başrolde willem dafoe'nin oynadığı, martin scorsese'nin yönetmenliğini yaptığı 1988 yılı abd yapımı "günaha son çağrı" orjinal adıyla "the last temptation of christ" filminin müziklerinde harika ney üflemiştir.
türkiye; bel altından vuracak kadar haysiyetsizleşebilen yaratıkların bulunduğu, bu ortamın yaratıldığı, yobazların, katillerin, hırsızların günden güne çürüttüğü, içten içe kemirdiği, leş yiyiciler gibi tükettiği güzel ülke .
Bu gazete öyle bir gazetedir ki, reklamlarında "yaftalamadan", yalpalamadan bahseder. Bu gazete öyle bir gazetedir ki, "demokrasi havarisi" kesilir. sürekli "özgürlüklerden", eşitlikten bahseder. Ama iş alevilikle ya da alevilerle ilgili birşeye gelince yine bu gazete Sivas katliamına, hiç utanmadan, arlanmadan sivas olayları der. alevileri, yahudilerle, ermenilerle ilişkilendirmekten ( yahudi olsa ne, ermeni olsa ne, sana ne ) geri durmaz. Köşe yazarları, her fırsatta alevilere olan kinlerini kusmaktan geri durmazlar. Bu paçavra, 02 Nisan 2010 Cuma günü yine bu türden bir habere imza atmıştır. gözlerden kaçan bu haberi Ahmet Hakan hürriyet'teki köşesine taşımış, o yazıdan ilgili bölüm aşağıdadır:
iyot gibi açığa çıkmak
ESKi bir Yargıtay üyesi olan Cevdet ilhan Günay, Zaman Gazetesi'ne verdiği röportajda şöyle demiş:
Hâkim arkadaşlarımız derlerdi ki, bir yere gelebilmek için TSE damgalı olmak lazım. TSE ama açılımı Türk Standartları Enstitüsü değil. Onun açılımını Tunceli Sivas Erzincan şeklinde yaparlardı.
Eski Yargıtay üyesinin pek de saklama ihtiyacı duymadığı dilinin altındaki bakla şudur:
Yüksek yargıyı Aleviler ele geçirdi!
* * *
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı da bu Eski Yargıtay üyesi ile aynı kafada.
O da Yüksek yargı Alevilerin kontrolünde... fikrini benimsiyor.
Köşe yazısında Yargıda Tunceli Sivas Erzincan yapılanması var saptamasına hararetle sahip çıkıp destek veriyor.
Ekrem Dumanlı'ya göre de...
Yüksek yargı mensupları Alevi oldukları için laiklik yanlısı çıkışlar yapıyorlar.
* * *
Soruyorum:
iyot gibi açığa çıkmak” bu değilse nedir?
Yüksek yargıçların laikliğin bekçiliğine soyunmalarını sorunlu bulabilirsiniz.
Yüksek yargıçların laikliği çok katı bir şekilde yorumladıklarını söyleyip eleştirebilirsiniz...
Yüksek yargıçların dinin toplumsal hayat içindeki yeriyle ilgili yorumlarına şiddetle itiraz edebilirsiniz.
Yüksek yargıçların ideolojik bir yaklaşım içinde bulunduklarını söyleyebilirsiniz.
Ama...
Onların bu tür yaklaşımlarda bulunmalarını, Sivas'ın, Tunceli'nin, Erzincan'ın Alevisi oldukları için böyle yapıyorlar... Alevi olmasalar böyle yapmazlar... diye açıklarsanız, iyot gibi açığa çıkarsınız.
* * *
Evet, evet... iyot gibi açığa çıktınız.
Nasıl mı?
En iyisi maddeler halinde anlatayım:
- BiR: Alevilik konusundaki gerçek düşüncenizi ortaya koyarak... Bu zamana kadar kurduğunuz bütün o süslü püslü Alevi kardeşlerimiz...
- iKi: O muhteşem ve şaşaalı Alevi açılımının yerini, TSE'nin açılımı... türünden kaba saba benzetmelere bırakarak...
- ÜÇ: Mezhep ayrımcılığı yaptığınız yetmezmiş gibi coğrafi ayrımcılık yaptığınızı da ikrar ederek... Bazı şehirleri tasnif edip yaftalayarak...
- DÖRT: Komplocu bir zihne sahip olduğunuzu göstererek... Elinizde herhangi bir veri olmaksızın yüksek yargının çıkışlarını ;Alevi komplosu” ile izah etmeye kalkarak...
- BEŞ: insanların mezheplerinden, doğdukları kentlerden, kökenlerinden bağımsız olarak bir ideolojiye bağlanamayacaklarını düşündüğünüzü ortaya koyarak... Alevi demokrat yargıçın da, Sünni Kemalist yargıçın da olamayacağını ima ederek...
- ALTI: Sünni islam anlayışına aykırı ne kadar iş varsa, bu işlerin arkasında Alevi parmağı olduğunu düşündüğünüzü ortaya koyarak. En hafifinden Aleviliğin aslında islamın çok uzak bir halkası olduğu fikrine sahip olduğunuzu göstererek...
* * *
Sadece iyot gibi açığa çıkmadınız tabii...
Aynı zamanda bir ayıba ve skandala da imza attınız.
Hadi geçmiş olsun.
