uyandığımda duyduğum tek ses bilgisayarın fanının sesiydi. ne pis bişeydir uyurken ağzının suyu akması. tenyamıdır nedir alah belanı versin be. yastığın diğer yüzünü cevirip ağzımı silmiştim. hiç kafamı cevirmeden el yordamıyla yorganın içinde telefonumu aramaya başladım. bulamadım. küfür ettim fln. kafamı cevirip görerek aramaya bile üşeniyodum okadar yorgundum. saat 15.15 ti. bi de msj gelmişti. okudum. ''pişt şarapçı. bugun buluşuyoruz dimi?'' yazıyordu. hasktir dedim. bugun netten tanıştıgım kızla bulusucaktım unutmuştum. gülümsedim. güzeldi çünkü kız. monitoru actım. gece uyurken msni açık bırakmıştım. kimse yazmamış. allah belanızı versin dedim. online olanlardan sataşıcak birini aradım. bulamadım. siteye girip son bi kez fotolarına baktım kızın. ''hmmm güzel güzeeell'' dedim. yemek yemeden evden çıkmaya karar verdim. ''buluşunca oturucak bi yer bulamayız şimdi aq. açmısın bi yere oturalım mı? ben biraz açım derim. böylece o eziyetten kurtulurum.'' diye düşünmem çok etkiliydi bunda. minibüs beklerken sıkıldım. bitane gel gel sigarası yakmaya karar verdim. ozaman pişman oldum. ''keşke yemek yeseydim'' dedim. minibüs avcılara geldi. artık inmem lazımdı. indim.
camiyle lise arasında ilerliyorum. ''ikinci el telefon lazım mı abi?'' diye soruyor işportacının biri. ''sağol'' diyorum. telefonların sıfır ve çalıntı olduğu belli. kızla vodafone un önunde bulusucaktık. her zaman önlemliyimdir. önce köşeden yaklaşmam gerektıgını biliyordum. direk yolun ortasından ilerlemek andavallık olabilirdi. iyice yaklaştığımda köşeden şöyle bi baktım bekleyen insanlara. aman allahım o ne! adeta bir godzilla, bilemedin kingkong, ne bilim sanki bi voltran vardı vodafone un önünde. avcılar sahil gözükmüyordu ulan! utanmasa güneş tutulması yaşatıcaktı bize. hemen telefona sarılım. avcılarda oturan arkadaşımı aradım. ''olm gel lan cabuk. igs nin arkasına gel. ben şimdi o tarafa doğru yürüyorum. 3-4 milyonda al yanına'' dedim. ama unuttuğum bişey vardı. igs ye doğru gitmek için yolun karşısına geçmeliydim. sinirlendim. bi sigara yaktım felan. ''nasıl gecicem ulan'' diye homurdandım. bilen bilir avcıların en cok ruzgar alan noktasını. biri vodafone dan stadyuma doğru giderken o dönemeçtir. diğeride onun tam karşısıdır. fazla beklemenin bi faydası olucagını düşünmüyordum. birden hızlı adımlarla yürümeye başladım. ruzgar saclarımı dağıtıyordu. bütün saçım suratıma felan yapışmıştı. bu adeta doğa ananın bana bi kıyağıydı. doğal bir biçimde suratım kamufle oluyordu. ne güzel lan. adımlarımı daha da sıklaştırdım ve karşıya geçmeyi başardım.
ohhhhh demeye kalmadan telefonum çalmaya başladı. ''aha yılmaz da geldi heralde'' diye düşünürken kızına aradığını görmek beni mahvetmişti. ürkerek kafamı cevirdim kıza doğru. bana bakmıyordu. farketmemişti beni. hemen uzaklaştım ordan. igsnin arkasına varana kadar sürekli aradı beni. 3 tane de mesaj attı. ''nerde kaldın. cok soguk üşüdüm. daha evden cıkmadın mı yoksa uyuz'' gibi mesajlar atıyordu. adeta kendi kendine eğleniyordu. bi an ''yazık lan kıza'' diye düşündüm. sonra asıl yazık olanın ben olduğumu kavradım. karşıdan cılgın gibi bir bisikletli geliyordu. yaklaşınca anladım bunun yılmaz olduğunu. ''noldu olm!!?'' dedi. anlattım durumu. ''allah belanı versin'' dedi. başıma kötü bişey geldiğini, kaza yaptığımı, birilerinden dayak yediğimi felan düşünmüş.''hadi espresso içelim'' dedim. ''olur'' dedi. bg cafeye gittik. dışarı oturduk. kız uzun süredir aramıyordu. bi msj geldi. ''ben eve dönüyorum'' yazmış. cevap atmadım. bi dal 2001 çıkardım cebimden. ''şunun da tek kötü tarafı sıkı sarmıyolar'' dedim yılmaza. bi taraftanda sigarayı tersten masaya vurarak tütünleri sıkıştırmaya çalışıyordum. sırf onu görmek için gittiğimiz garson kız geldi. ''dılgo?'' dedi. sanki çok önemli bi işim varmış gibi elimle 'iki' işareti yaptım. hiçbişey demeden espressoları hazırlamaya gitti. karizmatik olduğumu düşünüyordum. bize doğru seyir etmekte olan espressoları görünce sigaramı yaktım...
bi kere o bi değil bir olcak. neyse hemen konuya gelelim. zordur birader bu anlar. açılmak istersin, delirirsin, çatlarsın, içinde atom bombaları patlar ama açılamazsın. zaten daha sonra araya bi soğukluk girer amansızca. naber, nasılsın, naptın bugün lerden başka konusucak konu bulamaz olursun. yine kendine kızarsın. ulan ne güzel muhabbetin koyu olduğu zamanlar vardı be dersin. ozaman neden açılmadım diye kendine kızarsın. al işte şimdi konusucak konu bulamıyorum dersin. arada düşünürsün. ayrıca niye ben konu buluyorum ki dersin. o niye acmıyo dersin. sonra sıkılırsın zaten. uzun sürmez kısa zamanda unutursun. bi diğer olasılık ise sarhoşken acılırsın kıza. oda genelde hüsranla biter. öyledir bu.
ege üniversitesi öğrencilerinin ücretsiz olarak katılabileceği etkinliktir.
özellikle derslerin bittiği zamanlarda 525e binmek gerekir bunu yapmak için. benim gibi çanta taşımayı sevmeyen biriyseniz işler daha da kolaylaşacaktır. bir elinizde defter olduğu için tek elle demirlere tutunmak zorundasınızdır. şimdi 525 te kas nasıl yapılır biraz onu irdeleyelim.
önce ısınma hareketleriyle başlıyoruz ki kaslarımız zedelenmesin. yurtların önünden bindiğinizde ısınma hareketlerine başlıyorsunuz demektir. önce ufak adımlarla arkaya ilerlemek zorundasınızdır. bu ufak adımlar tamamen kendimizi hazırlamak için. otobüs ilerlemeye başladıgında ise bacak kaslarınızın nasıl gerilmeye başladığı hissedeceksiniz. ilk virajla beraber kollarınız da gerilmeye başlar ve artık kaslarınızın ısındığı anlamına gelebilir.
gıda müh bölümünün önüne geldiğinizde ise otobüsün populasyonu 2 katına çıkmaktadır. artık bacaklarınız ve kollarınız kasılırken bir taraftan da omuz omuza mücadeleye girerek kaslarımızı iyice zorlamaya başlıyoruz. bunun üstüne bir de keskin ve sert virajlar eklendiğinde vucudumuzdaki butun kasların gerilip gevşediğini rahatlıkla hissedebilirsiniz.
üniversitemiz bu etkinlikten tek kuruş para almamaktadır. her bir öğrencisinin özel olduğunu bilir ve spordan mahrum bırakmaz. bütün bunlarla yetinir mi peki? tabiki yetinmez. bütün bunların yanında meraklı olanlar (fortçuluk, kız kesme, ayakta kalan bir kıza yer vererek tavlamaya çalışma, oturabilmek için koltuk kapma gibi) extreme sporlarla da uğraşabilirler. ve hepsi tamamen ücretsizdir. yanlız tek kötü tarafı var. sürekli sağ elle tutunduğum için yakın da serena williams gibi bi kolum ince bi kolum kalın olucak.
izmirin kızları güzeldir güzeldir diyorlar. neden güzel hiç düşündünüz mü? ben düşündüm arkadaş. tamamen 525 sayesinde.bir sabah bir akşam olmak üzere 525 te kas yapan öğrencilerimiz sımsıkı ve sağlıklı bir vucuda sahip olmaktadır. formlarını ve kilolarını korurlar. bu böyledir.
* amacsiz küfür ettiyseniz size verilen cezadır. sözlükte yazmayı seven biri için sıkıntılı günlerdir bunlar. ne zormuş kardeşim 10 gün çaylak kalmak. bekle bekle dinim imanım gevredi. bir ara ''yeni hesap açsam 5 enrty girsem yazar olurum lan zaten. 10 gün niye bekliyim ki. ne saçma ahahaha'' dedim içimden. sonra mantıklı düşününce vazgeçtim. vazgeçmemin sebebi ise tamamen moderasyonla ilgiliydi. bu dünyada bir akıllı ben olmadığıma göre moderasyonun böyle bir ceza verirken bir bildiği olmalıydı. evet evet bu cezanın amacı vardı. sabretmek en büyük erdemlerden biri sayılmaz mı a dostlar? insanı olgunlaştırır. bol bol düşünme fırsatı verir. ben de beklemeye karar verdim 10 gün. dişimi sıktım bekledim. zor günlerdi ama itiraf etmeliyim bunu. şimdi beklediğime değdi diyorum. eğer yeni hesap açıp 2 gün sonra yazar olsaydım değişen hiç birşey olmayacaktı. sadece kendimi ve sizleri kandırmış olacaktım belkide. yine aynı yazar olarak cıkıcaktım karşınıza. şimdi biraz aklım başıma geldi sanırsam. teşekkürlerimi borç bilirim bu yüzden moderasyona *
her sevgili için geçerli olmayan bi davranıştır. bazıları gerçekten kızar pek sevimli olmaz. ama sevgili hafif saf ve cocuksuysa. melek gibi gülümsüyor ve kocaman pırıl pırıl gözleri varsa. ne kadar uğraşsa da size kızamıyan biriyse sevgili. arada böyle ufaktan ufaktan kızdırmaktan çok zevk alabilirsiniz. o al al, tombik, bir mucevherden bile daha pürüzsüz yanakların aşağıya sarkması ve o emrah kaşlarının catılması dünyanın en güzel portresidir gözünüzde. o sarkık yanakları ısırmak ve o çatık kaşların tam ortasından alnını öpmek isteği had safhaya ulaşır bünyede. *
kalabalık ortamlarda yapılır. birini fordlamaya çalışırken uygulanan surtunme kuvvetidir. yeteri kadar surtunuldugunde; surtunme kuvveti tokat enerjisine dönüşebilir.
bazen gerekli bi harekettir. herşey cok guzeldir. muhabbet sağlamdır. hatun kişiyi biraz şımartırsınız. ama hatun zıvanadan cıkar ve iyice bebek gibi davranmaya başlar. işte tam sırasıdır. tamam ozaman sen bilirsin demek. biraz kaba tabiriyle atar yapmak her zaman iyidir. sanırsam şöyle bişey olur. ''ne karakterli adam yahu'' yada ''bak biraz şımardım hemen ters tepti. helal olsun yavşak biri değilmiş'' diye dusuncelerımı oluyor nedir bilmiyorum ama işe yaradıgı kesindir.hemen bir örnekle kavramanıza yardımcı olalım;
hmmm:
atsana kızıl bı foto :ğ
Setush:
hiç şirin şirin smiley falan koyma :Ö
(um) hmmm:
atmıcanmı :/
Setush:
yokzaten bulamam yauw kimbilri nerdedir o kadar cok foto var ki :/
Setush:
zaten fazla kızıl kalmadı benım saclar :/
(um) hmmm:
olsun yav
(um) hmmm:
cok merak ettım ama
Setush:
olum zaten görmüştün daha önce cam + foto neyını merak edıyon :Ö
(um) hmmm:
yav aradan kac zaman gecmıs
Setush:
zaten kızıla boyatsam mı diye düşünüyom ya kızıl ya siyah hmm kararsız kaldım
Setush:
ikisinide begendıklerını sölüyOlar hmm
(um) hmmm:
anlamadım
Setush:
bende ne dedigimi anlamadım
Setush:
onu cözmeye ugrasıyom
Setush:
:Ö
(um) hmmm:
atmıcanmı sen sımdı kızıl saclı halını
Setush:
bak sımdı yauw :/
Setush:
aramaktayım
Setush:
bulup atıcam tamam
böyle birşeyler işte. burda asıl olan yöntem. kendinizi tam olarak kaptırmamaktır. daha öncede bahsettiğimiz gibi bütün insanlar sahip olmak isteyipte olamadıgı seylerın peşinden giderler. sahip olunca ise mutlaka bi süre sonra sıkılırlar.
edit: bilerek msn konuşmasında ki hataları düzeltmedim. yazıyı olduğu gibi saf bi şekilde aktardım ispikçi kardeş.
''ama diğerlerine sordugunuzda yok olm senin sesin zaten böyle demesi'' diye devam eden başlık.
vardır ama hakkaten böyle bişey. hepimiz ara sıra şebeklik olsun diye cep telefonundan kayıtlar yapıp akabinde izleyip gülmüşüzdür. ama o gulumseme herzaman buruktur bünyede. videoyu izlerken kendi sesinizi duyarsınız. aman allahım nasıl bi sestir o oyle gebeş gibi. caktırmadan yandakilere bakarsınız. kimse de tepki yoktur. onlara göre herşey normaldir. sonra biri atlar ortaya. oha lan sesim ne komikmiş diye. düşünürsunuz. sıze onun sesi gayet normal gelmektedir. bu tespitimle pentagona gidicem inşallah. ınanmayanlar denesınler. kendı sesinizi herhangı bı aletle kaydedın sonra dınleyın. gebeş gibi sesiniz oldugunu dusunuceksiniz. ama bu sadece size garip gelmektedir. patentini alıcam ulan bunun.
bi türlü psikolojisini çözemediğim kızdır. netten tanıştıgınız hatuna cam acarmısın dersiniz. acar ama put gibi durur. hiç gülmez. sanki lanet eder cam actıgına. e be hatun kişilik. magdem nefret edıyosun benden bu kadar. somurtmana sebep oluyorum. neden cam acıyosun ulan. hani oyle ısrar fln de etmıyorum ha. ısrar etsem hadi kız resmen ugrasmamak ıcın acmıs dicem. ama bı kere soleyınce acıyo da allahsız. şimdi haftasonu bulusalım bi iki bişeyler içelim desem olmaz der. hem umut ver ver sonra olmaz de. allahtan revamı ulan bu yaptıgın hey gidi be.
gayet doğal bi çifttir. birbirlerini seviyorlardır ve çekinicek hiç bişeyleri yoktur. cevreden gelen hakaretlere de sonuna kadar direnmelidirler. hatta daha doğrusu normal şartlarda cevreden de bi ikaz gelmemesi lazımdır. eger cevreden biri rahatsız olmussa buyuk ihtimalle kıskanmıs ve yobaz biridir. allah belasını versindir.
ama bu çift yiyişiyorsa olayın dozu biraz kaçmıştır ve saygı duyarsınız ki olası tepkiler gelebilir. bu çiftimiz eger olayı abartıp yiyişme moduna geçmişlerse allah belasını versindir. **
bazı verilere dayandırırsak metroda yiyişmekten daha doğal olduğunu öne sürebileceğimiz önermedir. bir insan takdir edersiniz ki özellikle erkekler için hayatında bir çok defa masturbasyon yapmıştır. sevişmekten daha çok masturbasyon yapanlar için diyorum. ben haftada en kötü ihtimalle 1 kere sevişirim diyenler rahat olabilirler. madem masturbasyon yapmak genele vurduğumuzda sevişmekten daha çok zaman kaplıyor hayatımızda, ozaman bunu niye hoşgörüyle karşılamıyorsunuz olm manyakmısınız. bu da doğal ihtiyaç, bu da bi nevi içgüdü. böyle birini görseniz doğal mı karşılıcaksınız? neden karşılamazsınız ben söyliyim hemen. çünkü bi kişiye özel bişeydir. paylaşılmaz, paylaşılmak istenmez, bi nevi mahremdir, bi nevi kişinin kendisine saygısıdır. e be hırt ozaman sen sevdiğin insana saygı göstermiyomusun? içinde bulundugun metrodaki diğer insanlara saygın yokmu? her şeyin bi yeri bi zamanı yokmu? senin sevgilinle aranda olan bi özel yaşam yok mu? bu kadar mı paylaşımcısınız a.q. ama buna rağmen yiyişirsin di mi? millete hava atıcaksın 'bakın ulan benim sevgilim var nasılda çatır çatır yedim ama siz daha elizabethle uğraşın' diceksin dimi? demiceksen bile önce kendine sonra sevdiğin insana eğer varsa en sonunda da içinde bulundugun toplu taşıma aracının sakinlerine saygın olmalı. ama senin bunlara saygın yoksa kardeşim senın kafanı tokuşturmak ısteyen dayıların sana saygı göstermesini de beklemiceksin.
yazarın kişisel notu : entryi girdim ve daha 5 saniye olmadan kötülendi. ne cabuk okudun allahsız. ama ben biliyom sen sırf başlıktan ve yazardan dolayı yaptın bunu. *
boğaz'da lazer ışıklarıyla yavaş yavaş başlanan kutlamalardır. az önce bi tv kanalında şahit oldum içim burkuldu lan. sydney 2006'ydı sanırım. ordaki kutlamalarla gözleri büyüleyen bi firma şimdi de bizim cumhuriyetimizin 85. yılı şerefine yaptığımız kutlamalarda görev alıyormuş. bizim kutlamalarımızda bile yabancı bir şirket baş gösteriyor mnskim. vatandaşlarda getirmiş daha bebe sayılıcak evlatlarını, vermişler ellerine birer bayrak, birer poster haydi cumhuriyeti kutlayalım. olm daha kendi kutlamalarımızı bile yapamayıp yabancı şirketlere lazer ışıldattırırken neyi kutluyosunuz siz allah aşkına. 1 günde unuttular ekonomik krizi, ergenekonu falanı fişmanı. daha dün açız, maaşımız yetmiyor diye ağlayan adamlar görüyorum tv de kadraja girebilmek ve akabinde yarın arkadaşlarına hava atabilmek için mücadele veren. yazık değil mi lan? günah değilmi? 2 havai fişek patlıcak dertler biticek inşallah. hadi bakalım hobaaa teyyy.. *
anlam veremediğim insanlardır. bunlardan milyonlarca vardır bu dünyada. aha ben 10 sn de 3 tane buldum bunlardan. sanki ben bu sözlüğe yazar olurken o adamın değer verdiği şeyleri eleştirmicem diye imza attım mnskim. sorsan bu adamlara en fazla 2 kere gitmiştir sevdiği grubun konserine. zaten oda kesin karı kız ayağınadır ha. bugun yonja gibi bi sitede sacını siyaha boyatan 18 yaş altı her 10 kızdan 11 i anathema seviyorsa ben buna özentilik derim babacan. hele ki sen bu adamların başka hiç bir parçasını keşfetmemişsen. 5 tane herkesin diline pelesenk olmuş şarkıyı bana savunuyorsan. sırf bu yüzden hunharca benim fikirlerimi eksiliyorsan. vay babam senin uykun gelmiş derim anca. aç ordan bi angelica da intihar et hatta.
kız-ayrılmak istiyorum
erkek-ben seni çok seviyorum.sensiz yapamam.
kız-hayat karşına daha çok şey çıkarır.şimdi böyle söylüyosun ama helelölöbelelele..
1 hafta sonra...
erkek-abi hala unutamadım ya.çok seviyorum ışılcanı
arkadaş-olm boşver yenisini bulursun.hem zaten değmezmiş ona baksana*
erkek- (bkz: bu sekilde bitemez)
olayla hiç ilgisi olmayan adam- olm bitmiş lan bitmiş alooo 1 hafta geçmiş üstünden mnskim*
---günümüz de---
kız-- kendine yeni bir sevgili bulmuş onada aynı acıları çektirmektedir.
arkadaş-- hala hiç kız arkadaşı olmadı. ama sevgilisinden ayrılan arkadaşlarını da sanki çok tecrübeliymiş gibi teselli etmekten, onlara öğüt vermekten geri kalmadı.
erkek-- olan bu zavallıya oldu. acılarla, yanlızlıkla baş etmek zorunda kaldı. en kötü duygu olan boşyere umut beslemeyi, 'belki geri döner, beni afferder' i yaşadı.
olayla hiç ilgisi olmayan adam-- bu cümle o adama hala ironik gelmektedir
izmir bornovada bulunan içkili bir mekanın adıdır. dün gece alsancakta içtiklerimiz yetmeyince eve dönerken ayaküstü oturup bi kaç bişeyler daha içelim diye ilk defa gittiğimiz mekan. ama çok bomba bi tarafı var. sınırsız popcorn. sözde eve dönerken buseden karışık yicektik ama popcornlarla doyduk anasını satıyım. 2 tane 70lik içip 19 tabak popcorn yermi bi insan evladı ya.
bana çok itici gelen bi laftır bu.şöyleki;bakarsınız harika denilebilecek kadar güzel bir kız vardır.internetteki profiline bakmaktan gözlerinizi alamazsınız.oda ne!profil başlığında açıklama yerinde ''hayattan kazık yedim'' yazmaktadır.kıroymuş olm bu deriz ve pencereyi kapatırız.