Son maçlarına baktığımızda, bariz ortada olan, bilerek düşük performans sergilemesidir. Bu takım da siyasete bulaşmıştır. Yabancı sayısının düşmesini isteyen güçler bizlerle adeta dalga geçmektedirler. işin içine garibim lucescu da dahil edilmiştir. Yoksa yıllardır futbolun içinde olan adam bilmez mi m.topalın stoper oynayamacağını, neyse arladaşlar isterseniz bana komplocu yaftalaması yapın uzun uzun yazmak istemiyorum.
Beylikdüzünde alkollü, hoş, fiyatlari standart olan mekandır. E5 e medicanadan daha yakındır. Mac gunleri rezervasyon alınmalıdır. Kız arkadaşla gidilmelik değildir. Ama yarakkürek bir yerde değildir. Şarkılarıda iyidir.
Efendim bu olay tamamen el alışkanlığıdır. IQ yla falan bir alakası yoktur. Kendinizi kötü hissetmeyin. Birde bunun "lan bari tv izliyim" versiyonu vardır ki hiç sormayın.
mahalle maçlarında ayağının burnuyla topa vuran kimse. Bu kimseler çeverlerinde pek sevilmezler, çünkü vurdukları şut estetikten yoksun ve çok sert gider. böyle şutlarda kaleciler genelde topu bırakırlar.
pes muhabbetlerinde klasiktir. kol bozuk gibi bir şeydir. Bu cümleyi kuran kişi güya o arkadaştan başka kimseyle oynamamıştır, oyunu unuttuma getirmeye çalışır.
hiç bir suçu günahı olmamasına ramen oğlunun yaptığı karaktersizce konuşmalardan dolayı çok küfür yiyen kadıncağızdır. sonuçta insan oğlunu seçemiyor sonuçta. eminim ki bunu doğuracağıma taş doğursaydım diyordur. bir sürü kötü sıfata sahiptir şu sıralarda ayıca.
Bütün dünyada olduğu gibi türkiye'dede sanatın kapitalistlerin elinde şov malzemesi olduğunu düşünen topluluktur kendileri.
kendi sayfalarından;
Sabancı ve Koç gruplarının düzenlediği konserler ve yurt dışından getirilen sergiler televizyonlarda övüle övüle bitirilememekte. Hatta bu şirketlerin patronları, üst düzey yöneticileri ekranlarda orkestralar yönetiyor ve bütün bu etkinlikleri halk için bedavaya yaptıklarını ileri sürüyorlar. Temel felsefesi daha fazla kar, sömürü ve savaş olan kapitalistler nasıl oluyorsa halk için kapsamlı kültürel faaliyetler düzenli-yorlar! Aslında bu yalanlar peş peşe sıralanırken tek bir amaç güdülüyor: yoksul halka ve işçi sınıfına kendilerinin elit bir tabaka olduklarını, herkesin yerini bilmesi gerektiğini göstermek ve de kapitalizmi yüce insani değerlere katkı sunan bir sistem olarak lanse ederek meşrulaştırmak.
güzel şarkılarından birinde şu sözler dikkarimi çekti;
Milyonlar grevde
Yürüyoruz zafere
Dayanisma büyüyor,isçiler elele
Fabrikalar meydanlar savaşiyor birlikte
Kuracağiz dünyayi nasirli ellerle
11. LGBT Yürüyüşünün ana sloganıydı. gayet güzel ve yaratıcı pankartlar ve sloganlar vardı. faşizme karşı bacak omuza, sevişe sevişe kazanacağız ve daha niceleri.
beşiktaşın güzel bestelerindendir. son zamanlarda taksim civarındada duyulur.
sosyeteye hizmet,
cemaate hürmet,
emekçiye şiddet,
ibne çevik kuvvet
ibne çevik kuvvet
ooooo
taksim civarında bulunur ve geçiş beleştir. barikatlardan birinin ortasında bulunur ve geçişi büyük oranda kolaylaştır. sanırım 3. köprüye ithafen yapılmış.
gezi parkı prostestolarından sonra benim kitlem nerde acaba diye düşünen tayyoş, geri geldiğimde bakalım beni kaç kişi karşılayacak diye düşünmüştür. aslınde benim dediği yüzde 50 de tam 50 değildir. basit matematik hesabı:75 milyon kişi 55 milyon seçmen bunun yarısı 27 milyon olur.
partisi barajın altında kalanlar
boş oy atanlar
çalınan oylarla bu 27 milyon sana 15 e düşer.
hayırlı işler tayyoş.
bu sezon baş göstermiş çok büyük sorundur. cenk bi aralar en iyi kaleci adayı gösterilirken şimdi adam düzgün oynatılmıyor bile. yeni alınan mcgregor (yaşlıkurttur bence) o da pek istenilen performansı gösteremedi. geleyim başlığımın asıl amacına: 2001 senesi civarında mükemmel transfer politikaları sonucu 4 tane as kalecimiz vardı. matttias asper, thomas mhyre, ike shorunmu ve fevzi. işte sabah sabah efkarlandım yazıyım dedim.
ilk kez meyhaneye gidecek arkadaşlara tavsiyelerdir.
1- mutlaka saçı sakalı ağarmış amcalar vardır. bu amcalara özellikle dikkat edilmelidir. siz oraya maçtan maça gidersiniz o adam hep oradadır. ve kaçınılması gereken şey bu amcaların muhabbetleridir. çünkü senin halinden anlamaz ve konuştukça konuşurlar. susmak bilmezler. en iyisi hiç oralı bile olmamaktır.
2- mutlaka hesap biraz fazla gelir, en iyisi ödeyip tatsızlık çıkarmadan gitmektir.
kendini koltuğa atmışsın, günün verdiği belki fiziksel belki beyinsel ağrıların var. tv ni açmışsın gözlerin kapanıyor. ulan o da ne ışık açık pis pis gözüne vuruyor. 2 şansın var 1. terliği attın gelmedi 2.si, o da gelmedi. artık yapıcak birşey yok illaki kalkıcaksın ama benim gibi tembeller varsa gözüne ışık vura vura yatar. zaten anne gelip kapatıyo ışığı.
beşiktaş tribünlerinin les ferdinan'da yaptığı tezahürattır. kendisinin de dediği gibi: bu sloganı duymak beni her zaman gol atmaya iterdi ve biliyorum ki taraftarlar bunu anlamıştı. evet anlamıştık.
efendim o nasıl birşeydir öyle. resmen kedinin ağzından ayağını sokmuştur bu bayanlar. eğer dikkat ettiyseniz bu ayakkabıların bağcığı falanda yok zaten. ayakta çok çirkin durduğunun farkında olmayan bu hanımlarımızın sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
sigara içen adam bilir, canın sigara isterse içersin ertelemezsin yani. ama hanım arkadaşlarımızda bu olay tam tersidir. istisnalrıda yok değil.
Edit: aga bu dini bişey değil ama yine eksi geldi.
hemen örnek vereyim, insan suresiymiş bu 'biz onları yarattık ve mafsallarrını sımsıkı bağladık' AĞa bu allah kaç kişi böyle yoksa allah kelimesi çoğul mu?
edit : ulen hani bu allah ol diyince oluyodu melekler niye yardım etsin.
Edit şimdide türkçeye çevirken sorun olmuş, ya hacı böyle bi kitabı çevrirkende hata yapılır mı be?