değişir rüzgarın yönü
solar ansızın yapraklar;
şaşırır yolunu denizde gemi
boşuna bir liman arar;
gülüşü bir yabancının
çalmıştır senden sevdiğini;
içinde biriken zehir
sadece kendini öldürecektir;
ölümdür yaşanan tek başına
aşk iki kişiliktir.
bir anı bile kalmamıştır
geceler boyu sevişmelerden;
binlerce yıl uzaklardadır
binlerce kez dokunduğun ten;
yazabileceğin şiirler
çoktan yazılıp bitmiştir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.
avutamaz olur artık
seni bildiğin şarkılar;
boşanır keder zincirlerinden
sular tersin tersin akar;
bir hançer gibi çeksen de sevgini
onu ancak öldürmeye yarar:
uçarı kuşu sevdanın
alıp başını gitmiştir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.
yitik bir ezgisin sadece,
tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
düşlerinde bir çocuk hıçkırır
gece camlara sürtünürken;
çünkü hiç bir kelebek
tek başına yaşayamaz sevdasını,
severken hiçbir böcek
hiç bir kuş yalnız değildir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.
ben senin en çok sesini sevdim
buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
önce aşka çağıran,sonra dinlendiren
bana her zaman dost, her zaman sevgili
ben senin en çok ellerini sevdim
bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
nice güzellikler gördüm yeryüzünde
en güzeli bir sabah ellerinle uyanmak
ben senin en çok gözlerini sevdim
kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
ben senin en çok gülüşünü sevdim
sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
unutturur bana birden acıları, güçlükleri
dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
ben senin en çok davranışlarını sevdim
güçsüze merhametini, zalime direnişini
haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini
ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
tüm çocuklara kanat geren anneliğini
nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini
ben senin en çok bana yansımanı sevdim
bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...
bir güneş gibi doğdun tepemize ak parti
güneş aldı gözümüzü boşalttın cepleri
bu vatanın ferhatı sendin biz şirini
elimizi verdik istedin başka bi yerimizi..
içimde bir acı fırtına kopar
bulutlarda şimşek çakar giderim
bitmeyen arzular yolumu kapar
çılgın bir sel gibi yıkar giderim
anlarım eşitten farkını farkın
yıllar süren ömrü biter merakın
keder uzak olur; mutluluk yakın
yorgun kafesimden çıkar giderim
o an, zaman durur, mekan silinir
sonsuzluğa doğru nefes alınır
ruhum bir damla su, göğe salınır
süzüle süzüle akar giderim
çile denizinin görünür dibi
alır beni yüreğimin sahibi
geceyi süsleyen yıldızlar gibi
ben de, bir meş'ale yakar giderim
birgün utku için, hicran yerine
dalmak için hülya bahçelerine
dostların ıslanmış çehrelerine
son defa, hasretle bakar giderim.
sözlük yazarlarının şu ana kadar okuduğu, hayatında yer bulmuş, ona göre en iyi olabilecek şiir kitaplarını sıralamasını umduğum başlıktır. elbette şiirler hiçbir zaman en iyi gibi bir dereceye tabi tutulamaz ama bir ayrı sevdiği kitaplar,şiirler olmuştur.
benim için şöyle sıralanabilir:
özdemir asaf - yalnızlık paylaşılmaz
nazım hikmet - memleketimden insan manzaraları
can yücel - sevgi duvarı
özdemir asaf - çiçekleri yemeyin
turgut uyar - büyük saat
attila ilhan - ben sana mecburum
küçük iskender - iskender'i ben öldürmedim.
gelecekte okuyorsam tekrar tekrar bu notu bil ki senden dolayıdır. ve geleceğimi seninle kurarken hiçbir şüphe yoksa aklımda, insanlara olmayan güvenimi kazanmışsın demektir. çeldiysen aklımı ve ölene kadar yaşamayı göze aldıysam seninle, sadece bil isterim sevgilim, seni böylesine sevmem kalp atışlarımı yalnızca seninle hissedebildiğimdendir.
aileme hiçbir zaman onları ne kadar sevdiğimi gösteremedim. kişilikten kaynaklıydı belki bu durum. çoğu konuda haksızken onlar karşısında, haklı olduğumu iddia ettim. onları çok kırdım. pişmanım. keşke önceden her şeyin farkına varabilse insan. ama bazı şeylerden aciziz, sonrasını düşünmek gibi.
yaşanmamış hatıralar bilirim
büyülü sonbahar akşamlarında
bulutlar üstünde su kenarında
yalnız hayal edilen hatıralar
işte; en ürpertici nağmelerle
bizim şarkımızı söyliyen rüzgar
sen dudağında gülümsemelerle
ben gözyaşlarımla, bu alemdeyim
fakat yine bizbize, başbaşayız
duymasan düşünmesen de; unutma
bir daha bu anı yaşayamayız.
volkswagen'i karalayacağız derken volkswagen alan insanları mağdur durumda bırakacak etkinliktir. neden derseniz en basitinden bu etkinliğin içinde "bütün türkiye'de vw araçlarına etiket yapıştırılması" gibi bir eylem olduğundandır. vw sahipleri sanki aracı alırken böyle bir şeyi biliyormuş gibi o insanlara da zarar vermek doğru değildir. farklı bir açıdan bakarsak adam belki ömrü boyunca azıcık maaşından birikim yapmış, bir vw araç almıştır. bu insanı mağdur durumda bırakmak bana kalırsa düşüncesizlikten başka bir şey değildir.
Daha önce denilenlere kulak asmadığımız gibi "Fenerbahçe aklandı ama vicdanı rahat mı?" tarzı söylemlere kulak asmayacağımızı bilmeliler başka takım taraftarları. Çünkü bizim vicdanımız 3 Temmuz 2011'den beri rahattı. Bu yorumları yaparken konuşmaya yüz bulan bazı kişiler de Ankaragücü'nü 8-0 yenen takım taraftarlarıdır. Hak yemeyi en iyi bilen taraflardandır. Şu iyi bilinmelidir ki Fenerbahçe aklanmamıştır, olmayan bir suçtan suçsuzluğu kanıtlanmıştır. Bizim hep başımız dik alnımız aktır. Galatasaray'ın paylaştığı gibi sadece rakip takıma gönderme yapmaya çalıştığımızda değil.
nefes alma problemini geçici olarak ortadan kaldıran medikal üründür. geçici olarak kaldırıyor rahatlatıyor tamam da çıkardıktan sonra nefes almıyormuşum gibi oluyor orası kötü.
sürekli başlık açılmasını geçtim bir de niteliksiz başlıkların entry yoksunu olduğu görülmesine rağmen niteliksiz ve buna ek saçma başlık açma çabasını anlamak güç. bunun yerine eskisi gibi adamakıllı başlık açılsa entry zengini olsa bu başlıklar, biz de nimetlerinden faydalansak olmaz mı arkadaş?
insanların beni anlayamamasından bıktım. hayatı dalgaya vurduğumu zanneden insanlar aslında onların ciddiyetinden sıkıldığımı hiçbir zaman anlayamıyorlar. birisine salak damgası vururken karşısındakinin ne düşündüğünü hiç umursamıyorlar. insanların kendini yargılamak yerine hep karşısındakileri yargılamasından bıktım. insanlardan, hayattan, hep geleceğin iyi olacağını ummaktan bıktım. bıktım sözlük.
fifa 15'e göre daha gerçekçi olmuş oyundur. önceki fifa oyunlarının aksine pas ve taktiğe küçümsenemeyecek derecede önem verilmiş. uzaktan şut diye bir şey kalmamış nerdeyse oyunda. ayrıca taktiği iyi ayarlamazsan iyi oyuncular bile 90 dakikanın sonunu getirememiştir. denendi görüldü.