şimdiki zamandan örnek verecek olursak; şike, hakemler ve federasyon hakkında konuşmaktan başka bi düşüncesi olmayan telegol zihniyetine inat, her hafta terinin son damlasına kadar mücadele eden fenerbahçe ve trabzonspor futbolcularını sonuç ne olursa olsun alkışlamak, başta alex de souza ve burak yılmaz' ın inanılmaz performanslarını büyük bir zevkle izleyebilmektir gerçek futbol taraftarlığı. önümüzdeki son 90 dakika ise onların bayramıdır. şimdiden kutlu olsun.
9. haftası geride kalan süper toto süper lig' in ilk 5'ine girmeyi başaran anadolu takımlarının temsil ettiği illerdir. geçen hafta cernat' ı kaybeden karabük de bu sakatlığın bedelini bu hafta mağlup olarak ödeyip bu 4 lüye biraz uzak kalmış olsa da hemen arkadan geliyor oluşları anadolu futbolu için çok güzel bir görüntü sergilemektedir. umarım bu güzellik mümkün olduğunca devam eder. helal olsun.
en çok, halkı kandırmanın da bi cezası olduğunu gördüğüme sevindiğim haberdir. aslında hazır elimizde sağlam bir savunma varken gsm şirketleri bu gibi tarifelerinde düzenlemeye gitmeden önce bi vurgun kampanyası mı başlatsak ne*? onlara müstahak bence.
ps' ye multi tab takıp 2' ye 2 pes oynama esnasında doruklara çıkılan durumdur. örn;
k1:kırmızı takım 1
k2: kırmızı takım 2
m1: mavi takım 1
m2: mavi takım 2
(kırmızı takım atak geliştirme çabasında.)
k1: bindir hacı sağdan.
k2: sal araya...
m1: bırakma sağdakini.
m2: mna bile korum. ceza sahası senin.
k2: (kendi kendine konuşup maça heyecan katar.) ronaldo şimdi sağ kanatta topla buluştu. çok tehlikeli işler yapıyor orada bu çocuk.
m2: (cevap niteliğinde...) ayağını eline vereyim de gör sen! ehe ehe...
k1: hacı kert** içeriye gerisini düşünme.
m1: (kendi kendine konuşarak...) defans hava toplarında çok etkili...
(orta gelir ve kırmızılı takım golü atar.)
k1: "sen kert gerisini düşünme" dedim mi demedim mi?! ahaha ne koyduk bea.
k2: bunlar çok tırt hacı yaa! ehehe
m2: nasıl vurduyorsun amk yaa?!!
m1: hemen atıyoruz aga sorun yok.
k1: yavaş at. ahaha...
2010 2011 futbol sezonunu ilk 3 sırada bitireceği düşünülen takımlardır. beşiktaş yıldızlarıyla bir adım öndedir lakin üçünün de güzel futbol oynadığı gerçeği ibrenin kime döneceğini tahmin etmeyi zorlaştırıyor. sahne sizin beyler.
geçen sene olduğu gibi bu sene de türk dizi sektörünün en tepesinde yer alacak olan iki dizinin karşılaştırmasıdır. şahsi kanaatimce sağlam kadrosu ve akıcı senaryosuyla ezel öndedir. lakin kvp' nin siyasi ağırlıklı olması elini güçlendirmektedir.
"kulaktan duyma bilgilerin yayılması ile ne gibi sonuçlar ortaya çıkar?" sorusuna halil cibran tarafından verilen cevaptır. buyrun:
yedi asır önce
derin bir vadiden
yedi beyaz güvercin havalanır
ve karlarla kaplı
yüce bir dağın doruğuna doğru kanat çırparlar.
kuşları temaşa eden yedi adamdan biri
'ben yedinci güvercinin kanadında
siyah bir nokta görüyorum.'
der.
bugün
o vadide yaşayan insanlar
evvel zaman içinde
karlarla kaplı
bir dağın doruğuna doğru havalanan
yedi siyah güvercini
anlatıp dururlar.
üç boyutlu kardeşim bu ne süper patinaj!
hayvani geometri kan kaybediyor heyhat!
gazete dedikleri kurda kuşa ambalaj,
park bekçisi kuğular ile paralel fakat.
heva' nın edevatı kontrolden çıktı dikkat!
şampiyon olmak için piyango ve sabotaj
şartı koşuyor züppe moruk sosyete standart
ebeveyn parçaları ile tıkışık bagaj.
ayaklar mı, onları geceye göre uzat.
medyatik dolayımla dönülmeyecek viraj
haritada yok çünkü, yolda tuzakla fırsat
içiçedir, bizi de kapsar girdaplı kolaj.
bir nevi süblimasyon, hızla değişen imaj:
frene bassan da çatar o varoluşsal deşarj.
ey tarihsel gocunma, ey kamusal kamuflaj!
leon: senin biraz büyümek için zamana ihtiyacın var. mathilda: ben büyümüyorum, leon. sadece yaşlanıyorum. leon:benim için tam tersi. yeterince yaşlıyım. olgunlaşmam için zaman gerek.
kimi zaman insanın kendi iç dünyasında hesaplaşmasını daha kolay hale getirdiği için sevilir yalnızlık. lakin o iç hesaplaşmalarda dahi kafayı kurcalar yalnızlığın beraberinde getirdiği korku. bir kelimeden ibaret bir soru yayılır tüm hücrelere "neden?". neden yoktur o an onu düşünen bir sevgili? neden hep yalnızlıktır onu arzulayan? belki "tekil hayatlar da bir gün devrim yapar ya!?" diyerek zamana bırakılır. belki de zamanı gelmiş de geçiyordur o devrimin. ama vardır herzaman, umut.