O Kuan grubunun vokalist ve gitaristi. Perdesiz, akustik gitarda ve bağlamada harikalar yaratıyor. Enstrümanın yapabileceklerinin ötesine geçme çabasında, enstrümanın sınırlarını zorluyor. Çoklukla da başarıyor. Vokal olarak da özgün kendisine has bir icrası var… Duyarak, hissederek, yaşayarak söylüyor…
"Tiryakinim" şarkısının söz yazarı, iskender Türsen'dir. Tual dağılmadan önce grubun gitaristliğini de üstlenen Türsen, Tual'in hit yaptığı, "Yine Aylardan Kasım" şarkısının da söz yazarıdır...
Derde düştüm dermanımı aradım
Derdimin dermanı yarimiş meğer
Yari arar iken yarden ıradım
Yardan ayrı kalmak zorumuş meğer
Turap olup yare varayım dedim
Ayağına yüzüm sürüyüm dedim
O yarin sırrına ereyim dedim
Arifler keşfeder sırımış meğer
Coşkun sel gibiydim yoruldum gayrı
Çok bulanık aktım duruldum gayrı
Nice güzel gördüm hep ayrı ayrı
Hakikatte gönül ya dost, bir imiş meğer
Gurbet ellerinde garip olanın
Yarin aşkıyınan derde dalanın
Yanılıp da yarden ayrı galanın
Her günü her anı zar imiş meğer
Neşet Ertaş
Bozkırın tezenesi Neşet Ertaş’ın sözleri de kendisine ait bir türküsü… Zorimiş meğer! Neşet Ertaş, bozkır insanının başının belası aşk acılarının, kolektif bilinçaltındaki düşüncelerinin sözcülüğünü de yapmıştır.
Bozkırda hayat zordur. Hayatta kalabilmek için yaşanılır. Kıt kanaat yaşamak, yaşamaksa eğer! Yine de yetirilemez, ekmek ve yarın, gurbetlerde aranılır! Gurbete çıkanın bıraktıkları, gurbetçiyi bekleyemeyecek şartlarda yaşamaktadır çoklukla. Gurbetteki hasretle, özlemle gün sayarken, döndüğünde genellikle kavilleştiği, sözleştiği sevgiliyi başkasına gitmiş olarak görür! Bozkırda evlilikler, ailelerarası ekonomik güçleri birleştirmenin de bir ritüelidir… Gurbetteki garip maddi statükosunun biraz üzerinde birisine gönlünü kaptırdıysa bir ömür hasret kalacak demektir.
O yüzden Bozkırın Tezenesi, aşık olmayı ‘derde düşmek!’, olarak tarif ediyor…
Sonrası zor!
Akıl almaz sır!
Zar!
Ertaş bu türküsünde de sanatıyla, bilinç ile bilinçaltı arasındaki ilişkiyi türküleştirerek seslendiriyor… O’nun sanatının gücü, insan duyguları arasında bir iletişim aracı köprüsü kurabiliyor.
O’nun bu denli sevilmesi, sevenlerinin kendilerini onun türkülerinde bulabilmesindendir… Ertaş, ozan bilgeliğinin ürünlerini topluma ulaştırmanın sihirli aracı olan, bozkıra has bozlakları, türküleri kullanır… O bu türküleri yaşadı. Dertlendi. Acılara garkoldu… Ve türküleri havalandırdı…
konuya tersinden yaklaşarak doğruyu bulmak mümkündür... sözün müzik bestelettirecek kadar etkili olması, yapılan müziğin sözlerin tam anlamıyla yüreklere ulaşmasını, dinleyenin beynine çakılırcasına yerleşmesini sağlaması gerekir...
kısacağı iyi söz veya güfte bestecisi de ustaysa iyi müziği yaptırır zaten...
"Felek ne derdin var ise
Ben varım ya sal başıma
Bıkmışım senin dünyandan
Zaten gelir dar başıma
Bırakmadın benim peşim
Kurutmadın gözüm yaşın
Neyinden korkayım kışın
Yazın yağar kar başıma
Yanar gönlüm yanar bitmez
Ocak içte duman tütmez
Zalim felek sanki yetmez
Bir de vurur yar başıma"
Hışır Osman Nebioğlu
Günümüzde albüm çıkartmak maddi açıdan bir külfet haline geldi. Satılmıyor! Herkes internetten indiriyor veya dinliyor...
Albüm, günümüzde bir referans aracı veya sesini, yorumunu yarınlara yollamak kaygısı taşıyan sanatçıların 'kalıcı olmak' yollarından birisi oldu... Kubat’ın 'Türküyüz' albümü de onlardan birisi... Bu albümün yapılmakta olduğunu duyduğumdan itibaren yer alacak eserlerin hangileri olacağını merak ediyordum. Büyük Ozan Hışır Osman Nebioğlu'nun şiirinden, Nurullah Akçayırın havalandırdığı, "yazın yağar kar başıma" albümde yer alacak mıydı! Albüm çıktı. Albümde 12 eser var hepsi de birer başyapıt olan bu eserler, sesini artık ustaca kullanan Kubat'ın yorumuyla başka bir güzellik sunuyor... Özellikle de albümde yer alan, "yazın yağar kar başıma" çok etkileyici yorumlanmış...
"yazın yağar kar başıma" benim favorim olan birkaç türkünün başında gelir... Hışır Osman Nebioğlu'nun feleğe bir kahredişi vardır ki zaman zaman meydan okumaya varır;
"Bıkmışım senin dünyandan
Zaten gelir dar başıma"
Hele;
"Felek ne derdin var ise
Ben varım ya sal başıma"
mısraları, feleğe elinden geleni, bildiğini yap der!
Daha önce benim de çok beğendiğim, Cankat Erdoğan'ın cazz müziği formuna yatkın düzenlemesiyle çıkış yapan türkü, Nurullah Akçayır tarafından küçük düzenlemeler yapılmasına sebep olmuştu. Kubat'ın albümünde ise, Mehmethan Dişbudak'ın düzenlemesiyle dinliyoruz... Gereksiz sertliklerden uzak durulmuş, Kubat'ın ustalığını sergileyebileceği güzellikte olmuş...
Azerbaycan Türkü Sura isgenderli'nin yorumu, Özcan Deniz ve şarkının söz yazarı, bestecisi Orhan Ölmez'den de farklı ve sıcak... etkileyici bir yorum...
tual grubunun Sezi'nin vokalistliğini yaptığı zamanların en güzel 2-3 parçasından birisi... şimdi de koray avcı, 'Senin için Değer' albümünde söylemiş... Sezi ile Koray Avcı'nın vokalistliklerinin farkını hissetmemek mümkün değil. Sezi'nin daha duygusal, hissederek okuduğu, Koray Avcı'nın bu güzelim şarkıyı, herhangi bir şarkı gibi okuması hayal kırıklığı olsa da yine de dinlettiriyor Koray Avcı'da şarkıyı...
Onu birkaç defa dinlemiştim ama bende öyle ahım şahım bir izlenim bırakmamıştı. Ancak bugün "Bıraktın beni" şarkısını dinleyince mest oldum. Harika bir eser. Sözleri de müziği de kendisine ait...
Viran ettin derman bulmaz
Hallere bıraktın beni
Halimi hatrımı sormaz
Kullara bıraktın beni
Hem ekmeğim hem tuzumdun
Kışı yaşarken yazımdın
Sinemde yanan közümdün
Küllere bıraktın beni
Öksüz yavru kuşlar gibi
Dallara bıraktın beni
Poyraz oldun da savurdun
Yellere bıraktın beni
Bozbulanık akan azgın
Sellere bıraktın beni
Umutlarımı çalıp da
Sallara bıraktın beni
Hem ekmeğim hem tuzumdun
Kışı yaşarken yazımdın
Sinemde yanan közümdün
Küllere bıraktın beni
Söz/Müzik: Uğur ÖNÜR
Müzisyen bir aileden gelmekte Uğur Önür. Amcası Halit ÖNÜR’de Kabak Kemane çalıyordu. Kabak kemaneyle tanışması, ondan etkilenmesi amcası vasıtasıyla oldu. ilk derslerini de amcasından aldı. Eğitimi sırasında Isparta Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinde müzik ve keman eğitimi aldı. istanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Temel Bilimler Bölümünü bitirdi. Birçok festivalde virtiözü olduğu sazlarla müziğimizi tanıttı. Halen TRT istanbul Radyosu’nda Kabak Kemane sanatçısı olarak görevini sürdürmektedir.
Önür, geleneksel halk müziğimizden elini çekmiyor, ordan besleniyor, icraları teke yöresinin seslendirilmesi ustalık isteyen zor parçalarını da içermektedir...
Uğur Önür çok genç yaşına rağmen adı, kabak kemane virtiözleri; imamyar Hasanov, ihsan Mendes, Cafer Nazlıbaş'la anılmaktadır...
"Bıraktın Beni" onun geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacaktır... Beste de yapması onu şimdi bulunduğu yerden çok daha yukarılara taşıyacaktır...
"Bıraktın Beni", dinleyeni mest ediyor... Yolu açık olsun...
ABD başkanı.
Görgüsüz bir hödük! Bir tevatüre göre hödüklükte Ali Ağaoğlu'nu bile bir tık geçtiği söylenmekte!
Şimdilik ABD'nin başının belası! Yakında dünyanın başına bela olacağı kesin...
"beni herkes sevdaya asi sanır,
oysa aşk, beni nerde görse tanır,
hasret tanır,
zulüm tanır,
ölüm tanır,
yüzüm yüzümden utanır."
Harika mısralar...
Serkan Uçar, bu şiirini en içten, samimi ve güzel seslendiren, yorumlayan Tuncel Kurtiz'e adamıştı. Kendisi, "Dünyayı yüreğine sığdıran, koca yürekli büyük usta Tuncel Kurtiz’e armağanımdır."diyerek bu şiiri adadıktan sonra şiir Tuncel Kurtiz tarafından yorumlanmış ve çok tanınır olmuştu. Çünkü şiirde aşk vardı. Ve şiir yüreklere dokunuyordu...
Bir aşk destanının türküsü... "Yazımı kışa çevirdin" Bir Neşet Ertaş Türküsü olarak bilinir. Oysa bu harika sözler Kerem ile Aslı aşk efsanesinin kahramanı Kerem'in Aslı'sına söylediği bir türküdür. Daha sonra bazı sanatçılar sahiplenmiş olsalar da türkünün tümü okunduğunda gerçek anlaşılmaktadır...
Tual grubunun seslendirdiği "yine aylardan kasım" popüler kültürün etki alanına girmeden yapılmış ve yorumlanmış özgün şarkılarından birisidir. Solist Sezi, 2005'te yayınlanan "yalınayak" adlı albümde bu şarkıyı olağanüstü bir performansla seslendirmiştir. Şarkıdaki sevgiliye seslendiği, duyurmaya çalıştığı aşkın feryatlarını adeta yaşayarak yorumlamıştır. Sevgiliden istekler, yakınmalar, sözlerin yazarı i. Timur Türsen'in kaleminden aşkın hüzün hali gibidir... Aynı albümdeki "hüzün" ve "tiryakinim" şarkıları da hit olmuş şarkılardır. Grubun daha sonra son albüm hazırlığı yapılırken seslendirilecek parçalar ve tarz konusunda anlaşmazlığa düşmesi, dağılmalarının sebebi olmuştur...
Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş'ın şöhretin eşiğindeyken 18 yaşında söylediği bir bozlak. Belki de Usta'nın söylerken kendisinin en çok zorlandığı, detone olmanın sınırlarında dolaştığı bir icrası... O kadar içten duyarak söylüyor ki, dinleyenini mest ediyor, alıp götürüyor, bozlağın içine sokuyor...
Basın haberi doğrulatarak vermek yerine, kafasına göre yontuyor, ekliyor, 'haberleştiriyor!' yorumu da okuyucuya zahmet olmasın diye haberin içine sokup servis ediyor!
Artık basın haber iletme organı değil, erk sahiplerinin, iktidarın propaganda aracı durumunda!
Artık ar damarları çatlamış durumda oldukları için "yandaş" sıfatından da rahatsız değiller!
Kayahan usta'nın her dinleyenin kendi aşkından bir şeyler bulduğu şarkısı...
Alıp götürüyor... Sanki sohbet tadında bir şarkı veya tersi, şarkı tadında sohbet! Aşk sohbeti... Siyah beyaz Yeşilçam filmlerinin aşkları gibi... Hikayeler... Herkesin kendi hikayesi... Yaşanmışlıklardan esintileri hissettiriyor... Bir aşk hikayesi işte, şarkılarla, şiirlerle ulaşılmaya çalışılan... Kendisini unutturmayan bir aşk! Ki, şarkısını yazdırmış...
Belediye işgal komutanının, kendi sözleriyle yenilgiye alışma şekliyle dalga geçmiş! Yenilgi onun için soğuk duş oldu demek istiyorlar! işte böyle, 'koyunca oturturuz gördünnü!" dese daha anlaşılır olurdu...
Joubron kardeşler en küçük ayrıntıları bile es geçmeyerek mükemmeli yakalamaya azmetmişler. Masar öyle bir çıkış müziği… Dinlendikçe verdiği keyf artıyor…
Oldukça hassas bir konu. Siyasiler kendilerinin her konuda otorite olduklarını zannettiklerinden en ufak eleştirileri bile "çizmeyi aşan" eleştiri olarak algılamaktadırlar...