kötü bir çocukluk, doğduğun ve büyüdüğün şehrin yağmurlu olması, şansın yaver gider de arkadaş/ arkadaşların olursa onların da en az senin kadar ömürlerini kitaplar arasında geçirmesi bir filozofu filozof yapan unsurların başında gelir.
bence pula, payete, inciğe boncuğu bayılmak en büyük hatalardan biridir. bir de kişinin üzerinde üç renkten fazlasının bulunmaması gerekir. dıştaki kıyafet içtekinden, alttaki kıyafet üsttekinden daha koyu olmalıdır. kıyafetlerin kumaşları da incelik kalınlık bakımından birbirine uygun olmalıdır. evet bunlara dikkat etsinler.
bir sonraki nesil öcalanın neden hapiste olduğunu bile hatırlamayacaktır. çünkü kendisi kanımca domuz gibi sağlıklıdır ve nesillerce de yaşayacaktır.bir kaç yıl sonra suçsuz bulunacaktır çünkü artık olabildiğince masum bir görüntüye kavuşturulmuştur, bir dediği iki edilmemektedir. fakat yıllar sonra da küçüçük asker çocuklar şehit olacaktır, onlara törenler yapılacaktır, memleketlerinde toprağa verilecektir. toprağa denilecektir ki " al bunu da gerisi de var..." o gün asker çocukların annesi de ölecektir. onların görüntüsü beş on saniye ana habere düşecektir. öcalan bön, ahmak, kahrolası gözlerini dikerek ekrana bakacaktır. "bir üst modeli çıkmış mıdır acaba?" diye düşünecektir.
öksüz kalmak annelerini kaybetmiş kişiler için kullanılan bir tabirdir. ök sahip anlamına gelir. çocuğun sahibi de annesi olduğu için öksüz sahibini kaybetmiş çocuk anlamındadır. bunun çocuk için anlamıysa tarif edilemez. çocuk ya bir günde büyümüştür ya da arafta kalmıştır.
tasavvufta kişinin olabileceği en üst mertebe. allah ın varlığında kendini eritebilecek bünyeye sahip olmakla beraber o bünyeye artık ihtiyacı da yoktur.
yüksek sesle minibüste telefondaki kişiyle böyle konuşuyorsa bütün ahalinin kendisini pür dikkat dinlediği sinir bozucu kız tipidir. erkek olanı da aynı oranda sevimsiz ve iticidir.