kimlik bunalımı yaşayan bir gençliğin gelişini müjdeleyen haber. polat alemdar hayranı, elinde çakısı olan, anne-baba sözü dinlemeyen asi bir gençlik geliyor. hatta geldi bile.
kelimeleri ustalıkla kullanıyor. yazıları beğeniyle okunuyor. vakit geldi başlıklı yazısından da anlıyoruz ki aplamız korkmuş, biraz tırsmış. korkmasın, biz bırakmayız onu darbecilerin eline.
federasyon, fenerbahçe'nin maçlarına fenerbahçeli hakemleri atıyor, bu yetmiyor elbette, tutup fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin maçlarına da fenerbahçeli hakemleri atıyor. bu ligde adalet olur mu? bu maçı trabzonspor kazanır ya da kazanamaz bu başka bir şey ama hem hakemleri devreye sokup bir çok maçta atılması gereken oyuncuları oyunda tutacaksın (lugano, emre belözoğlu gibi) hem de futbolcular "iyi oynayacakmış" diyerek rakibi suçlayacaksın. bu kadar yüzsüzlük olmaz. karar verenler başkaları sen ne kadar iyi oynarsan oyna. bu şuna benzer, rafting yapıyorsunuz, birinci geliyorsun rakibin birinci ilan ediliyor sen şike yapmakla itham ediliyorsun. sonra da derler ki "x, y, z takımları bizi sevmiyor".
ciddiye alınıp cevap verilmemesi gereken iddia.
iddia önce fatih'in hıristiyan olduğu üzerine kuruluyor biraz sonra da "tamam müslüman olabilir ama fazla namaz kılmıyordu" boyutuyla farklı bir hal alıyor. bu komik bile değil ki gülesin.
afetin teknolojiyi yerle yeksan ettiği korkunç olay. güzide basınımız da yine sıvamıştır her yanını. allah kimsenin başına vermesin gerçekten çok korkunç görüntülerdi insan rüyasında bile göremez bunları bırakın gerçeğini.
at izinin it izine karıştığı dünyamızda mossad'ın yine kendi elemanları eliyle eski elemanlarını tasfiye ediyor olmasını da düşündürür. her ihtimal var, kime güveneceğimizi bilemez olduk.