Kuala Lumpurdayım. Dün akşam geldik, yarın gece dönüyoruz. Bugünden kalan, çekindiğim harukulade fotoğraflar, ve de yanında yatağa girmeden önce göğüslerime kadar süzülen gözyaşlarım. Fonda vur kadehi ustam, ve hayal kırıklığı. Daha ne isteyebilirdim ki Malezya'dan?
Benim verdigim değerin onda birini verseydin, hassas düşünebilen adam olsaydin şuan hüzünle uykuya dalmak zorunda kalmazdim. Mutsuzluğa günaydin demek zorunda da kalmazdim.
sevgiliyle mutlu olmak ne demek? ben unuttum. haftalar, hatta aylar oldu. anlasamiyoruz buna rağmen birbirimizden de kopamiyoruz. bu nasil bir kisirdongu? tilki-kurkcu misali. hem istiyor, hem istemiyorum. cok korkuyorum iyi olunca, yine ne zaman kavga cikacak diye. zamanini birak, nedenini merak ediyorum. kimine gore bu, incir cekirdegini doldurmayacak cinsten. i̇sim dolayisiyla istanbula tasindim, daha iyi olur da sandim, 3 ay olacak geldim geleli, gun yuzu gormedim neredeyse. bana bu duygulari yasaattigi icin ondan hem nefret ediyor, hem de ona taparcasina deliriyorum. sanirim bu ikinci duygum daha agir olacak ki, kör topal hala ilerlemeye calisan iki sevgiliyiz.... bize kim, nasil yardim edebilir? biz bile birbirimize yardim edemiyorken.
sevgili degil de, sevdigini diyelim. gercekten seven insan yapmaz, yapamaz. mide kaldıramaz. yaparsa da sevmemiş demektir, ya da artık sevmiyor. vicdan azabı da cabası.
Güzel kızlar görünce acaba bunlar kime nasıl sikiliyor diye; yakısıklı erkekler görünce de, acaba bu kimi nasıl sikiyor diye düsünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
hem mutluyum, hem mutsuz, hem endişeliyim, hem heyecanlı öyle bir boktan durumdayım. birazdan kusabilirim de.
bunun sebebi iki gün önce işyerimden istifa etmiş olmam; bugun işyerinde kendi isteğimle son kalan işlerimi yapıyor olmam, akşam da başka bir işte çalışmak üzere bu işyerinin önünden istanbula taşınmak üzere yola çıkıyor olmam. çok garip duygulardayım çook.
bişeye ihtiyacım var sadece bişeye ama ne?
iki gunde bir yasadigim, yegane duygudur benim icin.
sen misin benim 'üzgün' uyumama dayanamayan?.. Bir gece oncesi bunu soyleyip, sabahina agzına sicmak. Alın size koca bir hayal kirikligi.
kalbim pır pır pır! heyecanlıyım ve de sıkıntıdayım, midem bulanıyor. acaba olacak mı? oldugunu dusunuyorum bir an, hersey degisecek. olmadıgını dusunuyorum, aynen kalacak.
bazen, ama bazen bak! sarı, röfleli ve upuzun saçlara özenmiyor degilim. ben esmerim ve nasıl durur sarı merak ediyorum. sadece merak. sonucta sarısının adı, esmerin tadı.
tam bir sene önce bunu dusunup dururdum. once tabii ki yediklerinize dikkat edeceksiniz, sonra reetone lardan alacaksınız bir tane, başlayacaksınız yurumeye, günde 3 fincan yeşil cay içmeye... ama en önemlisi kilo vermeye odaklanmanız gerekiyor. beyinde bitireceksiniz en öncesi
sevgilisine facebook kullanmayı yasaklayan kızlarda var mesala bendeniz. aylarca ugrastım ve sonunda basardım.
merak edenlere; ben feyspukumu catır catır kullanmaya devam ediyorum.
şuanda işyerindeyim. müdürüm karsımda otururken ben dee, takılıyorum işte arada nette. çok değişken bir adam! bir öyle bir böyle, yuzu asıkken sonrasında gulebiliyor. hah tam da bunu demişken uzatmalı sevgilim aklıma geldi! o daha onemli simdi bizim mudurden.
midem kasılıyor ve bulanıyor. ellerim soguk, dogru duzgun beslenemiyorum, can'ım hicbirsey istemiyor. cevremdeki herkesin, azıcık kilo al, topla kendini, demesine ragmen alamıyorum. gitgide eriyorum sanki.. vücudum sanki can'sız..
yapılan hatalara mı, yasanan pişmanlıklara mı yanayım bilmiyorum. söylenen kötü kelimelere mi, O'nun gözünde artık eskisi gibi olmadıgıma ve belki bir daha iyi olamayacagıma mı yanayım, hangisine..
şeytan diyor, atla git yanına, gecen hafta tam da bugun yaptıgım gibi. onca laftan sonra bile. Askta gurur yapmadıgım icin mi hep kaybetmeye mahkumum acaba? kacan kovalanırmıs ya. umrumda degil, ne demis. yine O'nun koynuna girmek istiyorum ben. yine sarılmak, elini tutmak. maalesef.... bunu hala isteyebilmem neyin acıklaması acaba? yardıma ihtiyacım var belki de. takıntılık mı acaba bu? belki de o artık gurur yapma vakti diyor bana, anla diyor, ne yüzsüz kızsın diyor belki de. hatta söyledigi gibi, benden gercek anlamda nefret ediyor. ya ben bunun gercegini bilebilecekmiyim acaba? bir hafta önce deli olan kişi nefret edebilir mi. hele ki benden..
yazdıklarım itiraftan ziyade şuan ki ruh durumumu anlatıyor aslında.. idare ediverin!
herseyi unutmak, bilmedigim diyarlara gitmek, kimseyle iletisim kurmak istemiyorum. almanca ve ingilizcenin anlasılmadıgı bolgeler benim icin en iyisi. onerilere acıgım.
evet evet ben bu yazıyı sana yazıyorum. eminim ki gunun birinde elbet okuyacaksın.
ben eski ben'im canım.. ama sen eski sen olmadıgın icin; aynı gözle göremiyorsun beni.. telefonumun calmasından, senden herhangi bir mesaj gelmesinden korkar oldum. acaba ne diyecek , kızacak mı, diye!
ben; aynı hataları yapmıyorum neden öyle görüyorsun! her biri farklı durumlar; bunun farkında degilmisin.
sırf senden kopabilmek icin, önüme cıkan ilk erkekle, hadi ilk erkek olmasa da düzgün, dürüst, kıymet bilen! ve en önemlisi agızı bozuk olmayan biriyle evlenecegim ki, seni unutayım. sakacıktan da olsa 'salak' demeyecek birini. yoksa baska hicbir türlü unutamayacagım, hatta vazgecemeyecegim senden. senin de sucun yok; babandan cok alısmıssın. bak canım, psikiyatra anlat bunu.. benim boyle olmamda, cabucak sinirlenmemde, agzımdan kotu kelimelerin cıkmasının nedenleri babamdan sabah aksam duydugum kufurler,hakaretler olabilir mi de!! agzına sıctım kız arkadasımın bu yuzden de. şunu da bilsin; o bunların hepsine katlandı, görmezden geldi, cunku beni deli sevdi de - DE !
bu ne yaman çelişkidir ki, hem benimle sohbet etmekten, yanımda bulunmaktan inanılmaz keyif alıyorsun; bunu çokcana söylüyorsun, hem de senden nefret ediyorum diyorsun hatta rahatsız edersen, seni savcılıga sikayet ederim diyecek kadar! e yuuhh........
sen psikiyatra daha coook paralar ödeyeceksin canım. Allah buyuk.
dokunsalar hungur hungur aglayacagım. oyle doldum oyle ki. tasacagım ama ne zaman. tastıgım zaman o yanımda olmayacak sozluk. olamayacak. cunku istemeyecegim. bana bunca zaman haksızlık yapan, hakkımı yiyen biri neden hayatımda ki hala. iste o benim ezikligim sozluk. onun da dun gece aynen dedigi gibi! kadınım dedigi sahsa neler diyor. oyle gucsuzum ki, oyle caresizim ki. bir yanım onun icin deli olurken, diger yanımsa ondan nefret ediyor. omur boyu bensiz kalsın da mutsuz olsun gorsun gununu diyor. ozellikle baskalarıyla gorustugunu bildigim halde yine de onunla olmaya devam ediyorum sozluk. sanırım ben gercekten zavallıyım. ama sadece ona karsı!!
ha bide, nefret ettigimi , tiksindigimi, korkudan kac kez agladıgımı bildigi halde, o kediyi! yazarken bile midem bulanıyor bak! evinde beslemesi zaten beni hic onemsemedigini , lafımın kıymetinin olmadıgını ve en onemlisi beni hic hic dusunmedigini gostermez mi? neymis efendim gerekce: zaten ben o eve kac kez gidecekmisim; aslında kardesi daha cok istemismis! yahu dusuncesi yeter gitmesem bile! kac gundur aklımdan cıkmıyor kafayı yicem..ya o evden gidecek ya da bu iliski gercekten bitecek. oh isabet oldu! hadi yaşadın sevgilim, bak kurtardım seni benden!