küçük istavrit yiyecek birşey sanıp, hızla atladı çapariye önce müthiş, bir acı duydu dudağında, gümbür gümbür oldu yüreği sonra hızla çekildi yukarıya...
Aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü neye benzerdi acaba gökyüzü?
'dudağı yarıklar' denir ya... şanslıdır onlar, hani görüpte gökyüzünü, insanı, oltadan son anda kurtulanlar.
ne fayda
Balıkcının parmakları hoyratca kavradı onu küçük istavrit anladı; yolun sonu..
koca denizlere sığmazdı yüreği, oysa şimdi yüzerken yeşil leğende cansız uzanıvermiş, dostlarına değiyordu minik yüzgeci.
insanlar gelip geçtiler önünden, bir kedi yalanarak baktı gözünün içine. yavaşca karardı dünya, başı dönüyordu son kez düşündü deli maviyi...
işte tam o anda eğilip aldım onu, yürüdüm deniz kenarına bir öpücük kondurdum başına, iki damla göz yaşından ibaret sade bir törenle saldım deniz sularına...
biran öyle bakakaldı. sonra sevinçle dibe daldı, gitti tüm kaderini söküp atarak teşekkürüde ihmal etmemişti bir kaç değerli pulunu avcumda bırakarak.
balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme sorar gibiydiler
'neden yaptın bunu' diye.
birşey demedim ama demek istedim
'' birgün bulursam kendimi yeşil bir leğende küçük istavrit kadar çaresiz son ana kadar hep bir umudum olsun diye''.
oynadığı dizi ve sinema filmlerindeki sevişme sahnelerinde kullandığı yastıkları saklayıp ilerde müzayede düzenleyip açık arttırmada satması beklenen oyuncu.
Stv genel yayın yönetmeni besmele çekerek butona basar.
Sonuçları okur ve ^tövbe tövbe sen bu kullarını affeyle yarabbi^ diyerek arkaya gider.
Cebinden piyango biletini çıkarır kendine amorti bile çıkmadığını anlayınca söverek odasına girer.
**Bizzat yaşanmış bir olaydır...
birkaç arkadaşımın cemaat evlerine gittiğini duymuştum. sohbet arasında birisinin ağzından fırlayan bi söz beynimin içinde 100 waat lık bir ampul yanmasına sebeb olmuştu.
-'hadi gel seni de götürelim. Ortamı gör bakarsın biraz belki sende gelmek istersin.
tamam gidelim diyerek yanıt verdim. benim aklımda olan gidip onların tarikatına bağlanmaktan çok muziplik yapıp ortamlarını şenlerndirmek. Neyse ertesi gün arkadaşlar falan toplanıp gittik. kapıyı çaldık iri yarı bi adam, ilk görüşte herkesin tırsacağı bir tip.
-Hoş geldiniz yavrularım.
diyerek bizi içeri buyur etti. aradan 10 dakka geçmeden adama bi telofon geldi ve evden fırladı gitti. evde 4 arkadaşım ve ben kalakaldık. bu arada adam çıkarken elimize birer tane kitap tutuşturup sert bi mizaçla bunları okuyadurun dedi. baktım kitap okumakla olmuyo aklıma binaya girerken gözüme çarpan girişteki kahve geldi. yerimden fırladım ve ben 5 dakkaya geliyorum deyip kahveye indim. kahve sahibine durumu anlatıp pişti kapğıdı istedikten sonra yukarı çıktım ve başladık pişti oynamaya. Ordata pişti kağıtları, sıgara paketleri, kültablaları ve bol miktarda kahkaha. yaklaşık bi saat falan bu şekilde oynamaya devam ettik ve birden kapı açıldı iri cüssesiyle içeri giren adam bir bakış attıki ortaya sormayın. bi baktım bizim bebelerin elinde kitap koltuklara fırlamışlar. Kaldım ortada bi elimde kağıt, bi elimde sıgara.
Adama doğru dönüp sevecen bi ses tonuyla
- bakmayın öle buyrun bize katılın.
demem bi cemaat evinde söylenmemesi gerekenler listesindeymiş. akabinde usturuplu bir şekilde beni gönderdiler.
Türkiye'mize özdeşleşmiş bir durumdur. Genelde sokakta ikamet eden vatandaşlara ( genç bayanlar, orta yaşlı bayanlar, yaşlı bayanlara) hava atmak maksatıyla insan görünümlü androidlerin yaptıklarıdır.
Minibüse yaşlı teyzeyle binen genç kız ve aralarında geçen diyalog.
-genç kız dur teyzecim ben veririm.
-teyzesi bırak sen kızım benimki bozuk zaten ben veriyim.
-genç kız önemli değil teyzecim nasolsa benimkide bozulacak.
ibrahim Tatlıses ve ( Mağra arkadaşları )
Fatih Ürek ve ( Hemcinsleri )
Ajdar ve ( Ajdar'a benzemeye çalışanlar )
Magazin programlarının hepsi.
Dipnot:Magazin programlarına çıkıp saçma sapan şeyler yapan ünlüler yada kendilerini ünlü şahsiyet zanneden kişilerin yaptıkları, konuştukları vs. bunlardan banane. Boşuna Tv işgal etmesinler.