wake me up inside
i can't wake up
wake me up inside
call my name and save me from the dark
save me
bid my blood to run
save me from the nothing i've become
now that i know what i'm without
you can't just leave me
bring me to life
don't let me die here
i've been living a lie
there's nothing inside
bring me to life
bazen pollyannacılık oynamak niye param yok diye oturup kendini paralayıp bunalımlara girmekten daha iyidir.Hiç değilse piskolojisine zarar vermiyordur.
kızların sadece alışveriş, dedikodu, makyaj vb konularla ilgilenmediğini ve sıkıcı bir hatun olmadıklarının göstergesidir. bazı ortamlar da ise 2 kız 2 erkek şeklinde eşli oynamanın daha eğlenceli olduğunu söyleyenler de vardır.
sadece iki numarası çözüldü diye çocuğu karalamaya çalışmak niye? her şeyi dört dörtlük yapacak diye birşey yok. önemli olan şovunu yaparken insanları şaşırtmasıdır.
sayı numarası basitti kabul ediyorum..
brat pitt numarasını da çözmüşler. ama ne olursa olsun kağıda makasla o şekli vermek bile bir başarı.
aşağı yukarı 4 yıldır acıtasyon yapıp klasik bir türk dizisi şeklinde son bölümlerde birden bire herşeyi düzeltip mutlu son yaptıkları saçma sapan uzattılan bir dizi.
babamla 5 gündür falan hiç konuşmamıştık aramıyodu beni ne oldu diye merak ettim ödemeli çağrı attım aradı beni.
-baba niye aramıyosun sen beni
-sende beni aramıyosun diye trip yaptım
-trip mi ?!
baba sevgilim misin bana trip yapıyorsun diyecektim de birşey diyemedim.
"Eğer hayatınızın bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes âşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu. Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan âşıksın."
adı korkutucu belli özellikleri kötü görünebilir ama yalın halde bakarsanız. hiç bi insan insanı geçtim hayvanlar bile ona zarar vermediğiniz uğraşmadığınız sürece size birşey yapmaz. biz de böyleyiz canımızı yakanın canını yakarız. burada suç bizim değil sizin olur. neden suçlu olarak akrep kadınını gösteriyorsunuz ki anlamıyorum.
kıskancızdır doğru ama insan sevdiğini kıskanır sahiplenir.bunu yapmıyorsa zaten sevmiyodur.bunu karşıdaki kötü birşey olarak anlamak yerine bana değer veriyo beni seviyo olarak algılasa daha mantıklı olmaz mı?
kinciyizdir bir o kadarda adaletli.yapılan iyiliğide kötülüğüde asla unutmayız.bana zarar veren birini ben neden seveyim ki bana tekrar aynı şeyi yapmayacağını nereden bilebilirim ona tekrar nasıl güvenebilirm. kin duymayıp barışırsam gine ben zarar görürüm. kendini korumak kötü birşey olmamalı.
gururluyuzdur. herkes gururludur çoğu insan taviz vermez. karşıda ki eğer senin gururunu kıracak birşey yapıyorsa zaten seni düşünmüyodur. beni düşünmeyeni ben niye düşüneyim.
parayı severiz.ama bu bi araçtır amaç değil.kim rahat yaşamak istemez ki..hırslıyızdır ki hırs beraberinde başarıyı getirir.
ya hep ya hiç deriz. çünkü neyi istediğimizi biliyoruz. birşey eğer tamamen benm olmayacaksa hiç olmasın arası olmaz bunun.herşey nettir hayatta ya iyidir ya kötü. bazen iyi bazen kötü olan insandan korkulmaz mı zaten ne zaman ne yapacağını nereden bilebirsin ki? birini ya severiz ya sevmeyiz. iki yüzlülük yapıp çift taraflı oynamayız. açık sözlü olmak herkesin harcı değildir. cesaret ve özgüven ister.
hiç kimsede olmayan özelliklerimiz var bizim. sevdik mi sonuna kadar severiz. sevdiğimiz için herşeyi yaparız. aldatmayız gözümüz başkasını görmez.sevdiğini mutlu etmek için herşeyi yapar. sana sonsuz sadakat ve güven sunar. sen böyle birisini aldatabiliyorsan güvenini kırabiliyorsan sorun bizde değil sende olur.
karşı konulamaz bir gerçek var ki akrep kadının ayrı bir çekiciliği vardır. bakışları farklıdır. kendisine güvenir.. hangi erkek boyle bir kadını istemez ki. yanında gururla gezdirebileceği herkesin kıskanacağı bi kadın var sonuçta..
arkadaş ya da sevgili seçerken seçiciyizdir.basit ve değersiz insanlarla muhabbet edip vaktini kim boşa harcamak ister ki..
akla ilk gelen konu cinselliktir doğrudur ama ne şekilde söylendiği önemlidir.oysa kiakrep burcu kadınının biriyle birlikte olabilmesi için aşırı derecede sevmesi ona güvenmesi bağlanması gerekmektedir. işte ondan sonra dünya durur, köle olur, sadık olur.
ama unutulmaması gereken birşey var ki sezgilerimiz çok kuvvetlidir aldatıldığımızı ya da yalan söylenildiğini anında hissederiz. o zaman gerçekten tehlikeliyizdir.
her ortama uyum sağlarız neşeli, hareketli, güler yüzlü en önemlisi buzdolabı gibi değiliz insanları soğukluğumuzla kaçırmayız. çok iyi sır tutar ve bu sır ile ölmeyi tercih ederiz. eğer karşıdakini seviyorsa güveniyorsa bizim için onun ne dediği önemlidir onun bunun lafı ile önyargı yapıp adam satmayız.
sen eğer hala akrep kadını tehlikeli ondan uzak dur diyebiliyorsan suçu bi kendinde ara ben buna ne yaptım da bu benden nefret ediyor diye düşün bi.
her zaman o hocanın dersi sevilir dersi seven öğrencinin notuda yükselir.
buna en iyi örnek benim. lisede 4 yıl boyunda fiziğe küfüreden max 40 almış bi öğrenciydim. dersanede ki hocam sağolsun fiziğe aşık olmuştum o zaman. üniversitede ise lisedeki günlerime geri döndüm.
ben sana yazıyorum ama senin haberin yok.bilsende birşey değişmezdi gerçi ya. senden birşey beklemek benim suçum olurdu.
küçüktüm 12 yaşındaydım seninle tanıştığımda. çocuktuk, küçüktük güya sevgiliydik. sevgiliydik ama elimi tutamazdın izin bile isteyemezdin.böyle masumdu herşey o zamanlar.
bana çıkma teklifi edişini hatırlıyorum hala herşey gözümün önünde. ben seni sevmiyordum o zaman ama dediklerine göre sen çok seviyormuşsun o çocuk aklınla.
benim yakın arkadasım senin sınıf arkadasındı o tanıstırmıştı bizi hatırlıyosun dimi..
ikimizi görüştürmüştü parkta oturuyoduk..utangaçtık kızarırdık birbirimize bakınca. biz eve giderken tam köşede seslendin bana. döndüm baktım ne diyeceksin diye
benimle çıkar mısın dediğin anı gözlerinin içindeki o masum sevgiyi hatırlıyorum. sana evet dediğimde utanıp hızlıca uzaklaşımı karsıya geçip merdivenlerden sana bakışımı hatırlıyorum. öyle masumdun ki ozaman tam on dakika kıpırdaman donup kalmıştın.. ne güzel sevgiydi o zamanlar..
sevgiliydik biz tesadüf ki evlerimiz karşılıklıydı. sen futbol oynardın sitede deli gibi.. iyi bilirsin bende ilk katta otururdum. beni balkonda gördüğünde oyunu bırakıp gelmeni karşıya oturup bakmanı beni görmek için sevmediğin biriyle top oynamanı türlü türlü şebeklik yaptığın saçına mandal taktığın zaman.. herşey okadar güzeldi ki.
dışarı çıkmak için izin alırdım saçlarını jöleyle diker parfümü üstüne boca eder gelirdin pencereye gelemiyorum dediğim zaman o hüzünlü yavaş yavaş gidişini hiç unutmam..
ev telefonumu öğrendiğinde onu koluna yazmanı, iş eğitimi dersinde vazoya kalp yapıp adımı yazmanı bunları benden saklamaya çalışmanı nasıl unutabilrim ki o kadar güzeldi ki herşey...
ama o zamandan belliydi sonunun boyle olacagı bizi tanıstıran arkadaşıma inanmıştın o sana başkasıyla çıkmış sana yalan soylüyo dediğinde bana soylemedin bile gittin ona inandın 7 yıl sonra da aynı şeyi yapacağını nereden bilebilirdim ki..
sana oyle soylediği zaman ben balkondaydım. o sinirli yüz ifadeni ve ardından bana ortaparmak çıkardığın zaman yıkılmıştım.. herşey bitmişti
o zamandan beri hep bi kız girdi aramıza hep birileri yıktı hayallerimi onlar yüzünden kaybettik masumiyetimizi...
hep kaçtım senden karşılaşmamak için yol değiştirdim bindiğin otobüse binmedim,okulda dersanede hep kaçıyodum senden aşık olmuştum sana çünkü seni gördüğümde içimin acımasından anladım bunu..
kader ayırmadı hiç bizi sanki hep acı çekmemi istedi benim..
liseye geçtik artık büyüdük dediğim zamanlar kaçmayı bıraktım senden. her sabah aynı otobüsle gidiyoduk okulda.benim fransızca kitabım sayesinde başlamıştık tekrar konuşmaya.2 yıl hiç konuşmamıştık ilk konuştuğumuz o anı nasıl unutabilirim ki..
gitgide bağlanıyordum sana hergün dısarı çıkıyoduk parka oturyoduk,otobüste sohbet ediyoduk sabahtan akşama kadar mesajlasıyorduk.. sen bana bi naber diyodun ben hayallere dalıyodum.sana kendimi beğendirmek için şekilden şekile giriyodum..
lise2 deydik 8 marttı hiç unutmam o günü sana seni seviyorum ben demiştim sevgili olalım demiştim tamam olur demiştin bana.. son mesajında da 'iyi geceler aşkım' yazmıştın nerden bilirdim bunun ilk ve son duyacağım aşkım kelimesi olduğunu..
ertesi gün hiç gülmeyen ben okulda deli gibi dolanıyodum artık çıkıyoruz sonunda diye anlatıyodum herkese.. o sabah seni görememiştim otobüsü kaçırmıştım. derttir hala içime.. okuldan çıkıp dönüş otobüsüne binmiştim hala mutluydum. saat16 gibi senden o gelen o mesajı görünce yıkıldım..
sen benim kankam gibiydin ben seni sevgilim olarak düşünemiyorum başlamadan bitirelim 2mizde üzülmeyelim demiştin bunu okurken ağlıyodum hiç o kadar incinmemiştim..
hiç birşey demedim sana bir sürü mesaj attın küsmüyüz diye sorup duruyodun. dayanamadım senden uzak kalmaya arkadasım olman yanımda olman bile yetiyodu bana.. katlandım sabrettim bekledim ümit ettim hep belki bi gün diye...
sevgililerin olurdu bana söylemezdin hiç ben öğrenirdim başkalarından içim kan ağlardı belki ama olsun o mutlu olsun yeter derdim. keşke seni düşündüğüm kadar düşünseydin beni.
farkettin mi hiç bilmem ama biz 17 yaşına gelene kadar seninle tokalaşmadık bile hiç dokunamadık birbirimize.. ben bi fırsat yaratıp tutmuştum elini bi kere o kadar güzeldi ki o an..
bir yıl içinde altt üst oldu herşey okadar değiştin ki sen bi daha tanıyamadım hem seni hem kendimi..taksime gitmeye başladın metalci olmuştun güya. o kız senin bu kız benim geziyodun ortalıkta ben ise hala seni seviyodum ihanet etmiyim diye çıkmazdım kimseyle..
ortamdan uzaklaştıgında kendin olmaya başlamıştın yavaş yavaş. sınıfından bi kıza aşık olmuştun o değiştirdi seni ben yapamadım ama o yaptı.. sen o kıza yüzük aldın, hediyeler aldın, aşk mesajları attın.. ama beni de hep yanında tutuyodun gine beraberdik bırakmıyodun beni. neden diye haykırıyorum sana hayatımın içine sıçmasaydın keşke beni de bıraksaydın ümit vermeseydin ya bana bende mutlu olurdum belki..
bunlar yetmezmiş gibi arkadasıma mesaj atıyormussun seni seviyorum ben diyomuşsun. ben ne bilebilirim benm arkadasım sonuçta gine seni anlatıyodum ona okulda sevgilisi var diye.. oda sana mesaj atmış bunu duydugunda beni niye kandırıyosun diye...sen de inanma ona o iki yüzlü aramızı bozmaya çalışıyo yalan söylüyo kaşar o zaten demiştin hatırlıyosun dimi. canımı en çok o zaman yaktın benim öldürseydin keşkee.benden iyi biliyodun beni kim vardı ki senden başka hayatımda.. bi kız uğruna karalamıştın beni.değseydi be keşke bi ay sonra ayrılcağın bi yaz eğlencesi uğruna değdi mi...
5 yıl sonra aramıza tekrar bi kızın gireceğini nereden bilebilrdim ki...
o an sana nasıl bi ah ettiysem 2 saat sonra trafik kazası geçirdin bunuda hatırlıyosun dimi.artık bitmişti herşey ben seni herşeyinle kabul ederken sana aşıkken birden nefrete dönüştürdün herşeyi.. intikamımı aldım canını yaktım senin en yakın arkadasın bana aşık olduğunda ne hissetmiştin çok merak ediyorum hala...
benim duygularımı oynayan, guvenimi yıkan, hayallerimi çalan,bana temiz hiç birşey bırakmayan sen.. mutlu musun simdi herşey istediğin gibi mi.. acı çekiyo musun, hiç düşünüyo musn bana yaptıklarını keşke yapmasaydım diyo musun hiç.
seni unuttum tamamen sileli daha bir iki oldu.tam 8 yıl içimdeydin sen benim. şimdi sana karşı ne nefret var ne kin ne sevgi. güzel hiç bir şey kalmadı içimde. bana kazandırdığın şeyler ne biliyo musun? artık sevemiyorum kimseyi,kimseye güvenemiyorum, kocaman bi korku, ümitsizlik bıraktın içime. çocukluğumu aldın benden belki de geleceğimi.
hergün her aklıma geldiğinde ettiğim bi dua var. sev ama sevilme.çok değil sadece benim çektiğim kadar acı çek. bana yaşattıkların kadarını yaşa.bilirsin bedduam tutar.
böyle bir dizi konusu olur mu ya.film olsa neyse de. türkiye de bi dizi ortalama 3 yıl sürdüğüne göre;
kızın kaçırılması bi yıl sürse
bi yılda bulmak için uğraşırlar
son sezonda kızı bulup sevinirler.
komik erkek tabiri yanlış. kendilerini güldürebilen erkeklerden hoşlanırlar çünkü hiç kadınlar yanlarında sıkıldığı erkeğin yanında durmak istemez. espiri yapmak ise zeka ve özgüven belirtisidir. bunlarda kadınların istediği şeylerdir.
lanetleme gibi bi olay yoktur. kur'an da sol elle yemek yenmez gibi bir ayet yazmadığı için haram yani günah değildir. sadece hz.muhammet sağ elle yediği için sünnet yapmış olursun ve sevap kazanırsın. sağ elle yemek yenmesini istemesinin sebebi ise şeytanın sol elle yemek yemesi olarak rivayet edilir.şeytanın yaptığı şeyler kötü kabul edildiği için sağ elle yemek daha iyidir denilmiştir. hiç bir kaynakta günahtır lanetlenirsin ateşlerde yanarsın gibi birşey bulunmaz. bu kadar saçma şeyler söyleyip insanları dinden soğutmanın anlamı yok.