genel olarak diğer teki bulunmadığı için boğazda düğümlenen, söylense bile bir fayda sağlama olasılığı zayıf olan sözdür. bahsi geçen arkadaş sözü iç rahatlatmak ya da geri dönmek umuduyla söylemek istemektedir. bu yüzden birinci ihtimalde deşarj olacak ve ikincisinde hüsrana uğrayacaktır, fazla alternatifi yoktur.
hakkında en ufak şey okumamış ve görmemiş olduğum halde beni nick seçimi ile "çıtkırıldım" olduğuna ikna etmiş hatun, hatunumsu.
sıkıldım hadi cıvıtalım:
biraz daha irdelersek yüksek ihtimalle 7 yaşına kadar barbie bebeklerine günde bir kaç defa kıyafet değiştirmiş ve izlediği aşk filmlerinin eşlik ettiği, yoğun kıvamlı kuramsal ergenliği sonrasında üstün çabalarıyla kendisi de bir bebeğe reenkarne olmuş olabilir.
kasparov'un zihinsel işkence olarak tanımladığı, insanın öngörü yetilerini ve analitik düşüncesini geliştiren spordur.
toplumumuz tarafından eğlence aracı olarak kabul edilmiş olup, "açılış teorileri çalış" tavsiyesine cevap olarak her daim "ne çalışcam ya, ben kafama göre oynuyorum" cümlesini kurdurmuş bir mülakat olmakla da kalmamış, 32'si siyah ve 32'si beyaz kareden oluşmuş, karşılıklı 16'şar figürün kıyasıya savaştığı "2 kişilik" bir boş ders geçirme hikayesidir aynı zamanda.
ilk kullanımlarda bad trip sebebidir.
bonzai'nin tersine algıyı hızlandırdığı için zamanla eğlenceli bir hale gelir.
net bir şekilde erken ölüm sebebidir.
uzak durulmalıdır.
yalnızca sanatsal niteliğe sahip olmakla kalmayan, aynı zamanda modern italyanca'yı oluşumuna büyük katkı sağlamış eserdir.
salvador dali başta olmak üzere günümüze kadar bir çok sanatçıya ilham olmuş ve bizim kafamızdaki cehennem modellemesinin temelini bizzat atmıştır.
yüksek egosu ile suçlanmış ancak narsizmin doruklarında raks etmenin epik sonuçlara götüreceğini bir kez daha kanıtlamıştır.
beatrice'e duyduğu aşk, klasik aşk hikayelerinden uzak olmatır. aşık, özgürleşmiş bir ruhun neler yapabileceğinin sembolüdür.
bu nedenle yöntemlerimde baz aldığım 'üçüncü güç' adıyla da bilinen 'hümanistik psikoloji' için kullanışlı gördüğüm, süper egodan kurtulmak ve potansiyele doğru ilerlemek için mutlaka okunmasa bile içeriği herkes tarafından ayrıntılı incelenmelidir.
kendisi aynı zamanda graffitide kullandığım "dante" nickinin isim babası olmakla beraber; şiirlerime, tasarımlarıma, rüya ve bad triplerime ilham getirmesi nedeniyle benim için büyük anlam içerir.
samimi olarak eseri yazarken ne kullandıysa aynısından istiyorum.
çoğu kızın bir erkekte dikkat ettikleri ilk şey burnudur.
bahsi geçen hatun haklıdır. çünkü burun, bilinç altına erkeklik organını 'çağırıştıran' bir semboldür.
aynı hanımefendiler kendi burunlarına karşı 'obsesyon' geliştirmişlerdir. onlar için 'çekici' bir güçtür.*
beyinde burun ve cinsel organın uyarı merkezleri birbirine çok yakın olmaları nedeniyle de cinsel uyaran teşkil eder.
"bir kadına dokunup, onu sevecekseniz ilk burnundan başlayın." **
dört yıl süren ilişkimin ardından iki buçuk sene geçmişti.
bugün ilk defa oturup konuştuk.
ilk aşkımdı, tanıdığımda çocuk sayılırdı.
büyümüş, güçlenmiş, hayatı az çok tanımış.
mutlu oldum çünkü bu benim en büyük amacımdı.
ondan sonra kimseye aşık olamadım ben.
bügün anladım ki bazı şeyler tekrar etmiyor.
hiç bir zaman tekrar birbirimizin olmayacağını bile bile karşılıklı oturmak ne zormuş be arkadaş.
içimizdekileri döktük, sonrası havadan sudan.
son kez elini tuttum ve vedalaştık.
sonrasını pek hatırlamıyorum, bulanık.