gerek ülkemizde gerekse dünyada efsane diye tabir edilen filmlerin hep düşük bütçeli yapımlar arasından çıkmıştır. ne zaman greenbox çıktı mertlik bozuldu.
ikinci dünya savaşı' ndan yenik çıkmış almanya' da, toplum işsizliğin, açlığın ve fakirliğin altında ezilirken, bu karmaşayı fırsat bilerek yükselip zengin olan jakob formann' ın hikâyesini anlatan bir johannes mario simmel romanı.
acı yudum adlı romanını bitirir bitirmez başlayacağım bir başka mario simmel romanı. kitabın ön sözü şu şekilde:
bu roman gerçeklere dayanmaktadır. suçsuz insanları korumak için bazı olaylar, geçtikleri yerler ve kişi adları değiştirilmiştir. anlatılanlar, 1981 ve 1982 yıllarında geçmektedir. insanların savaş, barış ve korkudan bu kadar çok söz ettiği günümüzde, dünyanın politik durumu bozulur. her geçen gün savaş tehlikesi artar ve '' barış kışkırtıcılığı'' bir namus ünvanı olurken. korku ve güvensizliğin her yanı sardığı bu günlerde, en yakınları ve çevresiyle bütün bağları koparan bir erkekle, genç bir kadın birbirlerini bulurlar. j.m.s
daha bir kaç gün önce benimde düşündüğüm doğru bir tespit buradaki temel neden bizler geçmişte azda olsa mutluyduk büyüdükçe herşeyin daha iyi olacağını inandırıldık. sonra zaman ilerledikçe bunun hiçte doğru olmadığını gördük ve geçmişe olan özlemimiz kat kat arttı. mahalledeki arkadaşlarla bilyalı yapıp sonra hemen bir yokuş bulup kaydığımız veya komşuların ağacına daldığımız, mahalle maçları sonrası sırayla bahçe hortumundan su içtiğimiz günlerle şu günler bir mi ?
kendisini bir iki hafta önce survivor' da su taşıma gibi bir oyunu kaybedince herkes birbirine girdi. hakaretler,suçlamalar, birbirinin üzerine yürümeler orada; arkadaşlar bir menemen için kalp kırmaya değer mi? dedi ve durumu o kadar güzel özetledi ki inanın orada ben utandım.
cinayet şirketi adlı romanıyla tanıştığım amerikalı yazar kitabında uzun araştırmaları sonucu öldürülmesinin insanlığa yararı olduğu kanısına varılan kişileri öldürüyorlardı. buradan hareketle böyle bir şirket türkiye' de kurulmuş olsaydı eğer hiç boş kalmazlardı.
1993 yılında çıkmış cadillacs and dinosaurs tadında oynaması inanılmaz zevkli bir sega oyunu. ayrıca ilk oyunun tutulmasından sonra çıkmış adından anlaşılacağı üzeri bir devam oyunudur.
johannes mario simmel'in ich gestehe alles adlı kitabının türkçe ismi. beyninde bir tümör olduğunu öğrenen walter frank adlı avusturya vatandaşı katolik bir ihracatçının ölmeden önce geçirdiği bir kaç ayı anlatan kitabı. yaşamak, sevmek, ölmek hepsi de sıcak ve yakıcı. ancak hangisi güneşten de sıcak? kitabın arka kapağından.
ilkokul yıllarımda playstation a aldığım en güzel oyunlardan birisiydi, okulların kar tatiline girmesi sebebiyle sabahlara kadar bıkmadan oynadığımız, ea games in 2. dünya savaşını iliklerimize kadar hissettirdiği fps oyunu.
game boy' um olduğu yıllarda kasetine sahip olduğum ancak daha sonra super mario land kasetiyle takas ettiğim oyun.sarı bir kaseti vardı bunun oyunda düşmanlara varil atma, muz toplama gibi işler yaptığımız efsane nintendo oyunu.
need for speed ' in en çok sevdiğim oyunlarından birisidir, bir diğeri için (bkz: need for speed road track) oyunun playstation versiyonunu oynadığım için söylüyorum bu seriyi diğer nfs oyunlarından ayıran en önemli özelliklerden biriside modifiye ve yarış sistemidir. birde her motor tipinin kendine özgü sesi oyuna eklenmiştir ki o dönem böyle detaylara pek önem verilmezdi. hafta sonu yarışlarına katılıp yeni arabalar açıp hemde yarış sonrası hasar alan aracınızı tamir etmek sizi oyuna bağlayan bir başka özellikti. son olarak müziklerde kısmına gelecek olursak ki şuan bile bir klasör halinde ps3' ümde duruyor sadece şu parçayı bir dinlemenizi öneririm.
atari salonlarının genel ev muamelesi gördüğü yıllarda yakalanmışsa o an kızarlar daha sonra ebeveynlerinin verdiği bir kaç günlük ev hapsiyle yırtılırdı. şimdi bazen bakıyorum' da alışveriş merkezlerinde bir çok anne/baba çocuklarıyla üç aşağı beş yukarı bizim oynadığımız oyunlarla oynuyorlar.
özellikle ergenlik döneminde sıkça rastlanan vahim durum. kişi ilk olarak ilkokulda öğretmenlere karşı bu tür şeyler hisseder ve en kötüsü karşı tarafa bunu söylemek veya söylememek arasında kalmadır.
prison break' in en baba karakterlerinden biri adam dizide en başından beri birçok kez kaçma şansına sahipken kaçmayıp plana ve dostlarına sadık kalarak kendisine hayran bırakmış porto riko' lu. 4.sezon 7.bölüm itibariyle kendisine olan hayranlığım bir kat daha artmıştır.