bu canlının dişi olanlarından "uff snane be slk.s.s " "yeaaa benim peşimden koşmaları lazım hep yeaa" "erkekler çok ..... yeaaa" türünde sesler duyarsanız en yakın sığınaklara koşmanızı samimiyetim ve yüksek önem ile tavsiye ediyorum.
kişinin yaptığı davranış başarılı olduğunda bunu kendisine, başarısız olduğunda çevresine mal etmesidir.
basit bir örnekle: mesela öğrenci sınavda düşük not aldığında hocasının kastı olduğunu, sınavın kazık olduğunu, hatta okulun eğitimdeki başarı durumunu sorgulamaya kadar götürebilir. sınavda başarılı olduğunda ise zekasını, çalışkanlığını ve herkesten büyük farkının olduğunu düşünür.
kişinin yaptığı davranışı, çevresel nedenleri hiçe sayarak kişinin özelliğine ve karakterine bağlama eğilimidir.
basit bir örnek vermek gerekirse: öğretmenin, derse geç kalan öğrencinin geç kalması "zaten derslerine önem vermiyor, umursamaz biri vb.. " nedenlerine bağlamasıdır. trafiğin sıkışık olma ihtimali gibi çevresel faktörleri düşünmez.
televizyonda yılda bir iki kere çıkar bazıları. dualar eşliğinde insana benzeyen deniz canlısı ibretlik falan derler. ama bunlar genellikle vatoz olur.
isteyen yapar. adamın düşüncelerini bilemeyiz ki. belki kendini eğitimine verecek o sürede. belki ailesine bakmak durumunda, belki hastalık var. her insanı "ulan parası var gitmiyor, biz nöbet çekiyoruz." gibi eleştirmek ne kadar doğru. bence bunları ayırmamız lazım.
mahsup fişlerine birbirini takip eden sıralı numaralar verilir
mahsup fişlerinde:
fişi düzenleyen işletmenin adı, ünvanı. fişin düzenlenme tarihi ve numarası, borçlu ve alacaklı hesaplar ve tutarları, işlemin açıklaması ve tutarı, son olarak fişi düzenleyen ve kontrol edenlerin imzaları bulunur.
fişi düzenleyen işletmenin adı, ünvanı. fişin düzenlenme tarihi ve numarası, alacaklı hesabı, işlemin açıklaması ve tutarı, son olarak fişi düzenleyen ve kontrol edenlerin imzaları bulunur.
insanın huzura doyacağı, en tercih edilesi yerlerden biridir. kayalıkların üstünde uçsuz bucaksız denizi, suyun hemen üzerinden uçan kuşları izlersin. bazen gözlerini kapatırsın dalgaların sesi dertlerini bastırır. bazen takarsın kulaklığını tüm dertleri gözlerinle denizin en uzak noktasına doğru itersin.
gerçekten bu oyunun hastası olan tanıdıklarım var. adam oyunda bir gün ilerleyebilmek için bir hafta uğraş veriyor. aramadığı oyuncu kalmamalı usta.
maç sırasında elindeki küçük deftere notlar tutarsa da şaşmamak gerekir. hatta maç başlarken odadan çıkıp etrafına el sallayarak içeriye tekrar girer. beklerim.
bazı insanlarda artık had safhaya ulaşmış, olmassa olmazları olmuştur. şüphesiz her insan beğenilmeyi ister ama bunun doğal halimize karşı olması bence hoş olanıdır. mesela facebookta iki üç kere konuştuğun adamdan "kanka dördüncü fotoğrafımı beğenir misin?" gibi mesaj aldığımda, durumun, insanların yalan üzerine bir dünya kurmasına kadar gidebilecek bir noktaya geldiğine üzülüyorum. aynı durumu sözlükteki fake yazar hesapları tartışmaları gösteriyor. beğenilmek insanları kandıracak kadar önemli olmamalı.
eskiden lüks olsa da günümüzde çoğu ailenin alabildiği vitamin deposudur kendisi. hasta olduğum anların vazgeçilmez meyvesidir. çoğu zaman yemekten bıkkınlık gelse de severim kendisini. ben hastalandığım zaman evin içindeki telaş bu meyve sayesinde bir anda sakinlik havasına döner.
annem: darthcrowum hastalanmış yatıyor.
babam: şimdi ben ona bi kilo kivi alırım sabaha ayağa kalkar.
doğduğum günden beri ikamet ettiğim, kendimi huzurlu hissettiğim şehir. üniversite tercih zamanı geldiğinde anadolu'da kafamdaki meslekler tutmasına rağmen yedi tepeli şehir için kalmıştım. kendimi iyi hissetmediğim sinirlerimin bozulduğu zamanlarda atlarım trene giderim sirkeciye ara sokaklarda gezerim yavaş yavaş. galata köprüsünden balıkçıları izleyerek karşıya geçerim. ara sokaklardan galata kulesine doğru çıkarım. ordan istiklal caddesini keman çalanları dinleyerek gezerim. eve döndüğümde tüm sıkıntım geçer. boğazda deniz kenarı boyunca yürürken camileri tarihi surları eski evleri izlemek benim için paha biçilemez.
en kısa tanımı: bağımlılık.
ne kadar ben fazla önem vermiyorum desenizde günün en az bir saatini burda geçirirsiniz. bu da en az. zaten internette olduğunuz süre zarfında sekmelerinizin birisinde facebook kesinlikle açıktır.
zaman öldürme aracıdır.