dedi ve gitti
416 (örnek şahsiyet)
yedinci nesil yazar 3 takipçi 12.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    banabirazreenkver

    1.
  1. 2009 1 dönem sözleşmeli öğretmen atamaları

    1.
  2. yürütmesi durdurulan atamalardır.

    yargıda bekleyen binlerce davadan birinin sonuçlanmasıdır. atamalardaki usulsüzlükleri bir kez daha gözler önüne seren yargı kararıdır.

    ha bundan sonra ne olur? atanan onlarca sözleşmeli öğretmen ve bunların kimisi şu an kadrolu pozisyondadır. ne olacak verilen hakkı geri mi alcaklar?
    geriye dönüş nasıl olacak?
    bana göre malesef bir halt olmaz. kimsenin bu kararlara uyacağını sanmam. nedne mi? meb daha önceki yargı kararlarına (atama, yer değiştirme gibi) uymamıştır.

    kpss sınavında onlarca soru hatalı çıkıyor, atamalardan sonra iptal ediliyor. buna rağmen binlerce atama yapılır. sanki bilmiyorlar mı bunların yargıdan döneceğini?

    biliyorlar ama umurlarında mı sanki.

    --spoiler--
    Ankara 15. idare Mahkemesi, bir öğretmen adayının açtığı dava üzerine 2009/1 sözleşmeli öğretmen atamalarının yürütmesini durdurdu.

    Ankara 15. idare Mahkemesi, bir öğretmen adayının açtığı dava üzerine 2009/1 sözleşmeli öğretmen atamalarının hukuka aykırı olduğu görüşüne vardı ve yapılan atamaların Soru iptallerinden sonra düzenlenen yeni puan listesine göre değerlendirilmemesine ilişkin işlemin yürütmesini durdurdu.
    http://www.haberturk.com/...cat=200&dt=2010/03/05
    --spoiler--
    0 ...
  3. bu başlığı görmek istemiyorum

    1.
  4. yazarların görmek istemediği başlıkları sol frameden yok etmesini sağlayan sözlük özelliğidir.

    şu an uludağ sözlükte bulunmayan ve bence en kısa sürede bulunması gereken bir özelliktir.*
    5 ...
  5. memurların çalışan statüsüne geçirilmesi

    1.
  6. anayasa değişiklik paketinde yer alması düşünülen "memura grev ve lokavt hakkı" ile memur, işçi ile aynı statüye ve benzer haklara sahip olması düşünülüyor.

    engin ardıç bu yasayı cumhuriyet tarihinde bir devrim olarak niteliyor.

    engin ardıç yazısında çok sert bir dille memurlara seslenmiş.
    ya patron kovarsa telaşına girmeye hazır mısınız diye soruyor ve sanki memurlar yıllarca bu ülkeyi ve ekonomisini sömürmüş gibi anlatıyor.

    memurlara, işçilerle kendinizi eşit görmeye hazır mısınız, artık kendinizi üstün görmekten vazgeçeçek misiniz gibi sorular yönetiyor ve adeta memurları topa tutuyor.

    sırtını devlete yaslamak kavramının da artık yok olacağını savunuyor.

    "lojmanlardan vazgeçip, benim gibi otelde kalacaksınız" diyor.

    yazının tamamı;
    http://www.internethaber....zdiracak-yazi-234533h.htm

    artık yorum sizlere kalmış, devrim mi başka bir şey mi?

    işçilerin ve memurların bugünki durumlarına bakıldığında söylenecek aslında çok şey yok.
    2 ...
  7. yazarların yasal yönden zor durumda kalması

    1.
  8. girdikleri entry ya da açtıkları başlıklar yüzünden karşılaşabilecekleri durumdur.
    alenen başka yazara küfretmek, onu kırıcı ve zedeleyici ifadeler içeren yorumlarda bulunmak gibi.

    bu açıdan yazarlar girdikleri entrylere dikkat etmek zorundadırlar.
    bu yüzden hakaret nedir, ne değildir iyi bilinmesi gerekir.

    kimse kimseye haldur huldur ağzına geleni söyleyemez kısaca. söyleyen ise hakarete uğrayan kişi isterse yasal hakkını kullanabilir.
    2 ...
  9. doyouthinkyoucantell

    1.
  10. atam için çalan sirenden rahatsızlık duyan insan

    1.
  11. istiklal marşından, okunan ezandan da rahatsız olma ihtimali yüksek kişidir.
    5 ...
  12. sgk hatası

    1.
  13. sgk'nın işsizlerin sağlık hizmetinden yararlanma süresini 100 günden 10 güne indirmesi, daha sonra tepkiler karşısında tekrar 100 güne çıkarmasıdır.

    100 günden 10 güne indirilme nedeni ise yasanın yanlış uygulandığı açıklamasıdır.

    --spoiler--
    Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kamuoyunda çok tartışılacak bir karara imza attı. Karara göre işsiz kalanlar, sağlık hizmetinden artık 100 gün değil sadece 10 gün yararlanabilecek. 1 haftadır uygulamaya başlayan düzenleme hastanelere ve eczaneleri giden vatandaşları zorda bıraktı. Karara tepki gösteren vatandaşlar SGK'nın telefonlarını kilitledi. Sosyal Güvenlik Reformu ile birlikte işsiz kalan vatandaşların sağlık hizmetlerinden yararlanma süresi 100 gün olarak belirlenmişti. Ancak SGK yetkilileri, yasanın yanlış uygulandığı gerekçesiyle işsiz kalanların sağlık hizmetlerinden yararlanma süresini, son 1 haftadır, 10 güne düşürdü. SGK Kısa Vadeli Sigortalar Daire Başkanı Osman Yüce'nin imzasıyla SGK il Müdürlüklerine gönderilen yazıda şöyle denildi: "Yasaya göre 4A, 4B, 4C kapsamındaki genel sağlık sigortalılarının (GSS) zorunlu sigortalılıklarının bittiği tarihten itibaren 10 gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanacağı belirtilmekte. Yapılan düzenleme ile zorunlu sigortalılığı sona erenlerin 10 gün daha sağlık yardımı alabilecek şekilde programlara kontrol konuldu." Bu karar sonrası tedavi için hastane ve eczane kapısından dönen vatandaşlar SGK'yı telefon ve faks yağmuruna tuttu. Öte yandan uzmanlar, sürenin 10 gün indirilmesinin yasaya aykırı olduğu, 17 aydır devam eden 100 günlük uygulamanın geçerli olması gerektiğini savunuyor.

    --spoiler--

    tepkiler sonucunda ise eski haline döndürülmüştür.

    --spoiler--
    Sosyal Güvenlik Kurumu (Sgk), işsizlerin Sağlık Hizmetinden Yararlanma Hakkını 100 Günden 10 Güne Düşürme Hatasından Döndü. Kurum Başkanı Mehmet Emin Zararsız'ın Konuya El Atmasının Ardından işini Kaybedenlerin Yeniden 90 Artı 10 Gün Tedavi Ve ilaç Almalarının Önü Açıldı. Provizyon Sistemi Yeniden işsizler için 100 Gün Olarak Hizmet Vermeye Başladı.

    --spoiler--
    0 ...
  14. sekerportakali

    1.
  15. myriam fares

    1.
  16. kayıp çocuklar ve meclis araştırma komisyonu

    ?.
  17. ülkemizin en büyük sorunlarından birine dair meclis araştırma komisyonunun kurulmasıdır.

    küçük yaşta kaçırılan, büyük bölümünü kız çocuklarının oluşturduğu ve ilerleyen dönemlerde suça alet edilen çocuklara dair gerekli araştırmaların yapılması ve gerekli önlemlerin alınması için 16 kişiden oluşan, 3 ay süre görev alıcak ve ankara dışında da çalışma yapacak olan meclis araştırma komisyonunun kurulması kararının alınmasıdır.
    1 ...
  18. silinen entrydeki ilginç moderatör notu

    1.
  19. formata aykırı gerekçe ile silinen entrynin moderatör notu kısmına yazılan açıklamadır.

    örnek;
    7300492 cemaati soruşturan savcının evinin aranması başlığa altına daha önce yazılan bir entrynin numarası girilmiştir. (#7300426) bu yani.

    silinme sebebi: entry sözlük formati'na aykırı.
    moderatör notu: ayar içeren cümlesi nerede bu entrynin?

    ne demek bu anlamadım ben.
    3 ...
  20. yetki gaspı

    1.
  21. adalet bakanı sadullah ergin'in hsyk'nın Erzincan özel yetkili Cumhuriyet Savcılarının yetkilerini kaldırma kararına karşılık kullandığı ifadedir.
    http://www.ntvmsnbc.com/id/25058953/
    0 ...
  22. abdullah gül ve kırklar komitesi

    1.
  23. erol bilbilik'in "amerikaperestler" adlı kitabında, abdullah gül'ün "kanlı pazar'ı" düzenleyen kırklar komitesinin üyesi olduğunu dile getirmesidir.

    http://www.facebook.com/v...v=305322812569&ref=nf

    edit: başlığı açmamla eksilemen bir oldu. komik şey. bir videoyu izleseydin sonra eksileseydin yahu.
    (bkz: hanım koş koş biri beni gözetliyor)
    1 ...
  24. hrant dink caddesi

    1.
  25. Şişli'deki Ergenekon Caddesine verilmek istenen isimdir.

    --spoiler--
    istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li üyesi Özgen Nama'nın Şişli'deki Ergenekon Caddesi'nin adının Hrant Dink olarak değiştirilmesiyle ilgili önerisi AKP'li üyelerin oylarıyla reddedildi.
    http://www.gazeteciler.co...akpden-red-news12494.html
    --spoiler--
    1 ...
  26. ülkemi aklımla sevmeye başladım

    1.
  27. dış güzelliğe önem vermeyen erkek

    1.
  28. gecici değil kalıcı değerler üzerinde duran kişidir. üstelik güzellik göreceli bir kavramdır. fiziksel açıdan çok hoş olmayan birinin bakışları insanı etkiyebilir ya da tavırları.
    bütünlük arzeder bu durumlar. birini daha çok ön planda tutmak yersizdir.
    6 ...
  29. tayyip e peygamber diyen akpli

    1.
  30. kendi dininin ne olduğunu bilemeyen ama habire dini savunan ve bunun üzerinden halkın duygularını sömüren kişinin bakış açısıdır.

    öyle dine böyle peygamber demekten başka bir şey demek olmaz.

    mehmet ali ağca'nın kimlere özendiği belli.
    edit: başlık bana kalmış ne güzel.

    (bkz: tayyip erdoğan ikinci bir peygamberdir)
    2 ...
  31. ilgincbirnick

    1.
  32. (#7097012) ile gözüme çarpan nesildaş. hoşgelmiş.*
    1 ...
  33. kendini azınlık gibi hisseden türk genci

    ?.
  34. kendi ülkesinde kendini yabancı gibi hisseden, değer yargıları günden güne eritilmeye çalışılan, savunduğu fikir ve yürüdüğü yolun demokrasi ve insan hakları adı altında çiğnendiğini gören türk gencidir.

    ülkesinin halini gördükçe kimi zaman üzülen, çoğu zaman bunu değiştirmek için daha ne yapmalıyım diye kendine soran gençtir.

    çünkü medyadaki haberleri gördükçe, bir zamanın katilleri kahraman, pkklıları meclise girmiştir. sanal alemde atatürk' hakaret edilmekte, ne mutlu türk'üm diyene faşist yakıştırması yapılmaktadır.
    ülkesinin temel taşlarından olan kurumlar çirkin oyunlarla kirletilmek istenmekte, halk sindirilp korkutulup, teslimiyete mahkum edilmeye çalışılmaktadır.

    insan hakları özgürlük gibi kavramlarının kişilerin işlerine geldiği gibi kullandıklarını görmektedir. bu ülkenin kurucusuna hakaretler edilmekte ama birşey yapılmamaktadır.

    gerçek hayatta sürdürdüğü bu savaşı sanal aleme de taşımaktadır. bazı fikir sitelerine, sözlük sitelerine üye olduğunda, açıkca fikirlerini dile getirdiğinde, atatürk ve inkılaplarına laf söyleyenlere gerekeni söylediğinde yorumları silinmektedir. ama hakaret edenlerin yorumları kalmaktadır.

    daha 3-4 sene önce ağızlarını açmaya korkan bu cumhuriyet ve atatürk aleyhtarı kişiler, ülkenin ve siyasilerin izledikleri teslimiyetçi ve yanlı politikalar sayesinde cesaret bulmuş, istediğimi söyler ve yaparım, kimse de karışamaz moduna girmişlerdir.

    ülke üzerinde oynanan bu oyunların hangisine engel olacağını şaşırıyordur bazı zamanlar. geçim derdi bir yandan, ülkenin durumu bir yandan, sorumlulukları bir yandan.

    herşeye rağmen yılmadan ayakta kalmaya çalışıyor, son nefesine kadar her platformda elinden geleni yapıyor, her türlü kötü maumeleyle karşılaşsa da yoluna devam etmeye çalışıyordur.

    kalabalıklar içinde yalnız kalmak budur sanırım.
    ama şununda farkındadır bu türk genci. emanet aldığı bu ülkeyi, tüm zorluklara karşı kanının son damlasına kadar savunacaktır. çünkü devir psikolojik savaş devridir, bilim ve teknolojinin üstün olduğu devirdir.

    silkelenip kendisine gelmelidir ve bu emanete gelecek nesillere taşımalıdır.

    Not: bu ülkenin kurucuna hakaret etmeyi hak olarak kimse göremez. suçtur çünkü.
    ayrıca atatürk'ün "türk" ve "türk vatandaşlığı" tanımına iyi bakılmalıdır.
    5 ...
  35. çakma dizi

    1.
  36. yabancı ülkelerde sevilen ve izlenilen dizilerin türk versiyonlarıdır.
    0 ...
  37. beni susarken bölme

    ?.
  38. kahraman tazeoğlu'nun muhteşem şiiridir.

    Yüzünün hangi oylumuna takılsam
    Uçsuz uçurumlara düşüyorum
    Ağlayınca şişen göz kapaklarında
    Hangi tankerleri yüzdürdün bu akşam?
    Sığınağımıza kaçan birkaç damla yağmur
    Gözyaşına mı karıştı yoksa?
    Fazla değil mi bu sessizlik ikimize;
    Beni susarken bölme!

    Satır aralarındaki sızıntıdan kendimi ele veriyorum
    Ben sana, seni gösteren bir aynaydım
    Dökülseydi sırlarım sen de göremeyecektin
    Ben ki kendimi yine sırlardım
    Sen kendine yeni aynalar bakmasaydın
    Buldun mu yüzüne en uygun olanını?
    Ve ağrılarını saklayabildin mi, sırsız aynaların sırrına?
    Kulaklarıma sağır sesler peydahladım
    Beni susarken bölme!

    Az daha doğduğumuz öykü de ayaküstü ölüverecektik;
    Anamızdan emdiğimiz acılar burnumuzdan gelecekti az daha…
    Dipsizliğinde dibi tutarmış sandık, sanma oyunlarımızda
    Meğer suskunluğumun dibi karaymış
    Ben kuyu sanmışım
    Ben susarken bölme!

    Merhemine biraz Ağrı sür biraz Toros
    Yol ortasında adresim yutuluyor bırakma ellerimi
    Duru durdurmaya duramıyor, durak sandığımda köprüleri
    Oysa her şeyi birleştiren köprüler yine ayırdı bizi
    Saçlarını sakladığın rüzgarı biraz savursan
    Açılmayacaktı bu kıyı şeridinden
    Zulamdaki sardunya suskuları
    Beni susarken bölme!

    Ellerin büyükken ellerimden
    Hangi coğrafyama sakladın, mendilleşen parmaklarındaki yaşları?
    Bana do minör bağırma
    Uslu bir su kuşuyken bünyemde
    Verdiğin geçici rahatsızlık için, ömür dilerim senden sadece!
    Ben sana ne yaptımların kaldı bak
    Bu ucube caddelerde
    Susmanın onaylamak olduğunu hatırlattığın bir gecede
    Beni susarken bölme!!!
    3 ...
  39. erkeğin aradığı kadın

    ?.
  40. pelin onay şiiridir.

    erkeğin aradığı kadın olmak istedin
    uzattın saçlarını geceler boyu
    düşlerin uykularına sığmadı
    sabaha nöbetçi
    geceye isyankar oldun
    koynuna aldığın karanlık ısıtmadı kollarını
    aynadaki yüz sana mı aitti..?

    erkeğin aradığı kadın olmak istedin
    temizledin ihanetlerle kirlenmiş olan yüreğini
    sevişmek,
    sahnesi olmayan bir oyun,
    kırbaçsız bir sahipti yumuk ellerinde
    ellerini suskunluğunla yıkadın
    gözlerinin ıslaklığı yağmurdan mıydı..?

    erkeğin aradığı kadın olmak istedin
    biriktirdin özlemlerini ayrılıklara inat
    gezinirken rüyalarının sahilinde,
    kırık cam parçaları kesti ayaklarını
    sadece bedenden akmadı kan,
    yüreğin sızladı
    kilitledin dudaklarını iki yüzlü öpüşlere
    suskunluğun ümitsizliğinden miydi..?

    erkeğin aradığı kadın olmak istedin
    soyundun yağmurlarda gündüz vakti
    eline el değdi sarıldın
    ve terkedildin uçurum kıyılarında
    şarkını çaldılar ihpar etmedin
    çocukluğundu isyanlarını bastıran
    bekledin,
    beklediğinin kim olduğunu bilmeden
    acıların büyüttüğü yürek yoksa senin miydi..?

    erkeğin aradığı kadın olmak istedin
    yalnızlığına kustun bütün gözyaşlarını
    çirkefliğin biri beş paraydı
    beş kuruşa sattın umutlarını
    devirdin,
    bütün kadehleri devirdin bar köşelerinde
    özlediğin gelmedi yıkıldın
    uzun ve kıllı kollar taşıdı vücudunu
    vücudunu temiz tutmak için savaştın
    haykırışlara gizlediğin savunmasız çocukluğun muydu..?

    erkeğin aradığı kadın olmak istedin
    bastırdın arzularını yağmurlu günlerde
    utanılacak hiçbir şey kalmamıştı
    soyundun,
    çıplaklığını gösterdin gün batımı kızıllığında
    saçların dağınık ve uzundu
    beline kadar indi yılların birikmişliği
    göğsünde büyüttüğün masumiyeti denize bağışladın
    seviştin rüzgarla kimse görmeden
    doğurduğun yalnızlık rüzgarın oğlu muydu..?

    erkeğin aradığı kadın olabilirdin belki de
    ama erkek neyi aradığını bilemedi
    erkeğin aradığı kadın,
    erkeğin düşlerinde kaldı

    ...ama sen hiç yılmadın
    erkeğin aradığı kadın olmak istedin sadece
    1 ...
  41. dalgınlıklar silsilesi

    1.
  42. ard arda yapılan dalgınlıklardır.
    1 ...
  43. bugüne kadar

    1.
  44. geçmişten şu ana kadar, bugüne dek.
    0 ...
  45. uzaylı dedin de bu bildiğin türk

    ?.
  46. nasa bünyesindeki bilim adamlarının * mars görevi esnasında yerde buldukları buruşturulmuş samsun paketini görünce dile getirdikleri şaşkınlık ifadesi.

    -houston, we have a problem, houstonnn.
    -noluyor ulen ne bağırıyosun?
    -uzaylılara ait bir cisim bulduk. görüntüyü aktarıyorum.
    -bu ne lan?
    -henüz çözemedik.
    -bu bildiğin sigara paketi, hem de samsun.
    -nasıl ya?
    -uzaylı dedin ama bu bildiğin türk. buraya da mı gelmişler ya.
    (bkz: mars ta buruşturulmuş samsun paketi bulunması)
    1 ...
  47. isimlerin çocuklar üzerindeki etkisi

    1.
  48. çocuklara koyulan ismin, gerek sosyal gerekse psikolojik açıdan çocuk üzerindeki etkisidir.

    ebeveynler çocuklara isim koyarken, çocuğun geleceğini düşünerek de hareket etmelidir. kulağa hoş gelen isimler yerine, toplum tarafından kabul gördüklerin, bir birey olarak yaşamlarını idam ettirdiklerinde onları dalga konusu olmalarını engelleyecek ya da boyunlarını eğmeyecek türden isimler seçilmelidir.

    çünkü yeni nesildir o çocuk. geleceğin doktoru, avukatı, lideri, aşcısı, galyan bayisi vs gibi.
    bu açıdan düşünülmeli ve ona göre isimler seçilmeli.

    örneğin; oral adında bir kişi düşünün. toplumda o kişiye sevgi gösterisinde bulunmak isteyen bile yanlış anlaşılabilir.
    "ben oralı çok seviyorum" gibi bir cümle kurduğundaki durumu düşünmek zor olmasa gerek.
    3 ...
  49. ölüm gitmek için bahanedir

    1.
  50. başbakan erdoğanın tek parti diktatörlüğü söylemi

    ?.
  51. başbakan erdoğan'ın "sivil dikta" söylemleri üzerine kendisini " türkiye tek parti diktatörlüğünü de gördü, chp ile yaşadı" şeklindeki savunmasıdır.

    "Çok partili demokratik hayatın, eski Başbakanlardan Adnan Menderes'e çok şeyler borçlu olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Bize 'tek parti diktatörlüğüne Türkiye gidiyor' iftirasını atanlar, önce aynaya bir baksınlar. Bu ülke, tek parti diktatörlüğünü yaşadı. Kiminle yaşadı, CHP ile yaşadı. O diktatörlük döneminde CHP'nin il başkanları aynı zamanda o ilin valisi, belediye başkanıydı. Bunları bu ülke gördü, yaşadı. Şimdi hangi yüzle kalkıp da onların o yandaş düşünce grupları bunları söyleyebiliyor. Ayıp oluyor ayıp. Biraz kendinize çeki düzen verin. Bu millet bunları yutmaz artık geçti bu işler''
    (recep tayyip erdoğan)

    kısacası, atatürk ve inönü dönemini "diktatörlük" olarak adlandırıyor.
    1 ...
  52. sözlükte olan her boku yeni nesilden bilmek

    ?.
  53. herkesi kendisi gibi sanan kişinin düşüncesidir. git bir aynaya bak, düşün ve sonra konuş demek gerek bunlara.
    0 ...
  54. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük