eyvah ki ne eyvah dostlar. bir çoğumuz çocukluk dönemimize denk gelip ingilizceyle aramıza set çektiren o foolish casanova nın etkisinden çıkmamışken yeni bir ingilizce şarkı çıkartmış bir de klip çekmiştir. işte bu da linki başınıza gözünüze dikkat edin.*
ergenliği çok sıkıntılı atlatmıştım be sözlük. aynı dolapta eminem- the eminem show, haluk levent- aşkın mapushane, hande yener- senden ibaret ve hakan peker- alev alev kasetleri yan yana diziliydi. aynı gün içinde bu dört kaseti sırayla dinlediğim de oluyordu.
iyi ki varsın iyi ki. hep filmlere özenirdim ya ben. zorlama ilişkilerden kaçardım. kendim gibi olamıyorum diye. hah işte sen beni öyle bi ilişkinin içine soktun ki kendimden çekinsem senden çekinmem tam istediğim gibi. sıcacık. samimi. ama korkuyorum, güzel şeyler biter diye. gidersen diye. gidersem diye. en çok istediğim şey hayatımın sonuna kadar seni şu an ki kadar çok sevmek. ve senden de şu an ki kadar güzel karşılık alabilmek. sen iyi ki varsın sevgilim.
bazı ilişkilerde, ilişki sırasında değil de ayrılıp ayrılık kafasından da çıkıldığı vakit, yani mantıklı düşünmeye başlandığı vakit "bu şarkıyı yaşatmış bana namussuz" dersiniz.
ismin yanında parantez içinde ek bilgi(!) gösteren arkadaşlar bir hayli azaldı gibi. ya da ben çok fazla etkin değilim artık bu sosyal paylaşım sitesinde. bilemedim. inşallah birincisidir.
02 fizik. o iki puanı nerden aldığım günümüzde bile merak konusu. ve evet o halde nasıl geçtin diyen milyonların sesini duyar gibiyim. temel maddesi toplu iğneler olan bir termik santral maketi yaptım. zaten okula gidene kadar da yamulmuştu işte hoca da sanırım baktı, benim fizik branşına vereceğim zararların haddi hesabı yok, o dakika ilişiğimi kesti dersinden efem.
okuldan eve dönünce hırsızın teki tarafından mahalle ayağa kaldırılmıştır. ve onca insanın arasında adam beni rehin alır. boğazımda bıçak. ben soğukkanlılığımdan taviz vermem tabi. sonra karşı apartmanın çatısındaki sniper hırsızı kafasından vurmak suretiyle beni kurtarır. benim elim yüzüm kanlarla ve et parçalarıyla dolar.*
ya sevgisinde bi sıkıntı vardır ya da sağlam adımlar atmayı seviyordur, bu sebeple yaşadığı anı iyi değerlendirmeyi gelecekle ilgili konuşmaya yeğliyordur.. sebebin ne olduğunu anlamak için ayrıntılı bir konuşma yapılması ve rotanın ona göre çizilmesi gerekir.
eğer ayrılmadan önce şahane bir ilişkiyse beklentiler yüksek olacağından, sonu fiyasko olabilir. ancak saçma sapan şeyler yüzünden biten ama unutulmayan bir ilişkiyse zamanında yaşanamamışların, özlemin, pişmanlıkların, zamanında söylenen keşkelerin gazıyla çok güzel bir ilişki de çıkabilir ortaya. genelleme yapılacak bir konu değil vesselam. seviyorsanız gidin açılın.
esasında seni tanımam etmem ben. yanyana gelmedik, gözgöze gelmedik. sesini bilmem. hatta gördüğüm bir kaç fotoğrafındaki açılar dışında başka açılardan neye benzediğine dair bi fikrim de yok. ancak hayat bizi aynı kişiye aşık etmiş. uzunca zaman senin yanındayken uzaktan sadece resimlerinize baktım ve o mutluysa sorun yok dedim. sonra işte olaylar gelişti bizi aynı kişiye aşık eden kader, 3 sene sonra bizi onunla tekrar karşılaştırmaya başladı. art arda. farklı yerlerde, yakın tarihlerde. seni bilmem ama ben hayatına kolay kolay birini alanlardan değilim. yani olmadı haydi yenisi demiyorum. acı bile çeksem yaşadığım şeyin samimiyetine bakıyorum. velhasıl zaten unutmamıştım onu. ki o da bu dertten muzdaripmiş ki seninleyken bile beni düşünüp ağlarmış. şu an birlikteyiz. sense ısrarla huzursuz etmeye çalışıyorsun bizi. seni anlayışla karşılıyorum. ayrılık kafasıdır diyorum ama yeter. kendine de yapma bunu artık bize de. iyi bi çocuk ol, eğer olursan tabii ki de sevgilim sana dönmeyecek hatta şirinleri de görmeyeceksin ama iyilik beraberinde mutluluğu getirir. ve sen de, senin eski sevgilinin bana hissetiklerini sana karşı hisseden birini bulursun umarım. bunu gerçekten istiyorum senden kurtulayım diye değil. çünkü emin ol bize zarar verebilecek konumda değilsin. gerçekten iyi olmanı istiyorum.
ah be güzelim, o uğruna her gün ağladığın gerizekalı için 2-3 sene daha ağlıycaksın ama 2011 yazında g.tüne baka baka geri gelecek ve o an anlıycaksın ki o gözyaşları ona olan özlemden ya da onun ulaşılmazlığından değil tamamen o dönem senin yanında olmayışını hazmedemediğindenmiş. ağzından çıkacak evet kelimesi için yaptığı şaklabanlıkları görünce kendinden soğuyacaksın. haydi sil gözlerini.
alttaki yorumu okuyunca daha bir dehşete düşürendir.
--spoiler--
Allah subhânehu ve te´âlâ`nin izni ile bu olimpiyat denen cirkin organizasyona katilmayacagimiz gunlerde gelecek...
--spoiler--
allah ım akıl fikir ve bol bol yeni ufuklar nasip eylesin.
şahsi fikrimce, güzellik kavramının vücut bulmuş halidir. türlü türlü kadın vardır, kimi sadece çekici, kimi sadece sevimli, kimi sadece güzel. hem bu kadar sevimli bir yandan da çekici öte yandan da hayran hayran kendini izlettirebilecek güzellikte bir kadın görmek her zaman nasip olacak bir şey değildir. nitekim bize de resimlerden, filmlerden görmek kaldı ama ne yapalım.
öğrenci evindeyken kahvaltıya neden çağırılmadığımı sorarım ve olaylar gelişir. meğer beni uyandırmak için arkadaş gelmiş fakat yatağımda yokmuşum. tuvaletin ışığı yanıkmış orda sanmışlar. halbuki ben de uyurgezerlik ne gezer abisi, deliksiz uyudum, uyanır uyanmaz da onlara hesap sormaya gittim zaten. ha günler geçti, okul bitti ama hala ben yataktan çıkmadığımı iddia ederim onlar yatağımda olmadığımı. artık diğer tarafta vtr lerde görücez bakalım işin aslını.
o insan bi şekilde "eski" sıfatını aldıysa, zamanında kıçınızı bile yırtsaydınız bi şekilde hayatınızdan çıkacaktı demektir. ilişkilerin bitmesine sebep onlarca şey gösterilebilir ancak birbirini deli gibi seven iki insanın birbirine uzak olması ya da olabilmesi çok güçtür. yani neymiş? sevseymiş hayatınızda kalırmış, eski olmazmış. sevmiyorsa neymiş? yolu açık olsunmuş. e her şey bu kadar basitse rahat bırakın şu insanların annelerini, şereflerini, yeni sevgililerini yahu.
ne kadar haklıymışım di mi filmlere inanmakta. her şeyin göründüğü gibi olmayacağı ihtimaline tutunmakta. geçen sene bu zamanlar sahte bir aşkın sahte acısını çekerken şimdi halime bak. işte bu yüzden mucizesin sen benim için. ve tekrar teşekkür ederim seneler sonra bizi aynı bankada karşılaştıran kadere. aynı anda orda olmamızı sağlayan faturaya, senden önce ya da sonra orda olmamı engelleyecek şekilde el kaldırdığım ilk dolmuşun durmamasına ama ikincisinin kalabalık da olsa beni almasına, teşekkürler zamanında yanan trafik ışıklarına. ve her şeyi tekrar başlatan o gün'e...