Lensin attığı golü souzaya verilen ofsaytı sahaya inen taraftarı sahaya giren yedek kulübesini neden kimse konuşmuyor? Bir beşiktaş taraftarı da çıksın evet golü saymadı desin, ofsayt yoktu desin. Her şeye at gözlüğü ile bakılmaz ki. Tosic ne olursa olsun kendini kaybedip o kafayı uzatmayacaktı. Efendim fener çirkeflik ile kazanmış. Karşılıklı birbiri üzerine oynama vardı maçta. Fenerin üzerine yıkılmasının mantığı yok. Sadece kazanan Fenerbahçe oldu. Kimsenin zoruna gitmeyecek. Zaten güzel oynuyorsun baskı altına almışsın işine baksan maç senin olacak. ivan bebek olayında bile Fenerbahçe oyuncuları profesyonel davranmadılar diye eleştirildi o katliama rağmen. Beşiktaş taraftarının bu derece haykırmasının nedeni haksızlık değil zoruna gitmesidir. Net.
2010 da Siirt'te yaşanan cinsel istismar durumunu ortaya çıkarmış olan rehber öğretmendir. Hatta ortaya çıkardığı için arkasından ”ne iş yapıyo ki yaaaa” diyen gevşekler tarafından sürgün edilmiştir. Rehberlik anlayışı olmayan bir ülkede gönüllülük manasını kavrayamamış insanlar arasında bu mesleği icra etmeye çalışmanın zorluğunu anlamak güç tabiki. Velilerin ve öğrencilerin diğer öğretmenler hakkındaki şikayetlerinde en kral savunmayı rehber öğretmenler yapar ama ”çay içiyor,yatıyor.” yaftasını yine rehber öğretmen yer. Peki rehber öğretmen, psikolojik danışman olmak kolay mıdır? 2010 2011 üniversite giriş puanları hukuk ile aynı olan bir bölümden bahsediyoruz. Yani branş öğretmenlerin ulaşamadığı için bok attığı bir bölüm. Asıl mesele şurada bitiyor. Rehber öğretmen herhangi bir öğretmen sınıfta ders işliyor mu işlemiyor mu merak etmez. kendi işiyle meşguldür çünkü. Ama diğerleri odasında ne yapıyor acaba lan diye çatlatlar. Durum bundan ibaret. Tuhaftır derse girmemek için rehber öğretmene dersimi alsana yaaa diye tatlı dillerle talepte bulunanlar da kendileri olur. Öğrenci açısından baktığımız zaman da lise de bir defa görmedim diyor. Gitseydin be güzel kardeşim. Her şeyi kendim hallederim ve ben en iyisini bilirim düşünce yapısında olan bir toplum olduk. Son zamanlar da sürekli başka birini aşağılamanın açık aramanın altında da bu gibi nedenler yatıyor. Netice olarak rehber öğretmenin işi tamamen paradokstur.
Bir haftadır kullandığım telefon. Mercan rengini tercih ettim. Telefonun kalınlığı ile ilgili bir şikayet vardı. Ama kesinlikle sırıtmıyor. Sarj konusunda ekran kullanım süresi 8 saati buluyor ki bu harika bir performans. S4 mini de bu 3.5 4 saatti. Isınma sorunu ile karşılaşmadım. Ayrıca baktın çok ısınıyor su altına koy kardeşim. 720 p diye eleştiriler mevcut. Telefona 1080p ye bence gerek yok. Manyetik sarj kullanılmaması bir eksiği diyebilirim. Ancak sarj girişini kapaksız yaparak bunu halletmişler. Bir de görüntülü konuşma yok. Applarla halledeceksiniz. 450 mps ye kadar 4.5 g desteği olması ayrı bir artı yönü. Kamera lg g4 e yetişmiyor ama geri de kaldığını düşünmüyorum. Benim telefonum daha büyük diye hava atma derdinde değilseniz eğer bu telefonun hızına yetişecek bir alternatif yok.
kanser olmanıza sebep olan alışveriş sitesi. kesinlikle uzak durulması gerekiyor. özellikle elektronik cihaz alacaksanız sitenin adını gördüğünüz an kapatın.
bilişim ve bilgi güvenliği ileri teknolojiler araştırma merkezinin yayınladığı sorulardır. ikinci soruyu sizinle paylaşıyorum. Üç soruya da ulaşmak için tübitak ocak ayının ödüllü soruları diye arayabilirsiniz. pdf dosyası karşınıza çıkacaktır. aşağıdaki soruya bir el atın size zahmet. https://galeri.uludagsozluk.com/r/949632/+
o bildiriye imza atanların (sözde akademisyen) diyarbakır çınar ilçesinde emniyet müdürlüğüne yapılan saldırıdaki ölen 5 aylık bebekten hiç vicdanları sızlamıyor mu? artık çok oluyorsunuz gerçekten bizim sabrımız tahammülümüz kalmadı. biz çok acı çekiyoruz çok göz yaşı döküyoruz. kim pkk yı doğrudan ya da dolaylı olarak bir ima dahi olsa destekliyorsa biz onları Allah'a havale ediyoruz. çok doluyuz ağzımız yüreğimiz çok dolu. ama allah görüyor biliyor. bu yaptıklarınız yanınıza kar kalmaz. vesselam.
mihenge vurulup iyi ve kötünün ayrımının yapılmadığı sistemdir. bu sınıfta bırakılmayan öğrenciler diğer öğrencilerin eğitim hayatına da zehir olmakta malesef. doyulmaz bir şımarıklık içinde bu çocuklar. ve daha çok lise için, en güzel yaşlarını sadece o sıralarda oturmak için harcıyorlar. bir amaçları yok. o zamanların geri dönüşü de yok.
bir yeni sevgilinin doğum gününü kutlamak değildir. bitmişse örseleme, gereksiz kalp ağrılarına maruz kalma güzel kardeşim. hiç bir şey o ilk sefer ki gibi olmayacak çünkü. az kabullenin lan. (bkz: ah bu şarkıların gözü kör olsun).
--spoiler--
Şırnak’ın Cizre ile Silopi ilçesi’nde görevli öğretmenlere SMS ile mesaj gönderilerek 'hizmet içi eğitime’ alındıkları bildirilince ilçeleri terk etmeye başladı. Cizre’de otogardaki yoğunluk nedeniyle araç bulamayan öğretmenler yanlarındaki bavullarla 5 kilometre yürüyerek ipek Yolu’na çıkarak bulabildikleri araçlara bindi.
--spoiler--
--spoiler--
Lisedeydim, elime maymunlarla yapılmış deneylerle ilgili birşeyler geçmişti, onları okuyordum, deneylerden bir tanesi annelik duygusu üzerine idi.Dünyanın en güçlü duygusu olduğu söylenen annelik duygusu anne maymun ve yavrusu üzerinden test ediliyordu.Tabii ki insana en yakın hayvanın maymun olduğu düşünüldüğünden.Anne maymun ve yavrusu cam bir fanusa konuyor ve fanus alttan ısıtılıyordu , fanus içindeki anne ısıyı fark ettiğinde hemen yavrusunu kucağına alıp onu ısıdan korumaya çalışıyordu, ısı arttırıldığında da yavrusunu koruma içgüdüsü ile yavrusu kucağında ayakları üzerinde zıplayarak, tek ayak üzerinde zıplayarak veya ayakları yandıkça bir ayağından diğerine sekerek ısıya karşı hem kendini hem yavrusunu korumaya devam ediyordu , ancak ısı dayanılmayacak kadar arttırıldığında anne yavrusunu yere atıp üzerine çıkıyordu, böylelikle deneyde maymunun annelik duygusunun gücü çeşitli aşamalarda test ediliyordu..Bunu okuduğumda hem hayvanlara yapılan eziyetten kanım donmuştu, hemde ne yalan söyleyeyim eğer annelik gerçekten dünyadaki en güçlü duyguysa ve en güçlü duygu bile hikayeyse diye hayal kırıklığına uğradığımı, akabinde annem ne yapardı , ben anne olsam aynı şey başıma gelse ne yapardım diye düşündüğümü hatırlıyorum.insanla maymun aynı değildir diye de düşündüm elbette. Yinede cevabını veremediğim,bilemediğim sorular ve konunun benim için şok edici etkisi ile bu sorular zihnimde takılı kaldı.Can pazarı anlarında anne baba davranışlarını sergileyen haberler hep ilgimi çekti, yangından, depremden çocuklarını kurtarmaya çalışan anne babalar , böylesi kritik anlarda söz konusu çocuklarının canı olduğunda onları kurtarmak için nereden geldiğini bilmedikleri acayip bir güçle donanarak doğa kanunlarını alt üst eden anne babalar…. Ama maymunun test edildiği aşamalardan kurtulamadım yani herkes belirli bir noktaya kadar annelik içgüdüsü ile yavrusunu koruyor,elinden geleni yapıyor ama belirli bir eşiğe gelince annelik içgüdüsü kendini yaşamda kalma içgüdüsüne teslim mi ediyordu acaba? Sonra bir gün üniversite sınavlarına hazırlanmak için gittiğim dershanede deprem oldu,birinin deprem oluyor dediğini duydum,sonra ortalık karıştı ve herkes koşturmaya başladı,tabii bende ,kendimi en son dışarıya çıkmaya çalışırken dershanenin giriş katında buldum.Arası yok, deprem oluyor sesi ile giriş katı arasına varışta neler oldu hiç hatırlamıyorum,oraya nasıl geldim bilmiyorum,sadece koştuğumu hatırlıyorum, kendimi orada bulunca şok olmuştum,yaptığıma inanamadım,etrafıma şaşkın şaşkın baktığımı hatırlıyorum.Arada bilincim nereye gitmişti bilmiyorum,diyeceğim o ki ben insanım ama sadece korku bende bilinci ve düşünceyi durdurabildiyse, maymun bunların yanında birde acıyla kavrulunca nereye gitti kimbilir? Peki bilinç yoksa acı,korku birleşip düşünme ve bilinç yok olunca ne kadar annelik yaparız? Benliğimizin en ilkel yanları annelik içgüdüsüne egemen olabilir mi? Bence olabilir. Ve kimse o anı yaşamadan ne yapacağını , nasıl davranacağını bilemez. Ne diyeyim Allah hiçbirimizi maymununkine benzer bir deneyimle test etmesin. Veya çocuğunu kapı önüne bırakan , ölüme terkeden veya öldüresiye döven , duygusal veya fiziksel şiddet veya taciz uygulayan anne ve babalar bu kategoriye girebilirler mi? Neyse , bu başka bir yazının konusu…
--spoiler--