kalitesi yerlerde sürünen, ilgiden kendini şaşırmış seyahat firması.hem pahalı hem hizmet sıfır. esenler'de servis saatlerini bir türlü ayarlamamaları bir yana ukalaca verdikleri cevaplar ile bu akşam beni zıvanadan çıkarmayı başardılar. bir insan hem dört işlem bilmeyip hem de haklı çıktığını bana ve çevredekilere ispat etmeye çalışırken dakika hesaplamaya kalkıyorsa sıkıntı var. bi daha biner miyim? yok.
taksimde kızlar teklif edip kondomu da kendileri getiriyo, tecrübe edilmiş bir gerçektir. demem o ki, cebiniz pek sıkıntı çekmez bu ve benzeri ortamlarda.
derdi yazarları germiş insandır. adam nasıl hissediyorsa hissetsin, sanane ki. onun bunun giydiğine ne karışıyosunuz diyen sözde özgürlük yanlılarının böyle zararsızlara laf atması da trajedinin dibidir.
boğaziçi üniversitesinde dört mevsim görülürler. kendilerine bayılıyoruz.
edit : en olmadık yerlerde mini eteğiyle, kırmızı rujuyla gezip palabıyıklı abilerin bıyıklarını burmalarına sebep olanlarını da gördüm anadolunun en ücra kasabalarında. o kezbanlar bir siktir olsunlar hakikaten.
9 santim kısa olsam da minyon sevgimden vazgeçmeyeceğim.kendilerine en yüce zevkleri tattırmak isterim. tüm kadınları seviyorum elbette sadece minyonlara özgü değil bu arzum.
imrendiğim insanlardır. sabahın köründe kalkıp nasıl bu kadar güzel olabiliyorlar hayret ediyorum. giyinmesi,makyajı,saçı,aksesuarları ve bedensel ihtiyaçlarını düşünürsek takdir edilesidirler. hepsinin mis kokulu gerdanlarından öpüyorum.
arriving somewhere but not here ve trains ile birlikte an itibariyle (değişiyor sürekli,evet) sevdiğim porcupine tree eserlerinin başında geliyor. hangisini sevmiyorum ki sanki.
balı vajinaya kaymağı meme uçlarına ve arasına döküp de günlük besin ihtiyacını karşılamış insandır. balı kasıklardan temizlemek maharet ve tecrübe ister.
geçen akşam bakkalda yaşadığım bir olay, kız yanındaki arkadaşının omzuna kafasını vurdu ve "offffff yerim ben bunu" diye tükürüklerini oraya buraya saçtı. kalkan midem alışveriş yapmama izin vermedi.
galatasaray taraftarının hala rüyalarda yaşadığını gösteren maç.
1- real antrenmanmış havasında bakınırken takımınızın iyi oynadığını düşünmeniz komik.
2- burakın pozisyonu , maalesef ki , penaltı falan değil.
3- adamlar 20 dakika kastı sonra terleri üstlerinde kurudu zaten.
4- burak yılmazın kalitesi ayyuka çıktı, aksini düşünenin gidip hentbol falan takip etmesini öneriyorum.
5- ramos uçan tekmeyle daldı deniyor, pozisyonu tekrar bir izleyin neden faul drogbaya verildi bir görün. naninin pozisyonuyla alakası yok.
6- haddini bilmek çok önemli, madrid de bunu güzelce bildirdi.
bir de şunu söylemek istiyorum, akşam daha iyi bir oyun ortaya koymasını isterdim galatasarayın ama gerçekten dalga konusu olacak bir maç yaşandı. rakip takım taraftarlarının madrid lehine yaptıkları yorumlar ne kadar sinir bozucuysa galatasaray taraftarının tavırları da bir o kadar sinir bozucuydu ki akşamki maç onlara iyi bir ders oldu, sonuç ortada. kimse kendini kandırmasın, türk takımları bu kadar işte.
edit : istediğiniz kadar eksileyin, hala madridin göt korkusu yaşadığını(!) burağı zor tuttuklarını(!!) takımlarının iyi oynadığını düşünenlerin eksilemesi hiç problem değil.