sagopa kajmer gibi 15 senedir rap yapan bir insanı son 3-4 senesine göre analiz edenleri görmemizi sağlayan kıyastır.
iki sanatçınında yaptıkları ortadadır. biri rapi eğlence aracı olarak görür. akp'ye, tayyip'e sallar, bununla prim yapar.
diğeri rapi daha çok ciddiye alır. son 4 senede tasavvufi yazar, bununla primden ziyade eleştiri alır.
*
bu karşılaştırmada pit10 diyecek olanların, hatta pit10'un lirikleri daha iyi diyecek olanların ömrü hayatında sagopa kajmer dinlediğini düşünmüyorum. yada sadece baytar dinlemişlerdir.
"içimde şefini kaybeden bir orkestranın hüznü var, dışımda charlie chaplin duruşu" diyen bir adam, nasıl olur da, "beni burdan çıkarı aaaa" diyen bir adamdan daha kötü olabilir.
-akp'ye salla, tayyip'e küfret, zaten bir kitle tarafından göklere çıkarılırsın, seni dinlemelerine bile gerek yok.
aynı şey diğer tarafın dini kullanması için de geçerli tabi.
yine hukuk kurallarının göz ardı edildiği hatadır.
milagros, fedorica dicarlo'nun öz kızı, ivo'da federico'nun üvey oğludur. yine burda kayın hısımlığı vardır ve ivo ile milagros evlenemezler. gel gör ki finalde bizi ivo ile milagros'un düğünü beklemektedir.
hukuk kurallarından haberdar olmayan bünyelerin algılayamadığı hata. 2. sezon 14. bölümde pembe ile yunus evleniyor. e bunların kızları oğulları birbiri ile 2. dereceden kayın hısmı oluyor. yani evlenemezler(boşansalar bile) sonra final'de ferhat ile sultan evleniyor. inanılmaz bir mantık hatası.
nick i itibari ile verdiği emri yerine getirmiş bulunarak nick altına entry girdiğim yazar. ama insanlara emir vermek hiç hoş değil. seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım.
istiklal de fast food zincirlerinden birinin yoğun olduğu bir gün. kasiyer siparişleri hazırladıktan sonra elindeki 3 hamburgeri müşteriye vermek üzere uzatırken kasanın yanında bulunan sosislerin piçtiği kazana düşürür. şef 3 hamburgerin heba olmasına kızarak;
"arif bunları sen yiyeceksin" der. arif'in eli mahkum. arif heba olan 3 hamburgeri yer ve yediği kuru hamburgerlerden daha güzel olduğuna kanaat getirir. sonraları arif her zaman hamburgerlerini o kazana batırmaya başlar. bir gün iş arkadaşı kenan'a yakalanır.
kenan; " ne yapıyorsun lan?" diye sorar. "oğlum bunlar çok kuru, ıslatıyorum çok da güzel oluyor" diye cevap verir. kenan'da denemek ister ve kenan'da bayılır. böyle böyle işletme de yayılır ıslatılmış hamburgerler. çalışanlar(şef dahil) hepsi ıslatılmış hamburgerleri yemeye başlarlar. bir gün şefin 3 yakın arkadaşı yemek yemeye gelir, şef "aa bak size bu sefer farklı bir şey ikram edeceğim" diyerek bu hamburgerlerden verir. onları gören eda isimli müşteri, "bunlar farklı bir şeye benziyor bende bu hamburgerden istiyorum" der. ikincisini, üçüncüsünü isteyince, şef bir tabela hazırlatır.
çok komik yazardır. güldürdü güldürdü sonra güldürmez dedik ama yine güldürdü. o kadar güldürdü ki önünü alamadık. en son tamam bir daha güldürmez dedik ama yine güldürdü.