Güvenlik görevlileri üstüne düşen görevi yapmıştır.Son haberlere gore 4 tanesi tutuklanmıs haklari yenmistir .gece kulubunde icip icip korumaya kafa atmak akillicamidir o kadar kisinin icinde hic mi dusunememis basina ne gelecegini bu arkadas.
yaşanmışlıklar sonucunda, kışının dış dünyaya karsı kendini koruması için büründüğü kabuktur.
böyle insanların sucu yoktur. kimi fedakârlığının karşılığını alamamıştır. kiminin yarası kanıyordur, kiminin ailesi umursamamıştır. kiminin önüne, ekmek parasını kazansa bile; bir bardak su koymamışlardır.
akdenız karadenız kanal projesı bır ulasım projesıdır. cok sacma olmak la beraber aslı yoktur. daha dogrusu yalan haber bıle bundan daha ınandırıcı olurdu.
bu projenın aslı karadenız ve marmara denızı arasında olan kanal istanbuldur.
4500 lira maas alamamaktır.Gunumuz sartlarında bır evın anca gecınebılecegı mıktar olarak görüldügü icin hayli zor bır durumdur.
ya ne dıyelım kardesım sımdı bu zamanın genclerı ne yapsında para kazansın muhendıslık desen zaten ılk yılları stajla gecıyor, ayrıca unıden mezun oldunmu cepte 5 kurus yok liseyı bıtırıp sanayıde calısmaya baslayan adam usta oluyor. yada olamıyor kalfa olsa bıle vbır ıs ogrenıyor kenara 50 70 bınlıra atıyor.
bızım unıversıte okuyan genclerımızın sucu yok evet okutuyoruz ama sanayılesmıs degılız. devlet elın den gelenı yapsada rusya gıbı dogalgazımız ınguılız yada amerıka gıbı petrolumuz fransa almanya gıbı ulkelerde degılız somurgemız olsun. umarım bır gun bu topraklar ıstenılen refaha ulasır.
adam unıversıtede bır kız bulsa huyu suyu duzguın evlenmek ıstese evlenemıyor maddı zorluklar aıle baskısı kulturel sok derken aralar soguyor moraller bozuluyor bır dugun yapsan maliyeti hesaplıyalım :
evlenmeden once yedırdıklerın harıc şöyleki :
evlenme teklıfınden baslıyalım tektas takıcaksın cuncuk kadar pırlanta takamassın az orta boy olacak tabi ;
1.tektas 4000 uygununu bulursan 1800 ama tası goremıyon
2.Nişan ve dugun ıcın damatlık alacan 2000
3.nışan ıcın harcamalarında 700 cıvarı tutar
ıvır zıvır 10.bın tlye mal oldumu kardesım sana sımdı dugunu hsaplıyalım.
yenge artık 6 bilezikmi 7 mı ıster bılmıyorum. gramıda ayrı bıu konu hadı 5 tane taktın 25 bın o yaptı beyaz esya oturma odası perde halı mutfak derken 40 bınde o dıyelım hadı en dusukten hesaplıyım. bırde dugunu eklıyoruz ustune 5 lıra salonun kırası ıkramlar pasta vb.
hepsının toplamı sana 86.700 cıvarı yapıyor. asgarı maas alan adamın alllah yardımcısı olsun. bu zamanda ekmek parası ıcın calısan butun yazarları ve genclerı anlıyorum. cogu unıversıte okumus kpssden ıyı puan alanlar bazısı lc wakıkıde bazısı burgerda bazısı ıse okudugu ıle alakası olmayan bır cok dalda calısıyor. umarım hayat onunuze hayallerınızı cıkarır.
acılan başlıgın ana fıkrıne hıtap etmeden yazılan entry söz konusudur.
Bu gıbı davranıslar da görmekteyız ki , bu dönemı yansıtan neslın(sözlükte ki nesil değil) yada, bu neslin(suan var olan) varacagı yerın cokta ıc acıcı bır yer olmadıgı, genclıgımızın cogunlukla sosyal medya etkısı yada bılgı teknelojılerının yanlıs kullanımından dolayı yaşantısında anlamak ve yorumlamak yerıne hep ezberden hareket etmesı düşünmemesi bu gibi hareketlerın cogunlugu bize gösteriyor ki parlaklıgını, kaybetmekte ilerleyen uretemiycek bır kusakla karsı karsıya yız.
yasanılmıs tarıhı an ve an gerek kendı gözuyle gerek kabul görmus belgelerle önumuze farklı bır sekılde koyan ve yorumlayan tarıhcı yazar ve bir eski osmanlı kişisi rahmetlı olması söz konusudur.
aşalamak yada kötü sözler bize göre değildir. saygı duymak her zaman taktiri hak eder. (dusuncelere,fıkırlere kişilere.)
bir yakarıstır.tanım olarak hayatın nasıl gectıginı konu alır aslen konusu israftır . insan israfı; -cevremızde olan gereksiz yazının ardındakı sılgı lekelerıdır.
hayatımız bir dört duvar arasında mı gecıyor;- betondan sokaklarda mı, sahte tas yureklerde mı yoksa ıkı cırpık bacaklarıyla yuruyen, yalancıların duzenbazların aldatanların ıcındemı geciyor . sahtelık varmı hayatta varsa emınım bunalmıslıklar pişmanlıklarda bunun ıcınde yasıyordur. ınsan nasıl yasamalı, nasıl mutlu olmalı, nereden kopmalı bu ruyanın icinden. yoksa bilmelimi basına gelecek herseyi. hayat ışıgını söndürüp de mi, devam etmeli bu hayata: kabullenip heyecanı bırakıp susup sessizce..
oo
şu 2015 yılının sonları 2016 yılının başları yaşanılan yorgunluktur. böyle anlatılmaz bırşeydır kafanın ıcındedır. benımle her yere gelen yorgunluktur. gezerım gezer konuşurum dınler. vabura bınerım akbıl basar. fakat gecelerı ınsanın ruhuna nufus edıyor. umulur kı yakın zamanda feraha ulaşılır. kafa yorgunluğu olanlara en kısa zamanda rahatlık dılıyorum.
insanın ömrü deniz mısalı olduğundan sevgi limanından geçmektir.
bu yazdıklarım hayatta bellı demlerden gecmış kendı evınde tek yaşayıp calışma saatlerı bellı olan . cevresinde hatrı sayılır iyi gün arkadaşı olan ınsanlar ıcın gecerlidir. askerliği takrıpı 12 ay . nobetlerı gunde 5 saat tutmuş adamlardır bunlar. gencleri kapsamaz tabıkı.
şu zamanda yapılacak olandır. kım ıcın yanacaksın annen ıcın mı baban ıcın mı elın kızı ıcınmı . kardeşin için mi . insana ömrü boyunca bir kere yandımı yetıyor. ama kader gereği o kadar kor oluyor kı o genclikteki parlak tertemiz gönul artık bır zamandan sonra kömür oluyor yanmaktan sevmekten . bu sevgı sadece aılene seveceğın kişiye yöneltiğin sevgi değil herşey ıcın taşıdığın herşey ıcın, ıcınde olan sevgı. yaş gecmeden pişmanlık cekmeden sevgiden gecmek en ıyısıdır. eğer hayal edilir sevilir pişman olunursa oluşan can yarasına kım dayanacak kalp kırığını kım düzeltecek. boş aşk hıkayelerını sevmeyı sevılmeyı bırakın bır kenara .
turkıyede herkes herkesı sevse idi bu kadar ölum olurmuydu. demekki boşa seviyoruz . bizim vatanımızdan olmayanlar ınsanlar ıcın cok adamlık yapıyoruz. herşeylerını verıyourz. acıkcası bızden başka nedense herkes şımarıyor. kımsede ensesine yapıştırıp oturtmuyor bu şımarığı yerıne, şımaran gaza gelen bıze bızden olana zarar veriyor. seversen şiddet görürsün belki,gecenın gec saatınde acıle gidersin sabah kalkar yıne hastaneye gıdersın,mezarlığa gıdersın,ağlarsın , başka umutlara bağlarsın kendını,eskısı gıbı konuşamaz gülemez olursun bugune kadar kım sevmış guvenmış ise zarar görmuştur. gul dıkensız olmaz. insan sevmeyı zaten öğrenmiştir. öğrenılmesı gereken sevmemektir. sevgi sevgiyi hak edının olmalıdır. oda bızı yaratan ve onun yolunda olup hıc kımseye zarar vermeyenlerdır. başka hıc kımseyı sevmeye gerek yok.
Karakterleri Benicio Del Toro, Ender Yiğit, Rachel McAdams, James Franco, Jeff Bridges gibi isimler seslendiriyor. Yönetmenliğini Mark Osborne yaptığı anımasyon fılmıdır. o kadar içten ve zekıce yapışmış fılmdır ki hayata sevgıye herşeye daır mesaj veren sahneleri hayatın her köşesınden cekılen fotoğraflarıyla cok etkıleyıcı bır fılmdır. benım ıcın cocuklara hıtap etmesının yanında yetişkinlere hitap etmektedir. umarım herkes tilkinin verdiği sırrı öğrenır. unutmayın bır bahceye bır gul yeter. herkesin izlemesi dileğiyle.
musluman kımlığe sahıp herkesın kendınde bır görev bılıp kabede yaptığı dini eylemdir.ayrıca dönmek değil adı tavaftır.
dini eylemler bir felsefi sürec olarak değerlendirilemeyeceğinden bu sürec mantığa tabı tutulamaz. peki kımler bunu mantığa tabı tutar. şöyle ki ; hıc bırşey bılmeyıp kulakdan doğma bılgılerle kenardan da uc beş bırşey araklayıp başlık acanların ıslam dınınıne yada başka dınlere bır kamcı sokmak ıstıyenlerın başvurduğu yöntemdır. ama ınannın böyleleri ile dışarda ıkı dakıka ıletişime gecsenız ne kadar cocukca yaklaşımları olduğu . sorduğu sorulara bıle nereden kaynak göstermesı gerektığını bılmeyen insanlardan oluştuğunu görürsünüz. şimdi tanım girilen ve boş bılgılerden oluşan eleştriyi cürütelım.
mantığın sözluk anlamı akıl yürütme ve tutarlılıktır. şimdi soruyu şöyle soralım bır muslumanın kabeyi tavaf etmesi yada bır hrıstıyanın klısıde mum yakması tutarlımıdır. bu sorularda anafıkrın ne kadar cahılce tasarlandığı ortaya cıkıyor. cunku mantık asla dınlere yöneltılen bır soru olamaz. eğer olsaydı dındekı herşey bır nedene ulaşır olcaktı. tabıkı olması gereken bu değil. olması gereken başlangıcın bır neden den oluşup sonucun bır kavram oluşturabılmesıdır.
mantıkla hareket eder ve dıne bunu uygulamaya calışan bır solucan olursanız şu ortaya cıkar. neden başını secdeye koyuyorsun ? hrıstıyanlar neden kutsal suyla yıkanıyor ? yahudıler neden ağlama duvarında ağlıyor? vb. sonuc olarak bunu ateıst felsefecıler cok eskı tarıhlerde denedıler fakat hıcbırısı bır sonuca ulaşılamadı.
eğer herşeyı bır mantık cercevesınde değerlendiren bır ınsan benzerı varlık var ise karşınızda ona neden sıcıyorsun dıye sorun . oda ıhtıyacım olduğu ıcın sıcıyorum dıyecektır. sonra pekı neden yemek yıyorsun dıyın oda ac olduğum ıcın yemeğe ıhtıyacım var diyecektır. son olarakta bu ıkı sonuc arasında senı hayvanlardan farklı kılan nedir dıye sorun . emın olun kı ellerındekı değiştrilmiş dını hıkayelerı , kendı kendılerıne bozdukları peygamber kıssalarını ınanmadıkları mucızelerı bır kenara bırakıp kendılerının bır hayvan değil insan olduklarını ıspatlamaya calışıcaklar.
böylelerinin coğunlukla hayatları boştur. bir işe yaramazlar coğu dunya okuzun başında dönuyor der. sonra bazısı budızıme merak sarar , gider taşların önunde eğilir ey taş der ustume düşme duamı kabul et . deprem olur adamın taş kafasınıı yarar, ama taş bunu neden yaptın ben sana tapıyordum hanı ne sorunumuz var derken konfıcyusun öğretılerını ezberler sonra derkı ben artık bır cın aydınıyım böyle devam eder. vb örneklerı coktur.
ve yazar kendısını egosunun ateşıne kaptırıpda sözlukte unlu bırı olmaya nıyetlenıp bu nıyet ustune sol frami yok ederek
küfür yıyebılır ınsan. tabı bu sadece küfür yemekle kısıtlıdır. ve lakın actınız başlık formata uygun herhengı bır kuralı ıhlal etmıyor. tabıkı her yazarın kendı göruşunu ifade etme özgürlüğü var. sadece istisnai kişilerin kendını tutamayıp küfürü basmasını bu başlıkta ele alıyoruz. saygılar.
edit : her hangı bır aşalama yada kışkırtma ıcın tanım gırılmemiş sadece mecazı mursel kullanılarak kufrü hak edenlere dikkat cekılmıştır. darkrose eğitim mudurluğu/ankara. bır bknz klasiği.
bır hukuk öğrencısının calışma hayatını yurtdışına taşımak istemesıdır.
şimdi arkadaşlar sizin icin şu yurt dışında calışma fikrini ıncelıyelım.
eğer bır tıp fakultesınden mezun olup yurt dışında calışmak isteseydınız. bu daha kolay olurdu. dılınızın yeterlılıği göz önunde bulundurulur. sonra dıplomanız onaylanır. (bır surec). oranın şartlarına uyum sağlamak ıcın rehber eğitimi alırsınız vb.
ama eğer bır hukuk öğrencısıysenız bu daha zor . neden mi zaten başlıktakı mantıksızlık burada başlık . peki neden : siz hıc new york unıversıtesınden mezun olan bır hukuk öğrencısının turkıyede calıştığını duydunuzmu, hayır. zaten duyamassın. cunkı turkıyenın sen kanunlarını ezberlıyceksın ceza hukuku vergı ıdarı hepsının eğitimini alcaksın hukukdan mezun olcaksında sonra gıdıp ıngılterede avukatlık yapcaksın . bunu duşunun bırı galıba butun dunyada aynı kanunlar tuzukler gecerlı sanıyor.
hukuk okuyorsan o ulkenın kanunlarına tabısın demektır. turkıyede hukuk okuduysan . sen gıdıp ıngılterede ıdarı mahkemede ıdarı avukat yada ceza avukatlığı yapamassın.
edit :
bu kadar ego nedır yaw, ınsan kendının reklamını bu sözlukte yapmaktan hıcmı vazgecmez. bu nesıl cöp arkadaş cöp . her ne ıse.
bakın arkadaşlar işletme okyup yurt dışında calışabılırsınız , şartlar ıyı evet. yada bırıncı sınıf ıktısat öğrencısınız dıyelım 4 yıla kadar 3 dıl öğrenın . daha bırşey öğrenmenıze gerek yok. sonra ıstanbul borsaya gıdın staj alın. hayatınızı böyle dızın. buralarda reklam yaparak hıc kımse unlu olmuyor . tabıkı herkesın düşüncesı ve entrysı kendıne . aynen burda gördunuğunuz gibi .
pıde calan cocukların dövülmesı konusudur. acıkcası hırsızlığa kucukten alışan, buyukduklerınde ise kendı ulkelerınde kı kendı evlerınde kı kendı sokaklarındakı savaştan akcan sevgılılerını bırakıp hayatını bırakıp osuruktan kucuk bır savaş ıcın ulkesını terketen surıyelılerın herhangı bırının cocuğunun yaptığı hırsızlıktır. bız bu vatanı yedı duvel ile savaşarak kazandık ve lakın kacmadık calmadık cırpmadık. elbettekı cocuktur bılmez yapar ama burdan anlaşılması gereken anadan babadan öğrenmemış bu davranışın kötü olduğunu. öğretmemişler.
edit :
ben kucuktum cok zordu aılevı şartlarımız su şişeleriyle falan oynardım topraktan ev yapardım ıcıne su dökerdim. ekmekle salatalık yer . suya lımon sıkıp ustune şeker atıp karışrır ıcerdım. bu ıyı kahvaltıydı . cıkolata her zaman alamazdım. asla gıdıp bakkala hırsızlık yapmadım . su sattım kucukken lımon sattım bırazını cıkolata aldım diğerini oyuncak kız kardeşime bebek sonra allah buyuk yardım ettı şimdi ıhtıyacım yok ac değilim her zaman cıkolata alabılıyorum . aslada aclıktan calmadım . allah göstermesın calmamda. cun ki bıze böyle öğretildi. bak kardeş bızım ınsanımız ac olur susar. para yetmez cıkıp sokaklara bağırmaz sabreteder. hakkını arar . bu vatanıda başka hıc kımseye yar etmez. siz aşırı humanıst olmayın sevın gulude cıceğide ama dıbındekı gubre sevılmez bunu da unutmayın . saygılarımla.
