yes grubunun magnification albümünde yer alan, yaylıların kullanıldığı, 10 dakikayı aşan şarkısı. öyle ki dinledikçe içine çeken farklı bir büyüsü var.
michelangelo'nun sistin şapeli'nin giriş kapısında yer alan, yüksek rönesans dönemine ait eşsiz bir fresk. sistin şapel tavan süslemesi için yaptığı eseri, 4 yılda tamamlamıştır.
resmin odak noktasında isa ve meryem'i almıştır.
"Tam gece bile denemezdi buna: Ortalık hiçbir yerden gelmeyen bir ışık kalıntısıyla aydınlanmıştı hafifçe. Sanki alışkanlığın zoruylaymış gibi, bir hışırtı duyuluyor, amaçsız bir inilti işitiliyordu. Ortalık kurşuniydi; bakışların altında kaçıp giden bulanık bir kurşunilik. Esrarlı dinlenişi, uykusu sırasında deniz, göz alıcı olmayan, insanın adlandıramayacağı renkler altında gizleniyordu. "
"Filozof kavram dostudur, kavram üretme gücünü içinde taşır. Bu, felsefenin basit bir kavram oluşturma, keşfetme, üretme sanatı olmadığını söylemek demektir, çünkü kavramlar ille de birtakım formlar, ürünler ya da keşifler değillerdir. Daha zorlu bir tanımla felsefe, kavramlar yaratmayı içeren bir disiplindir."
içinden bir şeyleri alıp götürür. kaybolur bulutlar gibi gökyüzünde hani.. tüm bu duyguların tesellisi olur bu şarkı.
acılar çoğalsa da, ''ümit'' ettiğimiz her şey bize varır.
"elli yıldır bu meslektesin, söyle bakalım insanlık hakkında şimdiye kadar ne öğrendin?" karşısındaki cevap verir. "öncelikle, insanlar düşünebildiğinizden çok daha mutsuz. . .ve sonra şöyle bir gerçek var ki, yetişkin insan diye bir şey yok."
ludwig van beethoven - symphony no 5 senfonisini izlemesi ayrı bir zevk veren, genç orkestra şefi. mimikleri, başlangıçları etkileyicidir. symphony no 5 yönetirken duygu geçişleri, zor olan bir senfoniyi ustaca ayakta tutması cabası.
vertov'a göre, sinemayı kendi üzerine kapatmak, yeni ve farklı bir üretim tarzını yerleşik "ticari" ve "sanatsal" biçimlere kurban etmektir. "ticari bir etkinlik olarak algılanan gerçek sinema ya da bir sanat dalı olarak tasarlanan sinema ve yaptığımız şey arasında ortak hiçbir şey yoktur."