bazılarının yanından yöresinden, sağından solundan, önünden arkasından geçerken korkup gözlerini kapatmalarına sebep olması pek de yadırganamayacak mabed. işte son hali:
guizanın kaleciyle karşı karşıya kaldığında topu yalnızca kaleye doğru göndermekle yükümlü olduğunu sandığı maç.
birinin ona vazifesinin gol atmak olduğunu hatırlatması lazım. *
takımımın galibiyet golüne sevinemediğim maç. çünkü bariz bir kuralsızlık var.
geçen hafta kısa mesafedir, hakem görmez dedik; sevindik.
ama böyle bariz bir el görünmez mi be arkadaş?
orta hakemi geçtim, sen ne iş yaparsın ey yandaki?
kötü dil kullanımı, laçka üslup, mantık hatası, dengesiz yahut boş içerik vesair kusurlu yazılarının eksilenmesinin sebebini başka yerlerde arayıp ''seovi gördüm sanki'' diyenlerden.
bakireyle bakirin sevişmesi gibi fazlalıklardan arınmış, daha duru daha sade bir ifadeye mahrem; masum bir sevişmek işi.
ayrıca bilmemenin en ayıpsız, öğrenmenin en terbiyeli hali sevişmeyi.
ah canım.
edit: tarafta polisle ilgili eleştiri yazılarının/haberlerinin de yer aldığını iletti arkadaşlar açıklama gereği duydum. belgeden bahsediyoruz. hani bir yerlerden bir şekilde bulunan. yoksa dediklerine göre akepeci de değiller. yazdıklarına rağmen...
a: hayvanseverler derneğinden bir bayan katılımcı
b: mehmet kuzulugil (komünist)
a: mesleğinizi öğrenebilir miyim mehmet bey?
b: yazılım uzmanıyım.
a: e siz işçi misiniz ki işçilerin haklarını savunuyorsunuz?
b: peki siz caretta caretta mısınız ki onların haklarını savunuyorsunuz?
neden şov yapmıştı serdar sifonu o gece?
ahmet kaya ''kürtçe şarkı söyleyeceğim ve klip de çekeceğim...'' dediği için.
peki yıllar sonra sunduğu yarışmada konuğu kürtçe şarkı söyleyince ne yaptı bu sifon?
tempo tuttu.
çok mu salağız?
...ya da balık.
cinsiyetine dair hiçbir şey söylemedim.
ama söylediklerim söyleyeceklerimin ebesi değil.
aksi iddia edilsin istemiyorum.
şş: sen bana nası şakir dersin lan kelek.
is: ne diyem mahmut mu diyem mesela şakir.
şş: ne lan ekşide mi öğrendin bunu?
is: yok lan şakir. filmin orjinal hali bu.
şş: haa. iyi o zaman.
edit: songoku nikli iğrenç yazarın başlığıydı. başıma kalmış. sürekli yaptığım şey gibi bir tanım yapmıştı. sonra üzerindeki kırmızı eteğini yavaş yavaş yukarı çekmeye başlamıştı ki haydi ddj tam zamanı dedim yapıştım dudağına.