Şuan hastanede nöbetçiyim ve açım her zaman yemek yiyebilecek kadar müsait olamıyorum bundan 2 saat önce yemek siparişi verdim fakat hala daha siparişim gelmedi, arıyorum her hangi yardim olabilecek biri de yok bu konuda yani bu son siparişim oldu .
Çok fazla direndiğim durum . Bu yaşta hayattan kopmamak , soğumamak için o kadar küçük şeylere tutunmaya çalışıyorum ki ara sıra kendimi bir aptal gibi hissediyorum. Diğer zamanlarda ise aptal gibi hissetmemek için çabalıyorum bunu da kafamı ufak tefek şeylere mutlu olmakla yorarak hallettiğimi düşünüyorum. Tam olarak yaşam döngüm bundan ibaret .
Sanırım bu insanın başına gelebilecek en acı verici şeylerden biri. Entrylerden de doğruladığım üzere hep te uzun ilişki oluyor karşı tarafta 5 yıl, 7 yıl ...
Bu kasıtlı olan bir durum değil kesinlikle insanın başına gelince anlıyor. Elde olan birsey de değil. Elde olan tek şey kendini ondan uzak tutmak ve bunu yaparken insan öyle bir acı çekiyor ki tarifi yok . Bunu kendine itiraf etmek bile ayları alırken entry girmek o kadar zor ki . Çok kötü birşey öyle böyle değil . Birine aşık oluyorsun ama sevgilisi var . Onunla ilgili hayal kuramıyorsun, plan yapamıyorsun hayal kurmamalısın, plan yapmamalısın olarak düşününce daha ağır geliyor . onu ve kendimi birarada düşlememek için her aklıma geldiğinde kafamı başka şeylere yönlendiriyorum. Böyle böyle yavaş yavaş bitirmek zorunda olduğunu bilmek hepsinden de acı verici. Ama elbet bitecek kimseye zarar gelmeden . Ben hariç kimse üzülmeden bitecek. Bu gibi durumlarda karşı taraftaki kızın yerine kendini koymak en doğrusu zannımca. Öyle herşey daha doğruya ilerliyor sanki. Eğer böyle bir durumdaysanız en mantiklisi bu. Empati yapmak .
Not : gece 2.40 böyle bir entry giriyorum yazım hatalarımı hoş görün.
Baya ağır entryler girilmiş.
Instagram hesabı olmayanlardan biri de benim evet hesabım yok. Tipsiz de değilim yani, elim yüzüm düzgün. Sosyal hayatım da var gayet girişken bir insanım ama ınstagrama sürekli fotoğraf atıp kim beğendi tasasina da düşmek istemiyorum ya da kimler nereyi gezmiş dur şunlara da bakayım gibi bir durumda bulunmak saçma geliyor. Zamanımı daha verimli kullanıyorum kendimce.
12 yaşında okuldan eve gelip babamı arayıp bilgisayarı açabilir miyim oyun oynucam diye soruyordum lan . Şimdiki zaman çocukları hakikaten bir değişik. O değilde Kendimi yaşlı hissettim.
Bu en sık türklerde karşılaştığım olay . Milletimiz çok misafirperver . Sürekli karşıdakine birşeyler vermeye çalışıyor. Bir ikramda bulunuyor.
"-dur şunu da getireyim dur bunu da getireyim buyrun buyrun efenim , aaaa lütfen ye yemezsen ölümü öp bak . Tamam sadece şunu yiyiver madem. "
Tokum da diyemezsin . Yersin .
Kesinlikle konuşmak. Normal hayatta fazlaca jest ve mimiklerini kullanan biri olarak kendimi çok iyi ifade edemiyorum yazarken .
Jest ve mimiklerini çok kullananlar anlayacaktır beni.
Evet genelde bu ve bunun gibi benim damak zevkime zıt gelecek olan yiyecekleri keyifle yiyen bir sürü insan var . Sanırım hicbir zaman o gruptan olmayacağım...
Az önce hatirlarsam üzüleceğim bir şeyi söylemeye çalıştı , sözünü bitirmeden sesli bir biçimde of sus be sende diyerek susturdum . Suan mutluyum evet. Ara sıra haddini bildirmek gerekiyor. Her şeye çok burnunu sokuyor.