Kütahya'ya gerçekten bir şeyler katabilecek kapasitede bir validir. Zira milletvekilleri ve belediye başkanının şimdiye kadar en ufak bir girişimde dahi bulunmadığı hızlı tren projesi için bizzat TCDD genel müdürüyle görüşmüş, dağda kaybolan köylüleri arama çalışmalarına katılmış, sokakta halk resmen paten yaparken bu duruma sikine takmayan belediyenin aksine, kendisi şehir içinde yolda kalan vatandaşların arabasını iyiyor. Azminin ve duyarlılığının devamını dileriz.
ülke çapında çalışanını bulması en zor * bankamatiklerdir. ayrıca bir pisliği daha vardır bu bankamatiklerin, o da paranıza ortaktır. eğer 100 lira hesaba yatarsa 35'ini bu bankamatik, kalanını da hesabın sahibi alır. diğer bankalarda bu olay altı ayda bi olurken garanti bankamatiklerinde iki ayda bir gözlenebilir. *
çoğu 18-25 yaş arası gencin, özellikle üniversite eğitimi sırasında, yaşadığı durumdur. öss tercihleri sırasında aileden uzaklaşmak, özgürlüğü ele almak, gidilen yerde cirit atmak vs. sebeplerden ötürü başka şehirler tercih edilir.* tercih sonuçları gelir, öğrenci farklı şehirde bir üniversite kazanır ve gider. gel zaman git zaman ramazanıdır, kurbanıdır, vize sonrasıdır, ara tatildir falan derken öğrenci kaçamak yapıp tekrar ev ortamına görmek için ailesinin yanına gelir.ancak kabus bundan sonra başlar. anne-baba evlatlarını uzun süre görememenin verdiği özlemle gencimizi sürekli aynı ortam içinde tutmaya çalışır. ancak her akşamı parselleyen bir türk dizisi gencin akşamlarını karartır, bi kanaldan diğer kanala entrika dolu senaryolar arasında kafa hallaç pamuğuna döner.
sadece ev ortamında değil, gelinen kısıtlı sürede diğer arkadaşlar da ayrı ayrı kendisiyle ilgilenilmeyi bekler ama zamanın kısıtlı olmasından herkesle adamakıllı görüşülemez, oradan oraya koşturmak zorunda kalan kişi de en sonunda geldiğinden hem kafa hem de vücut olarak daha yorgun döner.
edit: böyle birşeyi nasıl unuttum bilemiyorum ama her sabah kahvaltı sırasında ve onu izleyen saatlerde * televizyondaki kadın programları insanın psikolojisini bozar, derbeder eder.
avatarda kanatları helikopter pervanesi gibi dönen, yükseldikçe de kendi ekseni etrafında dönen ışıklı böceklere verilebilecek alternatif isimlerden biridir.
geceli gündüzlü notlarla, fotokopilerle, karalama kağıtlarıyla geçen sınav dönemi sonrasında kalınan boşlukta yapılan, bayram temizliğine eşdeğer yapılan köşe bucak temizlik çeşidi.
yoğun geçen bir sınav haftasında öğrencinin gözü odayı pek görmez, uyumamak için içilen kahvelerin paketleri, evde yemek yapmaya üşenilip verilen siparişlerin arta kalanları, çok çalışcam umutlarıyla her kırtasiyeden alınmış ders notları, yazarak çalışmayı sevenlerin doldurduğu karalama kağıtları oda yüzeyinde ciddi bir tabaka oluşturur. sınavlar bitip de üstteki stres kalkınca "bu ne lan" nidaları eşliğinde şöyle bi etrafı toplayayım niyetiyle başlayan temizlik, kalın toz tabakasını görünce derinlemesine temizlik aşamasına geçer. hele bir de o boktan hafta iyi geçmişse şarkılar türküler eşliğinde neşeli bi şekilde şenlik havasında yapılır, eğer sınavlarda da iş yoksa her kötü geçen sınavın materyali göze çarptığında küfür edilir, "ulan şu kağıda hayvan gibi çalıştım bi tane bile buradan sormadı o.ç" diye sitemler dile getirilir ama moral bozulmaz zira sınavlar bitmiştir, artık öğrenci önündeki sınavlara bakar.
yavuz öztürk'ün uykusuzda çizdiği, her hafta çizmeyerek bizi üzerken, özlememizi sağlayıp daha heyecanla beklememizi sağladığı, imkansızlıklar içinde de olunsa nasıl bir süper kahraman olunabileceğini gösterdiği köşesinin adı. serinin sonunda köpek adamın yüzünü açıp açmayacağı ise hala sır gibi gizlenmektedir.swh
üniversitelerdeki ikinci öğretim gibi bir durumdur. aynı parayı verirsin*, benzer pulmanı kullanırsın, aynı yöne, aynı durağa gidersin ama tren içinde herkesten piç tribi yersin. hele o görevlilerin bilet kontrollerindeki halleri insanı çileden çıkartır. ayrıca diğer numaralı pulmanlarda bi karmaşa yaşandığında, örneğin karşılıklı koltuklarda erkeğin karşısına bayan gelmesi gibi, görevliler tarafından herhangi bir yere sürülebilirsin. böyle boktan tcdd hizmeti işte.
markası genellikle diamond, adroit, phoneix olan, piyasada en ucuza satılanlardan olması muhtemel, üzerinde hiçbir yazı bulunmamasından dolayı içinden herşeyin çıkabileceği, etrafta aile fertlerinden birisi varken açılmaması gereken cd çeşidi.
(bkz: ev kazaları)
yaptığı yemek kesinlikle yenmemelidir, selam verip geçilmelidir. zira filmde yemek yedirdikten sonra içine ne koyuyosa kişiyi ağına düşürüyor. en kötü özelliği ise erkek-kadın ayrımı yapmamasıdır, tehlike herkes için vardır.
össye az bir süre kalmasıyla tüm haber bültenlerinde, internet sitelerinde, gazetelerin bir sayfasında yer işgal eden haber türüdür. içerik olarak öğrenciye fayda sağlayacak hiçbir bilgi verilmemektedir bu haberlerde. nitekim yıl boyunca rehber öğretmenler bu haberlerde verilen bilgileri milyon kere tekrarlamıştır, öğrenciye zaten gına gelmiştir bu mevzuda. haberlerin içeriğine bakıldığında zaten yapılması gerekenlerden sonra yapılması pek mümkün olmayan şeyler önerilir öğrenciye. önerilerden bikaçına göz atarsak;
-Sınav sonrasında yaşayacağınız rahatlamayı düşünün, başarılı sonuçlarla elde edeceklerinizi hayal edin.
-Kaygıya neden olacak her türlü düşünceden, olumsuz etkilendiğiniz kişilerden, sizi yoracak problem ve sıkıntılardan uzak durun.*
-sınavdan önce uykusuz ve aç olmayın, asitli içecekler, kırmızı et ve baharatlı yiyeceklerden uzak durun. şeklinde uzar gider. ve son olarak sınav dönemindeki en klişe söz söylenerek haber bitirilir.
-Değerli adaylarımız şunu kesinlikle unutmamalı: Evet, bu sınav gerçekten çok önemli; ama kaybetmek dünyanın sonu değil ve hiçbir şey sizden daha önemli değil.*
sınava az bir süre kala, üst mercilerden yardım istemesi gerektiği aklına gelmiş, kısa süreli de olsa alkolle arasını bozmuş, porno, zina gibi şeylere soğumuş, hatta derslerde durum çok kötüyse kendini ibadete vermiş, * öğrenci kişi.
orlando magic'in finale yükselmesi ve hidayetin de maçlarda gösterdiği başarılı performans sonucunda amerikada yaşanan olay. seneye artık all-star da olur bu adam. *
genellikle türk insanında görülen durumdur. kadın erkek farketmez, kişi yeni aldığı cep telefonu, araba, mp3 player gibi hedeleri rengine veya şekline göre kara kızım, çekik gözlü kızım, parlak kızım gibi yakıştırmalarla sever, benimsemeye çalışır.
hangi mesleği icra ediyor, hangi şehirde yaşıyor, kaç yaşında oluyorsa olsun her kadının ortak düşkünlüğüdür. sularken onlarla konuşur, kendi öz çocuğuna kimi zaman göstermediği şefkati verir, hele ki kadının evden uzak olduğu dönemde çiçeğin periyodik sulanma ihtiyacı unutulduysa, şiddetli tepkiler alınabilir, öyle hassas olunur bu konuda.
yine yaşanan tartışmalarda çiçeklere olan düşkünlük erkeği kurtarıcı rol oynar, bi çeşit zaaftır.
uykunun en güzel yeridir. önceki gece sıcak olduğundan dolayı cam açık bırakılıp uyunmuştur. birbirini kovalayan, top oynayan ya da bişeyin kavgasını yapan çocukların sesleri odayı doldurmaya başlar ve rüyayla karışık gelen sesler bir kombinasyon yapıp gözlerin faltaşı gibi açılmasına sebep olur. küfür etmek istersin ama buna yüreğin el vermez, kafanda eski anılar canlanır.
sabah 10 da topu alıp beş-altı kişi yaptığın maçlara kızan, camdan avazı çıktığı kadar bağıran, o zamanlar bunu yaptığı için kel co, bununla yetinmeyip topu kesmeye kalkışan amca için makas orhan gibi lakapların takıldığı amcalar belirir zihinde, onlara hak verilir, belki de yürekten bir özür dilenir yapılan sesten ötürü.
sonra da ben de bi zamanlar bunu yapıyordum dediğin için çocuklara da kızılamaz, küfür edilemez, camdan kafa çıkarılıp "susun lan uyuyoruz şurada" diye bağırılamaz. anıların film karesi gibi geçtiği, uykunun sersemliği, sinirle karışık bir anlayış duygusu ve dudakta anıların getirtiği keyifle bi gülümsemeyle çaresiz yataktan kalkılır, güne başlanır.
bir insanın, eğer bebekken değil de erişkin olduğunda çıkarırsa ağrıdan kafayı yiyeceği söylenen, 20'lik diş denilen dişlerin çıkması sırasında ağrı tezinin ne kadar doğru olduğunun kanıtlandığı eylem.
her müşterisine bu satıştan kar etmediğini söyleyen, kişiyi kafalamak için anında dost ayağına yatan, kesinlikle güvenilmemesi gereken, öğrenci düşmanı esnaftır.
ıslak zemine düştüğünde halka şekline gelen, banyo, tuvalet deliklerinin en büyük düşmanı, her saç kestirme eyleminden sonra anneden fırça yemeye sebep olan kıl.
öss hazırlık sınavlarına giren, öss'de sıçan öğrencilerin temel yalanlarından biridir. nedense durum diğer denemelerde de son hızıyla devam eder ve zincirin son halkasında öss sonuç belgesi eve geldiğinde "20 netim garantiydi büyük ihtimalle işaretlemede kaydırma yaptım" yalanıyla durum bağlanmaya çalışılır.
yalnız durumun gerçekten yaşandığı durumlar da vardır ki, bu zamanlarda stres tavan yapar, hatalı kısımlar düzeltilse bile yaşanan göt korkusundan sıradaki sorularda hata yapma payı çok yükselir, sınav piç olur.
türkiyenin bu aralar en çok gündemini meşgul eden olaylardan birisi de bu.önceden derslerde bize yer altından kömür,linyit, bor vs çıkar derlerdi ama son bir yıldır yeralatından silah çıkıyor.türkiyenin en önemli yer altı kaynaklarından birisi de silah oldu.ayrıca bulunan bu silahların toprak altında hiçbir zarar görmemesi,adeta yeni gibi çıkması *, de yine türkiyemizin masalsı özelliklerinden olsa gerek.
ülkenin doğusunda insanların yemeğe ekmeği yokken,oradaki gençlerin gidecek okulu yokken sayın toptan'ın eski parayla 1.3 trilyona alacağı araç.kendi açıklamasında da bu makam aracının 1.300.000 YTL (1 trilyon 300 milyar) olmadığını, yalnızca 1.235.412.80. YTL (1 trilyon 235 milyar) olduğunu söylüyor.
(bkz: şaka gibi)
