve türkiye ekonomisine çok büyük katkısı olmaktadır.
uzunbağ ticaret ve tır filosu merkezi gibi yeşille mavinin bir arada olduğu gezilmesi gereken yerlerdendir.
yaşadığımız hayat ve işimiz bizlerin kililiğini oluşturur, peki gerçekten hepimiz işimizden memnun muyuz. herkes işini çok mu seviyor kimimiz bir şirkette müdürlük yapıyor olsa bile bu onu ne derecede mutlu ediyor bu sorunu hepimizin yaşadığı malümdür.
reyhanlıda patlama olmuş fenerli bir taraftar öldürülmüş kime ne ki bunlar yumurta kapıya dayanıncaya kadar susup izlemeyi görev üstlendik fişleneceğiz diye nefes almakta zorlandık hala bekliyoruz sınırda olanlarla ilgili en ufak bir bilgimiz yok bunu yasaklayanlara da yaptığımız bir eleştiri yok yani yokta yok ne insana saygımız kaldı ne de kırmızı beyaz bayrağa ne tarihe saygımız kaldı ne de 1,5 yaşında patlama sonucu ölen geleceğimiz olan bebeğe biz sustukça başımıza gelmeyen kalmayacaktır. Ne hükümet eleştirisidir bu ne de bir taraf olmak amacıyla yazılmıştır susup izleyen milletime bir haykırıştır. saygılarımla.
-Ne yazık ki, Türkiye'de iktidarın bugün elindeki en büyük ve tek sermaye CHP karşıtlığıdır. Yani Sayın Başbakan Türkiye'nin meseleleri yerine, Kılıçdaroğlu ve CHP'yi diline dolamış."
Çevremizde "fildişi" ile yapılan bir çok "Süs" ürünleri satılmakta. Bu nadide, cezbedici hediyelikleri üreten sektörün arkasında korkunç, zalim ve kanlı bir geçmişi olan fil dişi avcılığı yatmakta.
Mikroskobu ilk önce Hollandalı Zacharios Janssesn'in 1590 dolaylarında bir teleskopu tadil etmek suretiyle meydana getirdiği kabul edilmektedir. Ancak bu sıralarda başka Hollandalı, Alman, ingiliz ve italyan bilginleri de mercek sistemi tersine çevrilmiş bir teleskopun, cisimleri büyütmek için kullanabileceğinin farkına varmışlar. insan gözü tabi bir mikroskoptur.Uzaktaki cisimler ufak gözükürler. Cisimler yaklaştıkça teferruatı daha iyi seçilmeye başlanır. Göz sonsuz, bir uyum özelliğine sahip olmasaydı mikroskoba ihtiyaç olmazdı.
kendi sahasından çıkarken hakemin oyuncunun önünden geçerken bir panik havasına kapılan oyuncu meşin yuvarlağı rakip oyuncuya vererek kendi kalesinde gol yemenin sebebini oluşturmuştur.
hayatın tuhaf kaçması ve anlamsızlaşması aslında hayatın kendisi ve onun bize oynadığı seyiyeli bir oyundur. Dogdugumuzda 0 ile başlar, öldüğümüzde 0 ile biter.
1944 yılında Bayburt'ta doğdu. ilk ve ortaokulu Bayburt'ta, liseyi Erzincan'da bitirdikten sonra, 1969 yılında istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1970 yılında bu bölüme asistan tayin edildi. 16. Yüzyılda Bayburt Sancağı; başlıklı doktora teziyle 1974 tarihinde doktor unvanını kazandı. Kemah Sancağı hakkındaki teziyle doçent oldu. 1989 yılında da profesör oldu. 13 Mayıs 1987 tarihinde Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü görevine tayin edildi. Yıllarca ihmal edilmiş bulunan Osmanlı ve Cumhuriyet arşivlerini modern anlamda yeniden yapılandırdı. 31.12.1990 tarihine kadar bu görevi sürdüren ve tekrar üniversitedeki görevine dönen ismet Miroğlu, 24.7.1991 tarihinde Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı oldu. Üniversitedeki görevinin yanısıra, ilk sayısı Mart 1994;te yayınlanan Tarih ve Medeniyet dergisini kurdu ve 23 Ekim 1997 tarihinde vefat edene kadar bu çalışmasına devam etti.
sorun tarihi sevmemek degil tarihin bize iyi ögretilememesi.