Otobüste kendi aralarında konuşan iki yaşlı teyzeye istemeyerek kulak misafiri olmam sonucu duyduğum tüylerimi diken diken eden benzetmedir. cümlenin tamamı şöyleydi "recep tayyip erdoğan hz. ömer gibi". böyle bir vatan haini şerefsizi hz.ömer gibi bir daha dünyaya zor gelecek bir insana benzetmeleri kanımı dondurdu. burda iktidarıyla bütün sülalesini mal-mülk zengini yapan bir herif ile arkadaşı geldi diye hazineden aldığı mumu söndürüp, kendi parasıyla aldığı mumu yakan birini kıyaslıyoruz. anlaşılan 65 yaşından sonra teyzeler siyasete fazla burunlarını sokmamalı. böyle şerefsizleri de hz.ömer gibi adalet sembolu kişilerin isimlerini ağızlarına alarak kahraman ilan etmemelidir.
eski sevgiliniz tarafından "ben de seni seviyorum hadi evine dön" şeklinde kandırılmanıza yol açacak eylemdir. siz de kanar tıpış tıpış evin yolunu tutarsınız.
sözlük yazarlarının 0-12 yaş grubu içerisindeyken yaşadığı anılardır.*
bir sabah arkadaşım okul üniformasını giyip bize gelmişti, okula gidicektik. o zamanlarda benim bir akvaryumum vardı, lepistes bakıyordum. arkadaşım da akvaryuma baktı, "bunun içinde bişeyler yüzüyor" dedi ve bana akvaryumu en son ne zaman yıkadığımı sordu.-arkadaşım onları balığın dışkısı sanmış- bende dün yıkadığımı söyledim. sonra geldim akvaryumun yanına, baktım, meğer benim lepistes yavrulamış, için de yüzen küçük şeyler de lepistesin yavrularıymış. sonra işte biz bunu anlayınca, mutfaktan bir kupa aldım ve ve yavru balıkları bir bir kupaya koydum. üstüne de bir not yazdım:
"baba suyu içme içinde yavru balıklar var" diye. o bardaklar da 9'lu setti ama o gün bugündür ben içine balık koyduğumu hatırlayınca hiç birinden su içemiyorum.
edit: imla.
yok olmaya yüz tutmuş, güzide bir sanatımız."hayır diyebilmek".**
ekranda gördüğümde gerçekten çok şaşırdım:
hayır diyebilmek bir sanat mı?
[null https://galeri.uludagsozluk.com/r/71018/+
şampiyonlar ligi'nde valencia'nın , bursaspor için söylediği sözlerdir.tamamı şöyledir:
"Bursaspor adı duyulmamış bir takım ama yine de saygı duymak lazım."
geçmişte yaşadığımız ve yaşayana o an büyük sıkıntılar yaşatan durumlardır.
lise yıllarımda arkadaşım bana uçlu kalem hediye etmişti fakat ben onu pek beğenmemiştim bunun üzerine rastgele bir kırtasiyeye girerek "kardeşim bunu dün burdan almış değiştirebilir miyim?" dedim. adamın biz dün açık değildik demesi üzerine yerin dibine girdim. ve o an farkettim ki bugün pazartesiydi.*
edit: imla hatası.
cihazınızı alıp hiç bir halt beceremeden teslim etmesi şeklinde görülebilir. memnun olan var mıdır bilmiyorum ama bende böyle oldu. ayrıca ordaki asabi görevliler de hakkını arayan müşterileri azarlamakta.
an itibariyle sahip olduğum laptop. oldukça şık tasarımı olan,3 gb ram'e,1 gb da paylaşımsız ekran kartına ve i3 işlemciye sahip olan laptop. klavyesi ve mousepad'i de oldukça kullanışlı.