dafnis
257 (çağından bir adım önde)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 9.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    wrap sling

    1.
  1. 5 metre boyunda kumaşı gerekli şekilde vücudunuza dolayıp, içine bebeğinizi oturtabileceğiniz bebek taşıma aparatı. ağırlık 2 omuza ve bele eşit dağıldığından, slingler içinde en rahat olanıdır.
    0 ...
  2. sevinçten ağlamak

    3.
  3. mei tai

    ?.
  4. bebek taşıma aparatı olan baby sling'lerin asya stili olanıdır. 2 hatta 3 yaşına kadar olan bebekler rahatlıkla taşınır yani ağır bebeklerin taşınması daha uygun olan vesiyonudur.
    0 ...
  5. sling kaşkol

    2.
  6. halkalı sling

    1.
  7. bebek taşıma aparatı olan baby sling'lerin 2 adet halkayla desteklenen versiyonudur. anne için en rahat kullanılanıdır. bebek aynı anne kucağında yattığı ya da oturduğu şekilde durduğundan bebek de rahat eder.
    0 ...
  8. baby sling

    1.
  9. uzunca bir kumaşın, çeşitli şekillerde bağlanarak, 2 yaşına kadar olan bebekleri kucağınızda güvenle taşımanıza yarayan aparat.
    aslında en eski bebek taşıma yöntemidir bu aparatla bebek taşımak. anadoluda birçok örneği görülebilir.
    bebeklerin sling içindeki duruş şekli, omurga gelişimi açısından sağlıklı olduğu gibi, bebeğe anne kucağında hissi verir ve annenin de her iki elinin boşa çıkmasıyla anneyi de rahata erdiren birşeydir efenim.
    3 çeşidi bulunur.
    (bkz: halkalı sling)
    (bkz: sling kaşkol)
    (bkz: mei-tai) (asya stili)
    0 ...
  10. yukiko kondo

    ?.
  11. çanakkale 18 mart üniversitesi'nde japon dili eğitimi anabilim dalı başkanı, dünyalar tatlısı bir kadın. bölümün kurulduğu 1993 yılından beri türkiye'de yaşamaktadır. yaşlanmıştır artık.
    1 ...
  12. japon dili eğitimi anabilim dalı

    1.
  13. türkiye'de sadece çanakkale 18 mart üniversitesi'nde bulunan anabilim dalıdır. kurulduğundan beri başkanı aynıdır. (bkz: yukiko kondo)

    çanakkale 18 mart üniversitesi resmi sitesinde anabilim dalı tarihçesi şu şekilde verilmiştir:
    --alıntı--
    Anabilim dalımız, aynı zamanda Üniversitemiz Kurucu Rektörümüz de olan Sayın Prof. Dr. A. Mete TUNCOKU'nun girişim ve katkılarıyla 1993 yılında kurulmuştur. Japonca'nın, seçmeli ikinci yabancı dil olarak ortaöğretim kurumlarında öğretilmeye başlanacağı düşünülerek, Japonca bilen öğretim elemanı yetiştirmek amacıyla, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi bünyesinde eğitim-öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Anabilim Dalımızın kuruluş törenine Japonya imparatorluk Ailesi'nden Prens Takahito MiKASANOMiYA ve eşi ile dönemin Ankara Japonya Büyükelçisi ile eşi de iştirak etmiştir.

    Anabilim Dalımız, tüm Avrupa, Afrika ve Ortadoğu bölgesindeki ilk ve tek Japonca Öğretmeni yetiştiren kurum olma özelliğine sahiptir. Kurulduğu dönemde 3 Japon uyruklu öğretim elemanı ve 18 öğrenci ile eğitim öğretim faaliyetine başlayan Anabilim Dalımız, 2010-2011 eğitim-öğretim yılında 1 Profesörümüz, 2 Yardımcı Doçentimiz, 2 Öğretim görevlimiz, 4 Araştırma Görevlimiz ve 5 Japon Öğretim Elemanımız ve yaklaşık 160 öğrencimiz ile bilimsel çalışma ve eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etmektedir.

    Anabilim Dalımız öğretim elemanlarının 8'inin Japon olması ve Türk öğretim elemanlarının tamamının alan uzmanlıklarını (doktora) Japonya'da tamamlamış olmaları sebebiyle, derslerin çoğunluğu Japonca olarak yürütülmektedir.
    1 ...
  14. japonca öğretmenliği

    1.
  15. ülkemizde sadece çanakkale 18 mart üniversitesi bünyesinde bulunan bölümdür. hazırlık sınıfı bulunduğundan toplam 5 yıllık bir eğitimi vardır. japonca öğretilmesinin yanı sıra, japoncanın nasıl öğretileceğinin öğretildiği bir bölümdür. işte bu özellikleriyle ankara ve erciyes üniversitelerindeki japon dili ve edebiyatı bölümlerinden ayrılır.
    3 ...
  16. eski yeni anayasa maddelerini okumadan oy vermek

    ?.
  17. ne yazık ki referandumda oy kullanacak kişilerin en az yüzde 80 gibi bir çoğunluğunun gerçekleştireceği eylemdir.

    referandumda evet/hayır demek herkesin kendi karar vereceği birşeydir tamam, isteyen istediği oyu verir. ama sadece kendine anlatılan masalları dinleyen, fw maillerdeki çoğu zaman taraflı anlatılan madde değişikliği bilgilerine göre ahkam kesen, eski maddelerle yeni maddeleri yanyana koyup -bir kere dahi- okumamışların, "kendi" hür iradesiyle okuduklarına göre karar vermeyenlerin kullanacağı oy affedilir gibi değil.

    her iki taraf için de affedilir olmayan durumdur bu. kimse gerisinden gelen nesilin sorumluluğunu aldığının,güç savaşına alet olduğunun farkında bile değil.
    2 ...
  18. braxton hicks kasılmaları

    1.
  19. gebeliğin son haftalarında, anne adayını doğuma hazırlayan yalancı kasılmalardır. gerçek sancıdan farkı ise sıklığı, süresi ve şiddetinin değişken oluşudur. gerçek sancıların sıklığı ve şiddeti artar. istirahatle geçmez.
    1 ...
  20. düz vites kullanıp otomatik vites kullanamayan tip

    1.
  21. kare kök alabilen ama toplama yapamayan insana benzer. incelenmesi gereken insan modelidir.

    tersini anlayabiliyorum ama yok bunu anlayamıyorum. hayır bir de 1 saat "ben kullanamıyorum otomatik efendim" diye mücadele verilebilir mi? 10dk sor soruştur öğren be insan evladı!
    1 ...
  22. taliani

    1.
  23. ayvalık'ın antik adıdır.
    0 ...
  24. kıyı oku

    1.
  25. akıntıların kıyıdan taşıdıkları maddeleri koyun belli bir yerinde biriktirmesi ile oluşan, bir ucu karaya bağlı ve denize doğru ok şeklinde uzanan kum yığınlarıdır.
    örn: (bkz: kızkumu)
    kıyı oku bir koyun önünü kapatacak şekilde oluşursa, lagün (deniz kulağı) meydana gelir.
    (bkz: lagün)
    1 ...
  26. hikouki

    1.
  27. bir de kanjisi vardır ki bu kelimenin dillere destan. uçak resmi yanında çöp adam gibi kalır.
    0 ...
  28. hiçbir ikinci fikre tahammülü olmayan zihniyet

    ?.
  29. insanı hayrete düşüren yapıya sahip zihniyettir.
    bunlar sadece kendi dediğinin, yaptığının doğru olduğunu ve olacağını öyle bir bellerler ki, karşı tarafı dinlemez, insan yerine koymaz. dinlese hak vereceği en az bir nokta bile bulacakken, öyle bir kapatır ki algılarını, sadece ve sadece saçmaladığınızı iddia edebilir.
    işin en tuhaf tarafı ise, en çok bu zihniyetler saygı kavramından bahseder. kendi fikri dışındakilerin varlığını bile reddeden bu tiplerin, saygı kavramından bahsetmesinden büyük saçmalık olamaz. öyle sadece "fikrine saygı duyuyorum" demeyle de olmaz bu iş. herşeyinle göstermen gerekir bunu.
    4 ...
  30. alişan kapaklıkaya

    1.
  31. bir konferansına katılma şansına sahip olduğum, nlp uzmanı bir eğitimci.
    1 ...
  32. din ve siyaset içerikli başlıklar

    1.
  33. sonu hiç bir yere varmayan, kendi düşüncesinden başka hiç bir düşünceye önem vermeyen zihniyetlerin egolarını tavan yapmak için açıp durduğu, akabinde ilgi beklediği başlıklardır. gerçekten bilgi içermesi mucize gibidir.
    2 ...
  34. avrupa insan hakları sözleşmesi

    5.
  35. 2. maddesindeki "herkesin yaşama hakkı yasa ile güvence altındadır" ifadesi, ancak kişi yasalarca belirlenmiş bir ölüm cezasına çarptırıldığında hükümsüz kalan sözleşmedir.
    çelişir bu yönüyle fikrimce.
    0 ...
  36. ijime

    1.
  37. japonca'da dalga geçip, dışlama anlamına gelen sözcük. sadece sözlü değil, fiziksel zarar verme, eşyalarını yok etme, vs şeklinde her türlü kişiyi rahatsız eden hareketlerdir.
    genellikle ilköğretim döneminde herhangi bir nedenden dolayı, topluluktan farklı olana karşı uygulanan, japonya'daki toplumsal bir yaradır. fiziksel engeli olan, herhangi bir arkadaş grubuna girmeyen ya da bazen arkadaşlarından daha iyi ingilizce konuşan biri bile bu duruma maruz kalır. buna maruz kaldığı için intihar eden çocuklar bile vardır.
    1 ...
  38. talk pudrası

    3.
  39. bazı doktorların kullanılmasını sakıncalı bulduğu talk maddesinden yapılan pudra.

    alıntı--
    talk güçlü bir kanserojen olan asbestle yakından ilişkilidir. talk parçacıklarının kanser kurbanlarının yumurtalıklarında ve akciğerinde tümöre neden olduğu gösterilmiştir. son otuz yılda bilim adamları talk parçacıklarını sıkı bir inceleye tabi tutmuş ve asbestle aralarında tehlikeli benzerlikler bulmuşlardır. bu kanıtlar doğrultusunda fda (federal drug administration) 1973’te, kozmetiklerde kullanılan talktaki asbest-benzeri fiberlerin miktarını sınırlayan bir karar taslağı hazırlamıştır. ancak bugüne kadar herhangi bir düzenleme yapılmamış ve kozmetik amaçlı talk, federal hükümetin düzenlemeye tabi tutmadığı bir madde olarak kalmıştır. bu eylemsizlik, ulusal toksikoloji programı’nın, asbest-benzeri fiber içermeyen kozmetik amaçla kullanılan talkın, deney hayvanlarında tümöre yol açtığını ortaya çıkaran 1993 tarihli raporunu göz ardı etmektedir. asbest-benzeri fiber içersin ya da içermesin kozmetik amaçla kullanılan talk pudrası bir kanserojendir.

    talk toksiktir. talk parçacıkları insan yumurtalıklarında ve akciğerlerinde tümörlere yol açar. birçok çalışma, kadınların genital bölgelerinde sık talk kullanımıyla yumurtalık kanseri arasında güçlü bir bağ olduğunu göstermiştir. talk parçacıkları ürogenital sistem boyunca hareket edebilmekte ve yumurtalıklara yerleşebilmektedir. araştırmacılar yumurtalık tümörlerinde talk parçacıkları olduğunu ve yumurtalık kanserine yakalanan kadınların genital bölgelerinde, sağlıklı kadınlara göre daha sık talk pudrası kullandıklarını ortaya çıkarmışlardır

    akciğerlerin talka maruz kalması sağlık riski oluşturur. tehlikeli maddeler olan silika ve asbest içeren endüstriyel sınıf talka maruz kalan talk madencilerinde yüksek oranda akciğer kanserine ve diğer solunum sistemi hastalıklarına rastlanmaktadır. talkın evlerde oluşturduğu bir tehlike de çocukların soludukları bebe pudralarıdır. kayıtlar, 1980’lerin ilk yıllarından bu yana, her yıl binlerce çocuğun, bebe pudrasını kazara solumaları neticesinde öldüğünü ya da ciddi şekilde hastalandığını göstermektedir.
    samuel s. epstein
    1 ...
  40. hamile kıyafetleri giymeyen kadın

    1.
  41. karnını saklamak gibi saçma bir utanca girmeyen kadındır. sıkmayan , rahat giysiler giydiği sürece canının istediğini giymesinde hiç bir sakınca yoktur. ne yazık ki bu kadınlar genelde sokakta bir takım teyzelerin ayıplamalarına maruz kalırlar.
    0 ...
  42. driving a porcelain truck

    ?.
  43. ing. cockney aksanında kullanılan bir deyim. sarhoşken tuvalete tutunarak kusmak eylemini ifade etmek için kullanılır.

    (bkz: cockney rhyming slang)
    0 ...
  44. blue fish

    1.
  45. öğretmen okulları

    1.
  46. tanzimat döneminde temelleri "darülmuallimin" adıyla atılan, cumhuriyet döneminde atatürk'ün talimatıyla sayılarının arttırılıp, ilkokul üzerine eğitimin 4 yıldan 6 yıla çıkarıldığı, cumhuriyetimizin ilk öğretmenlerini yetiştiren kurumlardır.
    1974-75 öğretim yılında eğitim 3 yıla düşürülerek "öğretmen liseleri" haline getirilmiş, büyük çoğunluğu ise kapatılmış.
    ayrıca (bkz: köy enstitüleri)
    1 ...
  47. sakar geçidi

    1.
  48. marmaris'e kara yolu ile giderken geçmeniz şart olan, rakımı 670m olan geçittir. bundan 15 yıl kadar önceki hali, yolun durumundan dolayı korkutucudur. ancak yolun son hali gayet güvenli bir geçiş sağlar.
    marmaris'e sonradan gidip, güzelliğinden dolayı bir türlü ayrılamayıp, oraya yerleşen insanlar için "sakar'dan düşen, geri çıkamaz" sözünde bu geçidin adı geçer.
    0 ...
  49. bası yarası

    1.
  50. hareketsiz, uzun süre yatan hastaların ya da felçlilerin vücutlarının alt kısmında,yani yatakla sürekli temas eden tarafında oluşan yaralardır.
    1 ...
  51. dafnis

    1.
  52. mitolojide bir nymph (su perisi) adıdır. daphne diye de bilinir. dafnis kendisine aşık olan apollon'dan kaçarken toprak anaya kendisini kurtarması için yalvarır, toprak ana da dafnis'i oracıkta bir defne ağacına dönüştürür. dafnisin mis kokan saçlarındaki koku artık defne ağacındadır.
    1 ...
  53. © 2025 uludağ sözlük